Demek ki henüz vakti gelmemişti beklentilerimin
Bir ah ile yaddettiğim hasret firkatinin, yüreğimi dağlayan hicrani sevginin
Dillenen sezgilerin, nazar eden ve hüzünle bütünleşen gözlerimin ve sessizliğimin
Ne mümkündür bilmek an ve vuku bulacak olan nasip telakkisinin sabrı cemiliyim




Son birkez daha bakıyorum, yavaş yavaş ayrılıyorum
Suyun sazendeliğinde, yaprakların suhulet içinde ki vecdine ibretle kanıyorum
Ve ardı arkasına zihnimden kopan sualleri, kalbimin ahına hüzünle anlatıyorum
O an başımı umutla kaldırıyorum ve ufukların pervazlarında vecdimi buluyorum




Her saniye ölmemek için yaşamak, esareti kırmak varya
Hakkıyla terennüm edilemeyen vicdan sanıksa, ruhum ve kalbim sessiz mahkumsa
Nasıl kahkaha atayım,sızlanmasan uyuyayım ve ruhumu lekelerinden arındayım
Seherin asudeliğinde beklenen o saat için huşuyu yaşayayım, ağlamadan durayım




Neden hüzün içinde bir kalbin zikzaklarında nefe nefeseyim
Neyin ve angi hesabın peşindeyim, nefsin kepazeliğinde hala neden zelil içindeyim
Neyi beklemekteyim veya aklı evvel biri miyim bahaneler içinde nefeslenmekteyim
Hangi mahcubiyeti bir sır gibi gizleyeyim, avuntuları kime teslim edip bekleyeyim




Bin hüzün içindeyim, esaretimi nasıl terk edip gülmeliyim
Derdi gamımı, anlama muhtaç bizarlığımı,ilim ve irfandan yoksun ahımı sileyim
Vecd içinde ruhumu teslim ederek, kalbin inşirahına ereyim ve vicdanla bedleşeyim
Ve fecrin afakında muştular için bahtın derüniliğinde aşkı bir sürurla nefesleneyim



Mustafa CİLASUN