Nasılsa kendimi
Alamıyorum doyasıya hıçkırmaktan
Silik ...
Duvarlara bakarak
Anlam aramaktan mana solumaktan
Korkarım...
Hiddetle derinliğimde
Kaybolmaktan, ben zaafı bakımından
Boğulmadan...
Darlığı yaşatan ağadan
Ve sızarak ortalığı yasa boğdurmaktan
Hiç bir...
Hevesim olmadı
Ne bağda ve nede bahçelerin şahında
Hissedilen...
Susuzluğun çardağında
Mumla oralarda yetinerek kalırsam da
Anamın...
Ahına kalmadan
Hazzı yaşamaya doymadan solsam da
Babamın...
Nazarında atiye
Uzanıp baksam da, düşlerime kansam
Gelen gitti ...
Silinmeyenlerde
Desenler, umuda nefesleri bak hasretti
Murat...
O nefesler için
Sukuta haiz olacak hikmetli olan vakitti
Kimlikler...
Azimle silikleşti
Kelimeler devşirildi elbette ki çok hazindi
Lakin...
Bir zamana nakşeden
Hakikatti, nisyan bizim şenliğimizde şevkti
Sabiler...
Mefkûreli nesillerin
Rengârenk açan hasbi çiçekleriydi bir filizdi
Henüz...
Takate ermeden kalpleri
Bir düşünelim kimler tarafından şeritlenmişti
Tahkiki...
Mütemadiyen ötelendi
Mukallit kimliği payelenerek onlara öğütlendi
Umut...
Solgunluğu vehmedildi
Sabi zihinlerine zerk edilen varlık asliye dendi
Mustafa CİLASUN