Nerde bir gariban görsem, hiç arlanmadan bir vesileyle yanına yanaşır, soradım
Hele mahcubiyet içinde sıkıldıklarını görünce, içim gider , o an empati kurardım
Nihayetinde bir insandım, düşünmek için risalelerin nidasına dalardım, dona kalırdım
Meğer ne kadar hoyratça harçamışız
Sanki nihayetsiz bir zamandık, telakkilere çok kandık, kimi zamanda pek kandırıldık
Birilerini suçladık, geri dönüşümü muhakkak olarakta ne kadar haz etmesek te suçlandık
Neyi hangi minval üzre yaptık, “ne derler” diye ne kadar kaygılandık, sanki ahmaktık
Neslin emmniyeti sağlanacakmış, anlayamadım
Can güvenliği varmış, karakol ve kolluk kuvveti bunun için sokaklardaymış, yokladım
Gazete manşetlerini taradım, elim kazaları bir bir sızlanarak andım, ne yapmalıydım
Sosyal devlet,medeni halvet,desise ve entrikalara avdet ve niye işgaliye serbest saydım
Evet mi, hayır mı da ne vardı hiç anlayamadım
Bir siyasi lider “hayırda hayır vardır” diyor, diğeri “vesayetin kalkacağını” söylüyör
Binaenaleyh terör ve kargaşa her yana salkım sacak dağılıp, millete panik pompalıyor
Ekranran hiç durmuyor, rengarenk proğramlar sunuyor haydi söyle okumak nerde kalıyor
Fikredip, altarnatif geliştirmek için bilmek ve bu anlamda meşveret etmek asliyettir
Mazi ve ati niye ruh ve kalp bakımından en sadakatli bir zamandır,idrak kim için ardır
Edip, zihni ve kalbi bakımdan, fikirler deryasından,ibret harikasından bahsden candır
Aşk;Hak ve hakikattir, insanı ehlileştiren zamandır,gönül sayfalarını aralayan sevdadır
Kul, kamili manada hicranın sahnesinde, çilenin payesinde, cehtin ilgasında vahadır
İklimleri sinesinde barındıran, suya aşk yazdıran, yaprağın hüznünü terennüme ayandır
Abad olduğu hasretin, sahnelerde perdelenen bin bir hüzünlü nefesin şümulunde edebin
Ah çektiren ne varsa, derdin gamı her an sineme yakınsa,aşkın harı varsa, hiç korkma
Mustafa CİLASUN