Kalbimin hicranı hiç dinmeden fırtınaların efkarıyla söylense
Hazan gönlün sahrasında mütemadiyen idrakim için vaaz etse
An, vakit için dilense ve nefesim aşkın tefekkürüyle demlense
Kırmayın artık ne olur şu mahzun yüreğimi, sessiz melalimi
Şad olmaya muhtaş olan fakirliğimi, kuytu bir köşede ecrimi
Ömür kuş misali uçup gidiyor, çekiliyor derdin o bin bir hali
Ve bu kadar vehmetmeden, burukluğumu içime gömsem bari
İstanbul aklıma geliyor, üsküdar niye durmadan edebileşiyor
Okunan ezanlar ne kadar hakkıyla nefesleniliyor, ruh istiyor
Neden kalbimin hicranı hiç dinmeden, nefesime ah çektiriyor
Üstadı azamlar neler söylüyor, neşredilen kitaplar aşk bekliyor
Hilkatime müciptir ki, aidiyetim bir kayıplar ülkesinde gezinir
Rahmetli Mehmet Akifin o hüzünlü mısraları, kalbime seslenir
Mısırda geçirdiği onca seneler hasretin bağrında sevdayı meletir
Gün gelir,niyetle kavilleşen bir nasip haznesi bahtıma aşk verir
İlk oğlum Adem aklıma geliyor ve kimi hatalar belimi büküyor
Hemşirenin lakayt tavrı, doktor hanımın keyif çay yudumlaması
O an muhtaç bir zamanda sancının başlaması çare düşündürüyor
Lakin elden bir şey gelmiyor, canım oğlum aciz kollarımda ölüyor
Mustafa CİLASUN