Kalbim hicranın demiyle hüzün içinde göçüp gidiyor
Umutlarım hazanlaşıyor, hasret dur durak bilmiyor, çare bekleniyor
Artık sancılar fevkalade acı veriyor, gönlüm sayfalarını dürüyor ve öyle titriyor
Nedamet içimi kemirerek çürütüyor
Nereye nazar eğlesem, hazan halime refakat ediyor
Dil susuyor, yüreğim ağlıyor, elem sinemin sızısıyla belimi büküyor
Ne yapsam çaresi yok, müşkül olan sürurun garipliğinde aşkı anıyor, yanıyorum
Kalan nefesim hüzün içinde eriyor
Ne günler geçiyor ve ne de yıllar efkârımı yeniyor
Dert letafetiyle ruhumda filizleniyor, çile kalbimde ikamet ediyor
Kime yönelsem, kederimden söz etsem, hali fakirliğimi ayan ederek göçüp gitsem
Ne kadar hakir görseniz haklısınız
Ömür defterine mütemadiyen hazzı sürur yazsanız
Zevki tadımın ve hissiyatın ruhuma akseden sancısı ne kar ediyor
Düşündükçe içim daralıyor, merak havsalamı burkuyor, yüreğim sessizce ağlıyor
Mızrabı hangi tele dokundursam
Nefesin hicranını neyin hüznüyle gönüllere bıraksam
Hissiyatımın gözyaşlarını tuval üzerinde renklerin aşkıyla akıtsam
Ruhumun sancısını, kalbimin sızısını, melalin o esaretini kim hakkıyla anlatacak
Elbet bir gün dil şad olarak akacak
Edebin sezgisiyle, yüreğin hıçkıran sesiyle, lal olacak
Aşk letafetiyle kalbimin sahifelerinde hazzı sürurun ülfetine kanacak
Vakit sabra bakacak, kanaat çileyle hasat olacak, vuslat halimde aşkı nefes olacak
Böyle sefil halimi ibretle yâd edin
Mısraların muhtevasında serdedilen kelimeleri anlayın
Mazinin suhuletine kanın, atiniz için korkmayın, coşkuyla nefes alın
Kimseyi ayıplamayın, bahtın gelecek vaktinde sizlerde hicrana kanarak yaşamayın
Mustafa CİLASUN