![]() |
Gönül kah hun oldu, sinemde bir yeis kalmadı! Bir figandı işittiğim, o an itibariyle sendelediğim Bir panik içinde dikkat kesilerek, tüm hissiyatımla yönelip gönülden dinlediğim Ta derinlerden gelen titremeyle bin hüzün ile irkilip, kendimden geçtiğim Nedendir hiç bilmeden manasına erişip şehredemeden, ah hasretiyle nefeslendiğim Ne ekmiştim ve neyi biçiyordum, neden bilmiyordum Ruhmun sessizliğinde neden bu kadar yalnızdım, adeta bir sızı ve figandım Ne hakkıyla bir çoçokluğumu yaşamaıştım, ne şevki sürur ile sevmeyi anlamıştım Mahzun bir nefesin melaliyle yıllarca suskunluğun kadrinde bir esaret yaşamıştım Okumak anlamak için ne kadar kifayet ediyordu Kor kuyuların dramını yaşamak, hangi hesabın vecdinde ve çehresinde saklıydı Gün güneşsiz, gece düşünmekten habersizse, yaşamak ve farklılaşmak niye vardı Şevk ve kalbi sürur gönlün sudurunda çağlayamayacaksa, aşk kim için edebi ardı Niye bu hal üzerine sükut etmek geliyor sinemden Çektiğim çilelerin sızısı bir kor misali duruyor ruhumun görünmeyen çehresinden Ne gamın, ne de olmayacak nasibi fermanın umutlarında kanatlanıp süzülmekten Sabırla yol almak, akıl dirliğinde inkişaf eden bir ilimle ferahlamak gelir içimden Yine hazan başlıyor, eylül kalbimden hiç çıkmıyor Düşmüş yapraklar, sararmış topraklar, suya hasret kalmış yalçın kayalar ne diyor Hesap vicdanımı silkeliyor , ruhumun hicran damlalarını durmuyor aşikar eğliyor Ömür bitmeye, nefes mecalini terketmeye, gözler fersizleşmeye hüzünle meylediyor Mustafa CİLASUN |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 16:25 . |
2000- 2025
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük