![]() |
Seyrediyorum o tepeden Kayseri’yi! Altı binyıllık bir mazinin erdemi Ne kalesi, ne Erciyes’i ve hatta bin bir hikâyesi Seyyahın derlediği manzumesi, çektiği çilelerin ibret perdesi İç Anadolu bölgesinin payesi, sebilin tek adresi, tacirin yegâne ikamet hanesi Kolay mı hiç bir şeysiz tüccar olmak Kıt kanaat sabrederek birde ahiliğe ram olmak Kimseyi kandırmadan, ulufeye bulaşmadan ve aldanmadan Tarihin medarı iftiharı olmak, ilkleri başarmak, kente misyon, vizyon katmak O bir başka sevdadır, sılanın tadıdır Hasretin cenahı, özlemin serinliği onunla başka Ne şarkılar söylenir, bağından, cevizinden, hatta üzümünden Mağrurdur, tevazuu ile barışık bir nazardır, mezar ilk adım olarak cana kardır Bağ alınır ki, toprağa belenip göçülsün Bahçeye bakılır ki ikramın letafetiyle ziyadeleşsin Ana yardır, baba diyar gibi hardır, insan manasıyla kelamdır Nice kaleler hala ayaktadır, vuslat niye kul için ardır, sevda ihsan için cenahtır Şehrimin olmak için seçilen aziz nefesler Kimi zaman talan ettiler ve kimi zaman görmezden geldiler Şehrin dile gelen derdini ve efkârı kederini bazen fark edemeden gittiler Layık olan, sinelerde yaşayan, arifi anlayan, meczuba ibretle ve edeple yaşatan Cemaat kültürünü, muhabbet sökününü Yardım ve hayır işlerini önceleyen, inayeti sürurla hasreden Ürettiği kadar tüketmeyen, kanaati hakkıyla bilen, hevesleri nizam eden Kimseye muhtaç olmadan kalkınmasını beceren ve liyakatiyle iştahlar kabartan Bir şehrin, mayasında hülyasına kanmak Üniversite kenti yapmak, komşulara el uzatarak kalkındırmak Kaniş Kültepe kazısıyla, peri bacaları mazisiyle, Erciyesin aşkı haşmetiyle Ne söylense ve ne kadar edebi manada kelam edilse azdır zira Kayseri vicdandır Mustafa Cilasun |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 02:00 . |
2000- 2025
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük