Elbette ki ne kadar bilirsek
Neyi idrakimiz muvacehesince okur ve anlarsak
Lafazanlığa bulaşmadan nefesin azizliğinde mutabıksak korkma
Hiçbir asabiyet bulunmaz, gönül iklimini soldurmak için yaşanmaz, aşk kokmaz

Arz ve nebatat, hayvanat
İnsan için var olan ve bu manada anlam bulandır
Kalbin serencamında gül koklamak ve lalenin sürurunu kuşanmak
Tevdi edilen her ne varsa sahipsiz bırakmadan, vuslat için ihsana, ülfetle akmak

Nice badireler yaşamıştır
Bazen sahipsizliğin efkârıyla hicrana banmıştır
Onun dilini anlamayan, halinde sevdaya gark olmayan biçaredir
Mahzunun nefesinde, meczubun hedefinde, arifin ferasetine ram olan bir payedir

Ne pastırması, ne mantısı
Ne yağlaması, ne gönül bağlaması aşksız olmaz
Efsun olan, ilhamla şad olan ve gayreti azimet sayan bir nefestir
Erciyesin mağrurluğunda, Ali dağının o hicranında, Hasan dağının meramındadır

Etkilet ayrı bir sevdadır
Bağbozumunda sevinç ardır, derlenen umut hardır
Gönül bu ya yıllara sâri suskunluk var ya, ömür aşk için kar ya
Ne acemaşiran nağmeler dinlenir, hasretin hüznüyle seherde kimler için dua edilir

Esnaf şehridir Kayseri
Tamahkârlığı sevmez, hiddete meyletmez, aşırılığı istemez
Fevkalade derinlikli bir kültürün payitahtıdır, edebi nefes meşk ile serdedilir
Adabı bilmeyene ne denir, dünyaya bel bağlayan biçaredir, ölümle her an yüzleşilir

Yahyalı şelalesi başkadır
Sanki dağın hicranıyla dile gelen hıçkırığı böylece duyulur
Yahyalı’lı ve rahmetli hacı Hasan Efendi hazretlerinin feyzi her yerde bulur
Vecde kapılmak, hakikat için çırpınmak bir başka sevdanın meşkiyle yanmak nurdur

Artık kent cazibe halindedir
Sefaretler ardı sıra randevu için başvuruyu yapmaktadır
Geçmişte dile gelen hangi hikâye varsa, şimdi halkının sunumunda arzdır
Cumhurun huzurunda, istikrarın odağında, nefesin kalanıyla hesaplaşan bir şehirdir


Mustafa CİLASUN