Söyleyemem,
Has kelamınızla boy ölçülemem,
Edebin sevdasıyla ve kelamın anlamıyla yürüyemem.

Ne sazendeyim,
Ve ne de meşk âleminde nefesim,
Ben tasavvufu nerden bilirim, fakirliğimden eminim!

Gecesinde uyuyan,
Gün içinde pek zorlanan âdemim,
Hizmet bendinde çok sefilim, nefsimle pek dertliyim!

Elbette ki,
Âdem olmaktır tek hevesim,
Tefekkürü mevti ben nereden bilirim, ben ahenksizim!

Enaniyet,
İçinde nefeslenen bilinçsizim,
Hadsizliğin sahifelerinde gezinirim çünkü çok idraksizim!

Ne mezarda,
Ve nede hazanda hissedenim,
Zevki uğruna varlığını gark eden bir nefesim neyi bilirim!

Kalbi duyuşlardan,
Ruhi algılamalardan nasipsizim,
Günümü gün eder, hezeyan içinde kelam eder gezinirim!

Düşünmeyi özlerim,
Lakin bilgisizliğimle acz içindeyim,
Muhabbeti yarenlik için öncelerim, dostluğa evet hasretim!

Sanki
Bir boşluğun kadrindeyim,
Elbette dost nefesleri hissederim, lakin bilirim ben fakirim!

Ancak,
Sizinle hamiyeti müşahede ederim,
Suhuletli halinizde şefkati görürüm onun için şevk içindeyim.

Ötelerin,
Ruhi iklimde ki her nefesin,
Mezar içinde bekleyen mevtin, haşyet içinde ki düşüncelerim,

Bir bir sıralanıyor,
Acımasızca karşıma çıkıyor,
Kalbim o vakit fevkalade titriyor, ruhum çok daralmalar yaşıyor!




Mustafa Cilasun