Sineyi dağlayan o hazin hasretin kor ettiği yüreğimi
Vurgunu yaşayan hali fakirliğimi, mütemadiyen suskun dilimi
Gözlerimin uykuya çektiği hazin özlemi, nasıl itiraf edeyim ve aşkı yâd edeyim
Çektiğim çilenin hikmeti bağlıyor
Lakin ruhum merakın ulviyetinde sancılar yaşatıyor
Düşlerimden çıkmayan hesap acıyla kuşatıyor, gönlüm ağlıyor
Ne söylesem, nereye yönelsem sabır devranı karşıma çıkıyor ve aşkı söyletiyor
Dem aldığım içsellik ufkumu açıyor
Hasretini çektiğim kalbi inşirah sineme sürur veriyor
Umut her haliyle kalbime bahşedilen filizle ulviyeti söyletiyor
Gün göçüyor, yıllar dürülüyor, asır mazi için mizana muhtaçlığını itiraf ediyor
Ne yazsam, hali sefilliğimi ansam
Gönül yelpazemle ummana uzanarak aşkı meramımı akıtsam
Dalgaların bıçkınlığını ve yüreğin sancısını sabır sayfasına yazsam
Arifin sezgisiyle, nisanın engin naifliğinde, kalbin her sesini anlayana okutsam
Dile gelen, tefekkürle yâd edileni
Elemin ruhuma aşina eğlediği çileyi serhat misali gönle akıtsam
Durmadan yazsam, mısraların diliyle aşka yaban olmaktan çıksam
Hali efkârımı dostlar meclisinde ve edebin letafetinde fakirliğimle öyle sunsam
Ne kadar garipliğim varsa akıtsam
Yalnızlığın serencamında yârin yaşattığı suhuletli hasreti ansam
Aşkın esenliğinde, ruhumu bekleyen geleceğinde, feyzin iksirini tatsam
Ne arkama baksam ve nede boyun büküklüğü yaşasam, kalbimi sahibine açsam
Umudun kanatlarında aşka konsam
Lal olan melalimi şakıyarak âlemi cana duyurup süruru yaşasam
Çığlığımla hakikatin sayfalarını sinerek okusam, ibretin ulviyetine kansam
İşte o vakit ömür defterimi kapatıp, gönüllerin niyazında aşkı hakkıyla duysam
Mustafa CİLASUN