Yaslanırdım
Şöyle kendimce
Anılarımın gölgesinde ki deruni bir hüzne


Dinlenirdi
Hicran şarkıları sessizce
Özellikle ud ve tamburdan dinlediğim ahenkte


Mızrabı
Vuran sazendenin
Yansıyan yüz hatlarından okunuyordu nedense


Kalbi sayfalarımı
O an bir bir açardım ve hislenirdim
Anılar katresinden, yaşadığım bir başka heyecan


Hüznün
Mekân tuttuğu yıllara sari suskun gönlüm
Yeniden filizlenirdi, ümit içinde ne muazzam bir güzellikti


Artık
Kaybolmaya yüz tutmuştu
O ana kadar ne yaşandı hicran ziyazesiyle sinemde başka


İçimi
Kıpırdatan o mısraları okuyunca
Aniden atıldım, eski bir zamandan bahsediyordu hatırladım


Henüz yaşadığımı
Hüzünlü tebessümle hatırladım, göçüp gideni ne yapmalıydım


O kadar
Yumuşak ve naif
Bir hitabet sahibiydi ki nefesini hasreden edip, acziyette kaldım


Okunuldukça
Mısralar beni içine alıyordu
Hiç fark etmeden kuşatıyordu, sanki sessizce ruhuma sesleniyorsu


Bir hesabı
Dranatik birşekilde yaşatıyordu
Kişiliğiniz buharlaşıyordu, ne kadar hoyrat an varsa acıyla anılıyordu


Onun
Haleti ruhuyesinde
Hayata yeniden bakıyordunuz,hadiseleri şehrediyorsunuz manidarca


Bu kadar
Etkili olabilirdi ancak bir nefes
Yazılan mısralar meraka arzedilen lbir ehçeyle ne kadar enfes


Etkisinden
Hayli kurtulamıyorsunuz
Satırlardan uzaklaştığınız an, akıp geçen zaman hatırlatıyordu


Sanki
Bir akarın girdabındasınız
Kapıldınız şiddetine, manalaşan esinine, encamdan uzaklaşırken


Farkında mıdır yazan
Sinede dinmeyen bir hasreti yaşatan
Gözyaşlarının yolunu açan, yılların firkatini ruhuma aşkla yaşatan


Nice
Gönülleri bu kadar zaman
Kendine bağlar mıydı, bir sevdanın hakikatini bizzat yaşatırmıydı


Elbette farkında
Değilmiş gibi davranamazdı, yapamazdı
Nihayetinde bir gönül sahibi olduğunu yok sayamazdı, nefesi candı


Hissedilenlere karşı
Bu nispette duyarsız kalamazdı, anlayandı
Lakin aklagelen herşey muhakkak ki dahtın olamazdı, esrar-ı sanattı


Bıraktı öylece
Melaline sevdalının hiç bir umut vermedi
Nihayeti bilinmeyen bir aşk zira buun için asla heveslenmedi, vadetmedi




Mustafa CİLASUN