Ne kadar şevkin varsa, onunla bedelleşeceksin, sürur için sabrı nefesleneceksin
Pencere pervazına konan kuş misali ürkekliğinde edebi terennüm ederek gideceksin
Aşk bir hakikat-ı şayandır, ruhunun serencamında besleyerek vuslata erişeceksin
Ürperti olacak içinde, sine-i melalin perdesinde
Hani lisan-ı hal derler ya,sala okunurken gülerler ya sakın girme onun meclisine
Mezar taşı suskundur, halin dilini bilen için niye çoşkun bir mürebbi telakkisinde
Toprak hilkatiyle, görünmeyen can haşyetiyle rüzgar hüzün neleri söyler ahengiyle
Ne geldiyle nasibim diye sakın iltifata yönelme
Öncelikle merak yetini sevkeyle, akıl mülkiyetini ihmal etme, müddeti boşverme
Azim ve niyet bekiliyor temiz bir sahifeyle, vecd ve mücacele akiden çerçevesinde
Sakın sualleri ve saikleri ihmal etme anlamak ve aklanmak için hakikat te seninle
Er kişi ekberdir, lakin kul olursa bir hilmdir
Nisa açan bir çiçeğin suhuletinde nezaret eden ülfettir, sadakatiyle bir erdemdir
İnsan, adam, akıl ve kul zaviyesi bakımından huhuka tabidir, aşk ise neye taliptir
Maraz olacaktır sinede, depreşirse bile sakın koyverme izan ve vicdan neye tabidir
Çık dağın tepelerine, takatten düşen nefesinle
Eteklerinde neleri barındırır,hangi rüzgarın şadıyla senin ruhuna yakındır şevkle
Düşünmek bazen yetmez, tefekkür gerektirir lakin fikretmek için ilim hangi zihinde
Sakın kolay olan ne ise meylederek nefesini tüketme, niye sanat ehli,yet ister söyle
Mustafa CİLASUN