Yoksun

Ne yapsam ne yazsam

Mısraların diliyle anlatsam da yoksun



Haşyetin

Ürpertisiyle güne başlarken

Sen yine yoksun, güneş nazar etse de



Güller

Tebessümle gözümü öpseler de

Bülbül şakıyarak beni davet etseler de



Sensizliğin

Her katresinde ki derinlikte

Hazzın kıraçlığında, hasretin esaretinde



Nağmelerin

Dilinde, sazların her telinde

Güftelerin gizeminde her zaman varsın



Sen

Benim ilk yaşadığım aşk olacaksın

Biliyorum saklanırsın, anlamsız bulursun



Ne

Yapacağını şaşırır bakınarak durursun

Soğumak için çırpınır, esrarın ressamısın



Parmakların

Perdelere basarken aranırsın

Sen anlamlı olmak adına yarışan nefessin



Sen

Ne güzel bilmecesin, hep sabredensin

Sevmeden sevilebilen en güzel bir esintisin



Derinliğime

Hazzı salan şahesersin

Sevda adına hale bahtiyarlık sunan nazsın



Aşkın

Muhabbet ikliminde ki tadısın

Nazarınla edebin güzelliğinde çok manidarsın



Sabırla

Yol alan, kanaati bilen yârsin

Sen gönlü mesruriyete gark eden bir cansın





Mustafa CİLASUN