İlkbahar ilk ışıklarıyla
İçime dolan umutları sual eder ve onu dinler
Uyku tutmaz
Gecelerin kuşatan esrarı dinmez
Hülyalar geçit vermez, düşler zihnimden silinmez
Yüreğimin
En mütenahi hücresinde
Zuhur eden ve hazzı salan bir aşktı zikrettiğim
Savurur halini
Harman eder bırakır sanki
Bir hardal tanesi kudretinde bulunan aşkı başak
İnce bir sızı
Kuşatır her yanımı
Hiç acımayarak kıvrandırır, sarkıtır insanlığımdan
Uzaklaştırır
kendinden, dile gelen heveslerin illetinden
Ağlatarak, hazin bir nedameti sineme yaşatarak
Ey dertlerin hengâmesinde
Seyre dalan bir mağrurluğu yaşayan yüce dağ
Sen ne olur hiç acımadan bir kez olsun bak Allahaşkına
Dilekler sana olsun
Onca muratlara aşkı zaman mühlet verse ne olacak
Aşksız bir gönül’e mahkûm kalan söyle neyi bulacak
Seninle başlıyor
Kuşlar iştiyakla şakımaya
Gül yüzünü teklifsizce açmaya, karanfiller kokmaya
Yaseminler
Büsesini sürurla sana sunmaya
Her sabah başlıyor atlar dörtnala koşmaya
Kuzular da koklaşmaya
Kelebekler aşk koklamaya
Arılar bekleyen çiçekler için var güçleriyle coşmaya
Ey Merhamet
Bilmem ki niye beni unutursun
Yalnızlığın hicranını ahıma hüzünle sancıyla bırakırsın
Aşkın masumluğunu
Kalbime sessizce yaşatırsın
İliklerime kadar sızlatırsın, acımadan içimi kanatırsın
Mustafa CİLASUN