Gün geçmiyor ki hicranın kuşatan efkarıyla yol almayayım
Hali fakirliğin farkındalığında umutlara kendini bırakmış bir heyecanı yaşamayayım
Gönlümün hasrete ducar olmuş hazin sesinde
Ruhumu bekleyen nasibin rahleyi mefkuresinde
Nefesin, heveslere galebe çalan ve bazen coşturan, bazen de yeise salan lehçesinde
Aşkın, kalp için abat olan payesiyle yalnızlığıma şaşıyorum


Ne kadar sabrın sadakatine meyletmişsem
Kanaatin bereketini azimle nefeslenip gönlümün aşka hasretini umutla beklediysem
Şehrine müdrik olamadığım hakikatin ilmini hal diliyle öğrenemediysem
Çaresiz nazarlarıma perde olan vesileleri derleyip nefesin kadrine verdiysem
Kalbimin bizarlığını, ruhumun yakarış için esin arayışını herkezden gizlediysem
Herşeyi umudun ilhamından beklerim, kalbimin sahibine yönelir ne söylerim


Heran esrarın latifliğinde müjdesine ram olduğum gün yine sessizce çekiliyor
Bekleyen gecenin kollarına kendini teslim ederek bir ülfet içinde nasibini bekliyor
Arzın her köşesinde vecdini hasreden gönüller niye bu kadar ayrışmalar içinde kalıyor
Gönül ne söylüyor, kitabı celil neyi öğütlüyor, gül kokusu niçin gelmiyor
Dile gelen maslahatlar aşkı bitiriyor ve sevdayı katledip öldürüyor
Ne kadar hıçkırıklar gözlerden yaşları akıtsa da rahmet ve bereket hale ulaşmıyor


Söyleniyordum zihnimin açmazlarında sayıklayan ve esarette kalan hülyalara
Boşver kederlenme, hüznün iksirinden içerek gönlünü hicrana teslim etme
Her doğan çocuğun saflığında gizlenen umutları görmezden gelip eğlenme
Bahtın gerekçesinden bahsedilen ve iradeyle yapılan tercihleri yabana atma anla
Aklın kalple ilişiğini hakkıyla yaşa ve hakikatin lehçesinden öğrenip vuslatı sayıkla
Aşkın vecdine kapılmış gönüllerin sesini hal diline yönelten hakikatleri yok sayma


Niye bu kadar sessizliğin senasında sancılarımı anarak yalvarıyorum
Edebe muhtac halimin hicranını mısraların şevkine bırakarak hayıflanıyorum
Niye kalbimin inşiraha hasretini ve gönlümün dinmeyen elemli sesini ayan ediyorum
Gönüllerin muhabbetini, kalplerin ülfetini ve esinin niğmetini özlemle bekliyorum
Açılan ellerimle, takata muhtaç halimle ve fersiz gözlerimin hasrettiği melali anıyorum
Niye garipliğin içinde ve müddeti nefesin serdettiği hakikatle fakirliğimle yaşıyorum



Mustafa CİLASUN