İçim acıyor, yüreğim burkuluyor, aşikar olan o sessizliğin busesiyle
Hayrola dedim bu kez kendi kendime, yinemi hicran söylesene niye
Haklıydı ıssız koylar hülyalar, sabırla bekleyen acıtan umutlar yine
Açılmalıydım açık denizlere her ne kadar yüzmeyi bilen can isemde
Kederlenmek bu hali edebime, bahtın nizamı söyle kimin tanziminde
Ey afakım, zihnimi mütemadiyen kurcalayan sancılar, bu asilik niye
İnsan en mütekamil bir sanatın icra sahnesindedir efkarlanmak kime
Ne dinlediğim ney, ne mızrap vurdukça ahenkleşen uhteler, besteler
Şairin ruhundan sadır olan kelimeler ve aşka ram olmuştur o heceler
Gönül sevdanın şadından, aşkın titreten tınısından muhabbet bekler
Ah uryanlaşan nefesler, hiç vazgeçilmeyecek addedilen, acı taraneler
Aşk, halin mecrasında demlenen ve vaktini bekleyen azameti hudadır
Azim ve gayret niyet ile sevdalıdır, nazarlar ne gamdır ne bühtandır
İnsan ancak nefesinin sahibine kul oldukça, en kalbi olan kurbanlıktır
Özün sözüne delalet etmeyince, nefesin ayyaş olacak aşkı dilemedikçe
Ey sahibim, kifayetsiz secdelerimde zikrettiğim en kutsal hakikatim
Gönül kapımı aç, kalbimi inşirahınla donat kul olmak bir aşkı sanat
Neyim varsa bu nefsim her ne kadar bir tarumarlığı halime yaşatsada
Ne olur muhtaç olan kalbimi, senin sevgin ve aşkından uzaklaştırma
(Sevgili dostların ve kul olmak için çırpınan sadıkların kurban bayramlarını en kalbi iştiyakımla kutluyor, bu vesileyle nefsimizin sahibinden gönül kapılarımızın açılmasını diliyorum ve muhabbetle sağlık ve afiyet içinde, umudun katresinde geçirmenizi niyaz ediyorum efendim...)
Mustafa CİLASUN