An, kalbime seslenir
Zaman, ruhum için himmet dilenir, ecir için nöbettedir
Niyeti sadece Rahman ve Rahim olan Hak bilir, hikmetinde neler gizlenir
Meram dile gelir, nefis hoyratlığın kadrindedir, sabır ihsansız züğürtlük çekmektedir



Aşk; halin demidir
Kul olmak elbette ki nasip ve gayret meşkinde gizlidir
Ya hu derken ve la havle yi çekerken, kanaat nedir bilmezken ve aczi yet içindeyken
Gönül susmuş, umut solmuş, gayret yok olmuş, akıl gam olmuş, sor ki irade loşmuş



Bitti ve gitti bir edep içindeydi
Ne söylesem, gözlerimi ummanın seyrine amade eylesem
Vaktin nidasını, aşkın firakını, sevdanın manaya olan abadını nasıl dile getirsem
Hiç seslenmesem, gönüller niyaz etsem, ruhumun hicran damlalarını kime söylesem



Uzaklaşan Ramazanın yâdını
İçimin yanan ve hıçkıran feryadını, arifenin bekleyen efkârlı hazırlığını
El hak mezarın görünen ahını, figan eden efradın gam içinde ki fakir umutlarını
Derlesem, ruhum için ibretin abadı için teslim etsem, nefsime bir hazinle seslensem



Onca zaman nerede olduğumu
Hangi badirelerde soluduğumu, fersiz gözlerimle ihmalim bulunduğunu
Mazerete sığınmak için asla bir niyetimin bulunmadığını, deva için koştuğumu
Nasıl söylesem, bayram için gönlümden geçenleri dile getirsem ve hayırlar dilesem



Ne kadar umudunuz var ise
Kalbimin lekeli ve aczi yet halinde ki gül-i nihaliyle âmin dese
Bir nebze olsun niyaz beklese, yâd edilmeyi hak etmeyen halinden söz etse
Kalbiniz inşiraha ve gönül kapınızın vuslata aralanması temennisiyle nice bayramlara diyorum efendim…



Mustafa CİLASUN