![]() |
Yüreğimden damlayan her yaş, ruhuma kefildir ey arkadaş! Ne zaman alıp başımı gitsem, esrarın perdesinden akseden aşka nefesimi teslim etsem Yitik yılların, figanlaşan anıların, ruhumun bizarlığında ki hülyaların acı çığlıklarıydı O vakit an ve kuşatan efkarın sedası yüreğimi burkanken, hıçkırıklarım hiç dinmiyordu Zihnimi tarumar eden sualler, akıl sır ermeyen ve inşirahı vededen sitayişler artıyordu Ne yapacağımı, nasıl bir izanla yolun istikametinden emin olacağımı düşünüyordum Zaman nasıl geçti, rüzgarın üşüten tılsımı o an çok manidardı, derin izler bırakıyordu Sanki nazarlarım uçsuz bucaksızlığın izharında rakseden müddetin aşkı solumalarıydı Ölüm her vakit ruhuma seslenen zahitti, fikretmek ve sadakati teslim etmenin vaktiydi Bir köpeğin havlamasıyla irkildim, ne müthiş bir ritimmiş meğer çok silkelenmiştim Zavallının bir derdi vardı anlaşılan, lakin lisan-ı hali hiç anlaşılmıyordu tarafımdan Çok hırçın değildi, adeta saldırmak istemiyor gibiydi, bilmem ki nasıl bir dil-i melaldi O an hüzün içinde hayıflandım, ne kadar bizar kaldığımı hiç kuşkusuz çok anlamıştım Kim sahipsizdi, şayet bir can yaşıyorsa muhakkak ki umut içinde ki aşka adanmalıydı Ne kadar hilkat varsa, aidiyetin manasında vuslata tabi olan sevda hicranıysa koşmalı İnsanın ruhunda ve kalbinde yılgınlığa sevketen her ne varsa sökülüp o an atılmalıydı Yakarışlar mana ve mesnetten uzak bir halde, elbette nefesin kadrine bırakılmamalıydı Kalbin serencamında vakfedilen bekaret ve iradeyi teslimiyet aşka hasret kalmamalı Hatta kulluğun ihsanını idrak edebilecek nefesin sahibi, ruhunu esarete taşımamalı Her ne yaptıysa, fiktiyatın sahnesinde yolunu aşikar eyleyen sadıksa idrake koşmalı Aklın ve kalbin saikinde vucut bulmalı, işte o vakit aşkın banisini ülfetle koklamalı Mustafa CİLASUN |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 10:14 . |
2000- 2025
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük