Ruhumun feryadını, kalbimin hicranını kimseye ayan etmeden göçüyorum
Sessiz ve suhuletin sudur ettiği bir sakinlik içinde halim ve zihnimle sualleşiyorum
Neden hiç dinmiyor gözyaşlarım, efkarı melalim, hüznü koklayan yadım diyorum
Kime çare olacaktır hicranım
Devaya muhtaçlığım, elemle seyrü sefer halım, aşkın hasretine ram olan bu canım
Yine sükuyt etmek geliyor içimden, sabrı hakkıyla terennüm edemezken, neyleyim
Ne can, ne canan hakka yar olmayan ve hüzün içinde nefeslenen hicranın esiriyim
Bir emelin yolunda, umut hiç aşk olur mu
Murat edilen har, narın haşyetinden arileşen fer olur mu, sevda ruhuma sorulurmu
Gam sineme kederi zerkederken, olmayan derdin çilesini yad edene aşk sorulurmu
Günü gün etmek, nefsin keyfiyetinde nefeslenmek hak yolunda meşke konu olurmu
Bir sor halimi, söndü yadım bak akisler gibi
Hiç mi açmayacak ruhumda bir aşkın seher vecdi, inşirah ümit eden eşşiz mecali
Hep düşler mi koklanacak, serabıyla gönlüm nasıl şakıyacak ve aşk ile ağlayacak
İzhar olan bir vakitte kalbim şad olacak, terennüm ettiğim letafete aşkla kanacak
Gel hor görme bu garip ve viran halimi
Umut içinde şakıyan melalimi, sineme esin bahşeden yarin taksimini, hasredileni
Elhak fakirdir bu ahvalim, idrake muhtaçtır hali muradım, aşk için bir kurbanım
Sevda için yanarım ruhumu bahşeden Halıkımı gönlüm için bir aşkı mabet tanırım
Mustafa CİLASUN