Demek ki sevgiye muhtaç bu zavallı halim
Durmadan hıçkıran melalim, bir ömür hicrandadır bizarlaşan kalbim
Ya sual etmeyi beceremiyorum, ya da muhatabımı yakinen ihsanına nazar edemiyorum
Bazen susuyorum, bir yılgınlığın sadrına ulaşıyorum ve yoruluyorum



Kalbim ne zaman aşkla bedelleşecektir
Ruhum kendinden geçerek idrakin manasına erişecektir, takva ile yüzleşecektir
Edebin vecdinde, ilmin ferahlatan letafetinde, hakikatin tüm lehçelerinde ülfetleşecektir
Ateş kalbime düşmedikçe, azmim ve idrakim onun hasretine erişmedikçe acım dinmeyecektir



Gözlerin bakarken, nazarın içselliğe erişsin
Kalbinin duyulmayan burukluğu ufkunun feyzinde ki nöbette sürur ile nefeslensin
Halin teslimiyet nedir, akiken hangi raddede ruhuna kefildir, aklın aşkın edebine bürünsün
Günün her anı, nefesin sabır cenahı, müddetin vuslat sevdası cehdinle an be an bütünleşsin



Ağlama annem, yüreğini dağlama ne olur sen
Terennüm ettiğin ihsanla sabır ve kanaatin letafetinde bekliyorsun ve fakat ne sefilim ben
Babam umutlanmıştı, düşlerinin serencamını muhabbetle ve şevkle anlatmıştı badirelerden
Onca suskunluğunu, zalimin nelerden koparttığını titreyerek anlatmıştı o an geçmişinden



Şimdi mezarlar çok suskun, hali hiç anlaşılmıyor
Nefesler müddetine doğru meylederken hak ve hakikat vicdanın mertliğinde sorulmuyor
Kalbim ağlıyor, içim parçalanıyor, lakin tevdi edilen bu kuvvetim neden kimseye yetmiyor
Demek ki ihsan ve inayetim idrakimde kifayetsizdir, bu bakımdan tesiri gönüllere erişmiyor



Mustafa CİLASUN