Ne fikri lahikaların sahifeleri gönlümü feyziyle ihata edip yüceltiyor
Ne kutsanmış nefesin asriliği kalbime edebi ilga ediyor
Ne vurgun yemiş gönüllerin figanı sinemi sükuta erdirerek aşka eriştiyor
Ruhum hangi vakti bekliyor
Neyi sual etmeliyim hakkıyla bilsem
Tarihin en bakir hallerinde seyri seferle uzletin süruruyla nefeslensem
Hüccetin banisini nasıl keşfederek gönül versem
Yar için kalbime ne söylesem, hasretiyle çilemi mi derlesem
Fani olan ne varsa maverayla yüzleştirip serinlesem
Bilmem ki niye dinmiyor tahkik sancılarım
Edilleyi şeriye kimin ahvalinde mücerret şehredilen hukuki arayışlarım
Neydi halimi bırakmayan ve dağlayan ön yargılarım
Neydi kalbimi ve zihnimi talan eden korkularım, kaygılarım, sıkıntılarım
Sinemi yaralayan maksatsız ve bakir ağıtlarım
Kimsete soramadım, maksada ilhak olamadım
Aldatılıp kandırılmışlığın ruhumda bıraktığı yorgun ve miskin muştularım
Sokağın sesinde, halin dilinden uzak heveslerin yeksan olan marifetlerinde
Bıtkınlığın medivenlerinde ve kuytu köşelerin düşündüren muvazenesinde
Neyi bekliyorum, aşka muhtaçlığıma kanaat getirip göçüyorum
Olsun, kimseler merakın yolculuğunda aramasınlar
ruhumun bizarlığına vasıl olarak fakirliğimin sahifelerini açmasınlar
Tabutumun bir yanından tutamak için hiç uğraşıp yorulmasınlar
Unutmak için heveslerin ve gailelerin girdabında solumasınlar
Bilmem ki aşkın manasını nasıl anlasınlar ve ağlayıp sızlanmadan hakkı ansınlar
Mustafa CİLASUN