Ne zaman fikretmeden düşünsem zandır
Bilmem ki bu kalpte akıl ve idrak hangi vaktin şadı için bekleyen nam-ı hicrandır
Ufuk karanlıktır, maslahat içinden çıkılmaz bir zamandır, azimet hanif kullar için azıktır
Neyi ve kimi gömersen göm, mazi ve ati lahzasında unutmayalım ki sadık şahirler vakardır








Emrediyor amir, o an kendinden geçiyor
Ne insan diyor ne ruhun sadrından soluyor, sanırım ki geçice olan makamına sığınıyor
Hani erdem, nerde kaldı edeb-i kıdem, örf-ü sahnem, kim kimden vazgeçip naralarını atıyor
Kalbin ne olduğunu merak etmezsen, ruhun yaratılış tirendini bilmezsen, ukalalık başlıyor








Her fırsat senin değildir, kimin nasibidir
Tahakküm etmek elhak iblisin taklitçisi için ve tekebbürün muvazesinden rüküştür
İnsan olmak niyedir, adamlık sadakatin vecdi, vefanın ecridir, ihsana ulaşmak kul için cehtir
Kimseye aklını teslim etme, onlar daha iyisini bilirle yetinme sen mükellefsin neler ehvendir








Bir düşün, bazen yalnız başına sokakta gezin
Var mı lafazanlıkta senin bir işin, edebten arileşen nefesin, hesapsızdır o keyfiyetin
Mahşeri ruhun ve kalbinle yaşa, nardan korkarak ilim ve irfandan uzakalaşma, tahkik senin
Kanatsız kuşu, dilsiz sarhoşu, sacsız nisayı, kefen bekleyen naşın mahzunlaşan nidası kimin








Hal bilgisi şarttır, zarurattır, elhak farzdır
Yaşına tekabuş eden hukuku bilmek emri haktır, kalp mağfirete muhtaçtır, akıl ihtiyaçtır
Merak etmeyen bir ruh hangi mecranın lahzasında nefeslenen vuslattır aşka adanan salattır
Ölüm kimler için vardır, akıl ve idrak bu minval üzre ilimle muvaneleşen şandır, edebi ardır






Mustafa CİLASUN