Bir hüzün var yine sinemde
Her ne kadar sirayetinden kurtulmaya gayret göstersem de
Yapraklar sararıp solarken, takatten arîleşerek sessizlik iklimine doğru düşerken
O an ve vaat edilen zaman zihnime bir geçit vermezken, gözyaşlarım ahu figan ederken


Bilmem ki bu vakitten sonra
Kime seslenmeliyim, başımı ellerimin arasına alarak düşünmeliyim
Nerde yanlış yaptım, neden ihmalkârlık içinde hoyratça yaşadım, bir hicran içindeyim
Hazana nazar eden kalbime hangi hakla söz geçirmeliyim nazar gâh olduğunu bilmeliyim


İhsanı, ihlâsı nedir öğrenmeliyim
İnşirah niçin kalbin ihtiyacıdır merak etmenin farkını öncelemeliyim
İdrak için nasıl bir yol izlemeliyim, ruhumdan tebarüz ettiğini neden geç öğrenmeliydim
Nar ‘ı zikrederken edebi terennüm etmeliydim, aşkı halde hissetmeyi fikir edinmeliydim


Neden suskun bağrım yanıyor
Kan kendi istikametinde damarlarımda dolaşıyor, gözlerim ağlıyor
İşittiğim ezanlar hangi manada sesleniyor, verilen salalar niçin ruhumu gam zerkediyor
Geceden sabaha saklı umutlar nerede filizleniyor ve niyetin niye kalbi olması isteniyor


Aşk, ruhun firkati ve şadıdır
Kalbin zikrettiği sevdasıdır, hakikat adına vardır, kul olmak için esini gül-i nihale abattır
Nefsi ve hissi manada ilk adımdır, tefekkür ve inşirah ile farkına erişilen bir ar-ı sevdadır
Yaşamak ve ölüm arasında tevdi edilen en ulvi manadır, vecdin ve cehtin ile orantılıdır


Hırsının kölesi olmayı kim diler
Lakin her emel hakikate eriştiren mefkûre olmadıkça, esir eden esrar-ı prangadır
Ne sırlar saklıdır, işaret taşları niye vardır, kitabı celilin her zikrinde ibretler başkadır
Kalbin muhtaçlığı sadece sahibine olan sevdasındadır, yoksa yaratan seni niye yaratmıştır


Sakın utanıp, mahcup olmayasın
Canın bahtı için nasip nedir ve nasıl bir gizem içinde zikredilen güzelliktir, unutmayasın
Akıl ve izan hak hakikati talim etmek, bu manada merakı öncelemektir, gocunmayasın
Ne derleri amaç edinme, kalbinin sahibinin sana tevdi ettikleri ne varsa aşkla anlayasın


Mustafa CİLASUN