İçim gidiyor ve alıp bir yerlere götürüyor
Düşündükçe sinemin feryadı dinmiyor, nefes yetmiyor o an hal kalmıyor
Keder vuruyor, çok derinden bir sızı duyuluyor, vicdanım ruhuma hicran ilga ediyor
Ne yapmalıyım onca ihmalliğimi
Serkeş halimi, fütursuz dilimi, sine-i uhdemden tebarüz eden selimi
Gün bitiyor, gece kalbime neler söylüyor, esin ruhumun ayazında ne hatırlatıyor
Can göçerken, tefekkür etmeyi nefsim halim badire görürken, mahzun olmak varken
Susmak geliyor şimdi çaresizken
Ümitler feryat ederken, gönül harabe bir şekilde neme lazıma çekilirken
Gayret soluyor, umut sarhoş bir halde ardan araya koşuyor, düşlerim korkutuyor
Bin bir hal içinde, nefesin kadri ve kıymeti vaktinde elhak bilinmezse aklım ermiyor
Gönül dili aşksız bir halde ise
Ruhum huzur ve muhabbetten nasipsiz kalan bir sermayeyi elem ve dertse
Bahtın lütfü inayetten, aklıselimlikten, azimet gayretten, sabrı kanaatten arî ise
Gam değil ağlamak ve yakarmak, uykusuz kalarak sızlanmak, köşe bucak kaçarak
İnsan niye mutsuz olur, umudu kaybolur
Hevesleri lav edilen bezirgân olur, arzularından feragat eden ihlâsı rey olur
Düşünmek fikir üretmeyi ilzam eder, bilgiye muhtaç olunca hukuk kendi katleder
İnsan vicdanı, gönlün feryadı hak ve hakikate davet eder, aşk bu vakitte tecelli eder
Kahreden olma, buğu ederek soluk soluğa kalma
İnsan içine çıkarken edebi ve irfan tedrisatından istifade ettiklerini sakın unutma
Hayat ne gamdır ve ne de feryadı figandır, akleden için yaşamak bir aşkı sanattır
Sevda gerekçesiz ve nefsi keyfiyette hadsiz olan bir umman değildir, erbabı haktır
Mustafa CİLASUN