Gecenin en mahzun çehresinde ve sessizliğin davet ettiği merak haznesinde
Birden irkildim, sesin geldiği cihete doğru meylederek yürüdüm ve araçları gördüm
İtfaiye müfrezesiydi, yanan sönen ışıklar dikkat çekmek, acil olduğunu bildirmekti
Acaba ne olmuştu ve nasıl bir ihbar alınmıştı
Yoksa yanan bir ev mi vardı, gecenin karanlığında duman ve çığlık pek yamandı
Dayanamadım, hemen tez elden hazırlandım ve kapıyı açmak için çok uğraştım
Sevgili refikam telaşlanmıştı, yine başına bir iş alacaksın ve acıya koyacaksın dedi
Gözlerine baktım, ne olur gitme dediğini samimi bir şekilde anlamıştım
Lakin bir faydan dokunur mu acaba diye tekrar ısrar etmeye başladım ve çıktım
Epeyce koştuktan sonra, telaşı fark ettim bir şekilde ve yine hızlandım kendimce
Çok katlı bir binada ve pişmeye ramak kalmış aş taşınca, tüp alev almış, başlamış
İtfaiye erlerinin bazısı çok sakin ve bazısı koşturuyordu
Merdivenli aracın açılması merakla bekleniyordu, her nedense çok ağır ilerliyordu
İçerden hortumla müdahale etmek için merdivenden hışımla nefes nefese çıkılıyordu
Elektrik kesildiğinden, el fenerleri eşliğinde ve karanlığın kasvetiyle ilerleniyordu
Her bir tarafta duman ve gaz kokusu hışımla ciğerlere doluyordu
Oksijen aparatı ve gaz maskesi sadece erlerde olduğu için başka ne yapıla bilinirdi
Can havliyle atılmamın ve ne yapabilirim acaba diye çabalamamın bir gayesi vardı
Bir zaman ve ahşap olarak inşa edilmiş evlerden çıkan bir yangın acısını görmüştüm
Çırpınan ve kendini yerlere atan, aman çocuklarım diye bağıranlarla nefesleşmiştim
Hanım kardeşlerimizin ve aman dileyen çileli serzenişlerin bizzat şahidi olmuştum
Dayanamadım, alevlerin içine dalarak avuçlarımla yanan ne varsa avuçlayıp attım
Kapı camları kapatarak, battaniyeleri alevlerin üzerine kapattım, havasız bıraktım
Herkes dışarıdaydı, yakarırcasına ağlıyorlardı, birde benim için kaygıları vardı
Dışarıya kendimi attığımda ellerim titriyordu, her bir yanı yanmadan kurtulamadı
Derileri kavlamış ve bazı yerleri hayli kabarmıştı, hissetmek o an için kalmamıştı
Komşular gözlerime baktı, şayet sen olmasaydın bütün evler kuşkusuz yanardı
Sokaklar çok dar olduğundan ve o zamanlar itfaiye teşkilatı çok uzakta kaldığından
Asla yetişip bir müdahale edemezdi rüzgar hayli etkiliydi, ahşap olunca hayli dertti
Canım için ne hikmetse pek kaygılanmak, elimden gelen ne varsa ardıma bırakmam
Yan gelip yatmaktan hiç hoşlanmak, bir çare adına aymazlıktan asla zevk alamam
Nihayet bir nebze izahtan sonra, yerde uzanıp yatan çocuklar çıkmışlardı karşıma
Dumandan etkilenmiş, çaresizlik içinde nefeslerini tüketmiş ve oraya serilmişlerdi
Anneleri yardım çağırmak için çıktığında, alevler hoyratça çıkmış aniden karşısına
Ne kadar çırpınsa da, aman dilemek için komşularına bakınsa da, panik vardı orda
İtfaiye erleri mutfak ve balkondan müdahale ediyor, tüp patlamasın istiyorlardı
Sayıları az olduğundan ve çok katlı bina bulunduğundan, nefesleri daralıyordu
Sanki o an onlarda bir panik içinde çare adına savaşıyorlardı, lakin çok azlardı
Çocuğu kucaklayıp aşağıya öyle bir indim ki, merdivenleri nasıl geçtim bilmedim
Polis arkadaşları gördüm ve hemen bu çocuğun hastaneye yetişmesi lazım dedim
Çünkü duman zehirlenmesi direk beyni ve dolayısıyla ciğerleri harap eder, öldürür
Geriye dönüş ise pek mümkün değildir, nadiren olsa bile eski gibi sağlıklı değildir
Polis arkadaşlar sağ olsunlar, ciddiyetimi anlayıp hemen çocukla uzaklaşmıştılar
Zavallı anne hala çırpınıyordu, babaları her ne sebepse ortalıkta bulunmuyordu
Kim bilir belki gece mesaisi yapıyor ve ekmek parası uğruna ne kahırlar çekiyordu
Geçim derdi en önemli bir yüktü, yoksa el alemin dilinde sersefil bir nefesi talipti
Bir anlamda gönüllü köleliğe eşitti, işsizlik pek revaç taya, işverenlere ne demeliydi
Mustafa CİLASUN