…….
Niyetli değildim aslında uyumaya günün en hareketli esnasında….
Ama çöktü omuzlarıma ayakta kaldıramayacağım bir ağırlık
Dizlerim büküldü dayanak aradım kendime
Bulamadım tutacak bir el...
Dayanacak sağlam bir duvar …
Acısını hissettirmeyeyim kimselere duyurmayayım diye kalakaldım ..
Nazar değdirdiğini hissettirirmişcesine bakan kem gözleri görmemek
Yalanı,aldatmaları hayatındaki yaptıkları en güzel şeymiş gibi gösteren dilleri dinlememek....
Acılar üzüntüler içinde kıvranaduran insanları ellerinin tersiyle iten elleri görmemek...
Yaptığı iyilikler(!)le böbürlene böbürlene etrafa kabartan sinelerini görmemek
için uyudum….
Çaresizliğin girdabına sığınmış aciz insanlar kendini teslim ederler fayda vermeyecek safhalara.....
Dua dua yalvardım rüyamda..
Bir kabustan uyanır gibi uyanmak;sevinmek istedim..
Neyi hayal ettiğini ne olması gerektiğini bilmeyen küçük bir çocuk gibi kararsızdım…
Ya da yeni doğmuş savunmasız küçük bir kuş…
Üstelik yuvasında da değil bu ..
Başkalarının iradesiyle dışarı çıkabilen doğaya hasret
Annesinden koparılmış başkalarının ellerinde yem verilen bir kuş..
Oysa ne çok istemişti annesinin ağzına solucan vermesini..
Oysa ne çok istemişti uçmayı O’ndan öğrenmeyi..
Bölük börçük mekanlardaydım rüyamda..
Kasırgalara uçuyodu kuş..
Kaçmıştı ellerinden yabancı sahiplerinin..
Hep yabancı gelmişti kendi sahipleri kuşa..
Gözünü açtığında yanlarında O'nlar vardı ama...
Kırıldı kanadı..
Çırpına çırpına düştü yere…
Bir umut dedi...Uçarsın sen dedi... Ama düştü
Yabancı sahiplerinin evinin altına..
Dayanamadılar aldılar ellerine
“Hürriyetimi anne sevgimi elimden aldınız”diyen kuş şimdi hiç ses çıkarmadan iyileştirmelerini bekliyordu..
Ama yeri burası değildi..
Ne kadar sahipleri yanında olsa da o da bir canlıydı işte..
İsteklerini başkaları yönetsin istemiyodu..
Savunmasızdım işte…….
Niyetli değildim aslında uyumaya günün en hareketli esnasında….
Ama çöktü omuzlarıma ayakta kaldıramayacağım bir ağırlık
Dizlerim büküldü dayanak aradım kendime
Bulamadım tutacak bir el...
Dayanacak sağlam bir duvar …
Acısını hissettirmeyeyim kimselere duyurmayayım diye kalakaldım ..
Nazar değdirdiğini hissettirirmişcesine bakan kem gözleri görmemek
Yalanı,aldatmaları hayatındaki yaptıkları en güzel şeymiş gibi gösteren dilleri dinlememek....
Acılar üzüntüler içinde kıvranaduran insanları ellerinin tersiyle iten elleri görmemek...
Yaptığı iyilikler(!)le böbürlene böbürlene etrafa kabartan sinelerini görmemek
için uyudum….
Çaresizliğin girdabına sığınmış aciz insanlar kendini teslim ederler fayda vermeyecek safhalara.....
Dua dua yalvardım rüyamda..
Bir kabustan uyanır gibi uyanmak;sevinmek istedim..
Neyi hayal ettiğini ne olması gerektiğini bilmeyen küçük bir çocuk gibi kararsızdım…
Ya da yeni doğmuş savunmasız küçük bir kuş…
Üstelik yuvasında da değil bu ..
Başkalarının iradesiyle dışarı çıkabilen doğaya hasret
Annesinden koparılmış başkalarının ellerinde yem verilen bir kuş..
Oysa ne çok istemişti annesinin ağzına solucan vermesini..
Oysa ne çok istemişti uçmayı O’ndan öğrenmeyi..
Bölük börçük mekanlardaydım rüyamda..
Kasırgalara uçuyodu kuş..
Kaçmıştı ellerinden yabancı sahiplerinin..
Hep yabancı gelmişti kendi sahipleri kuşa..
Gözünü açtığında yanlarında O'nlar vardı ama...
Kırıldı kanadı..
Çırpına çırpına düştü yere…
Bir umut dedi...Uçarsın sen dedi... Ama düştü
Yabancı sahiplerinin evinin altına..
Dayanamadılar aldılar ellerine
“Hürriyetimi anne sevgimi elimden aldınız”diyen kuş şimdi hiç ses çıkarmadan iyileştirmelerini bekliyordu..
Ama yeri burası değildi..
Ne kadar sahipleri yanında olsa da o da bir canlıydı işte..
İsteklerini başkaları yönetsin istemiyodu..
Savunmasızdım işte…….
kutupyıldızı