...
EŞİm aİlesİnİn dolduruŞuna gelİp benden boŞanmak İstİyor hİsselİ evİm ancak evlenmeden Önce alinmiŞti bİr mİktarda altinim var ve bu altinlarin % 85 evlenmeden Önce vardi eŞİm benden ne kadar hak talep ede
bİlİr
Boşanma sürecinde mal paylaşımı
Merhaba,
İlk yazımızda boşanma ve boşanma sebeplerini incelemiştik. Bir ömür boyu bir arada olmak umuduyla nikah defterine imza atan bir çiftin, anlaşmazlıklarının çözülebileceğine dair umutlarını kaybettiklerinde mahkemeye başvurması, hayatlarında da yeni bir sürecin başlaması demek.
Öncelikle boşanmak zannedildiği gibi bir anda karar verilen ve bir-iki celsede sonuçlanan bir eylem değil çoğu zaman. Çiftlerin anlaşmalı olarak başvurduğu davalarda dahi, süre çeşitli sebeplerle beklenenin çok üzerinde bir zaman dilimine yayılabiliyor. Ayrıca, boşanmayı sadece evlilik akdinin feshedilmesi olarak düşünmek de yanlış. Çiftin – varsa- çocuklarının velayetinin kimde kalacağı, eski eşin ve çocukların nafakalarının saptanması, çifte ait malların paylaşımı gibi bir dizi çözüm bekleyen sorunlardan oluşan bir paket gibi düşünmek gerekiyor boşanmayı. Böyle baktığımızda, boşanmanın neden sadece, “biz artık beraber yaşamak istemiyoruz, bizi ayırın” demekten daha karışık bir durum olduğunu anlıyorsunuz sanırım.
Bu yazımızda, boşanma sürecinde halledilmesi gereken sorunlar arasında en sancılı olanlardan birini; mal paylaşımını ele alacağız. Hukuki terimler eşliğinde daha da zorlaşan bu konuyu, mümkün olduğu kadar açık bir anlatımla paylaşmaya çalışacağım.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, özellikle evde emek veren, yani herhangi bir işyerinde çalışmayan kadınlar bakımından oldukça önemli değişiklilerle, 08.12.2001 günlü ve 24607 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe girdi.
Yeni Türk Medeni Kanununda yer alan mal rejimleri şöyle sıralanıyor:
- Edinilmiş Mallara Katılma
- Mal Ayrılığı
- Paylaşmalı Mal Ayrılığı
- Mal Ortaklığı
Yeni Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 1 Ocak 2002 tarihinden önce evlenmiş olan eşler, bu tarihe kadar hangi mal rejimine tabi iseler, o rejim devam edecek. Ancak bu durum, 1 Ocak 2003 tarihine kadar söz konusudur.
Eşler, Kanunun yürürlüğe girdiği 1 Ocak 2002 tarihinden başlayarak bir yıl içinde, başka bir mal rejimi seçmedikleri takdirde, Kanunun yürürlük tarihinden itibaren yasal mal rejimini, yani “edinilmiş mallara katılma rejimini” seçmiş sayılacaklar.
Mal Rejimlerine Uygulanacak Genel Hükümler ise şöyle:
Yasal Mal Rejimi, Edinilmiş Mallara Katılma rejimidir.
Yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılmada, her eşin iki tür malvarlığı vardır:
1. Edinilmiş Mallar:
Her eşin edinilmiş malları şunlardır:
- Çalışmanın karşılığı olan maaş, ücret v.s.
- Sosyal güvenlik kuruluşlarının yaptığı her türlü ödemeler,
- Çalışma gücünün kaybı dolayısıyla ödenen tazminat,
- Kişisel malların geliri (kira, faiz gelirleri gibi)
Mal rejimi tasfiye edildiğinde sadece yukarıda sayılan ‘’edinilmiş mallar’’ eşler arasında yarı yarıya eşit olarak paylaştırılır.
2. Kişisel Mallar:
Her eşin kişisel malları şunlardır:
- Eşlerden birinin kişisel kullanımına yarayan eşya,
- Evlenmeden önce sahip oldukları mallar,
- Evlendikten sonra miras veya bağış yoluyla geçen mallar,
- Manevi tazminat alacakları,
Kanunda sayılan bu kişisel mallar, tasfiye halinde paylaştırmaya tabi olmayıp, ait olduğu eşin mülkiyetinde kalacak mallardır.
Eşler mal rejimi sözleşmesiyle Kanunda belirtilen diğer rejimlerden birini seçebilirler.
Ancak, taraflar istedikleri mal rejimini ancak Kanunda yazılı sınırlar içinde seçebilir, kaldırabilir veya değiştirebilirler.
Mal rejimi sözleşmesi evlenmeden önce veya sonra yapılabilir. Taraflar nişanlıyken mal rejimine ilişkin sözleşme yapabilirler.
Temyiz gücüne sahip olanlar tarafından yapılabilir.
Mal rejimi sözleşmesi, noterde düzenleme veya onaylama şeklinde yapılır.
Haklı bir sebebin varlığı halinde, hakim kararıyla mal rejimi değişebilir.
Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle edinilmiş mallara katılma rejimini kabul edebilirler.
Eşlerden her biri açık veya örtülü olarak mallarının yönetimini diğer eşe bırakabilir.
Eşlerden her biri, diğerinden her zaman mallarının envanterinin resmi senetle yapılmasını isteyebilir. Bu işlem noterce yapılmalıdır.
Görüldüğü gibi alt alta yazılmış birçok başlığın ve bu başlıkların da altında buraya taşıyamayacağımız kadar çok detayın yer aldığı bir konu mal paylaşımı. Ancak asıl olan kişilerin içinde bulundukları her ortamda ve durumda haklarını ve sınırlarını bilmesidir. Unutmayın, yasaları bilmemek, kanun önünde bir özür olarak kabul edilmez. Ve yasaları bilmeyen insanlar, kolaylıkla elde edebilecekleri veya kullanabilecekleri haklarını sırf bu bilgisizlikleri yüzünden kaybedebilir, mevcut durumdan zararlı çıkabilirler.
Avukat Yusuf ATALAY
Uyarı Mesajı | |
Cancel Changes |
|
|