Orjinal boyutu icin tiklayin 900x602px.
Ey Uzaktaki…








Duy sesimi
Duymak istemediğin ümitlerimi
Çok gördüğün düşlerimi, sessiz sevincimi
Kimseye zarar vermeyen hasretimi, firkat güftelerimi
Git, nereye gidersen git, lakin kulun her vakit imdadıdır ümit

Hangi
Kızgınlık ve asabiyetten
Anlaşılması mümkün olmayan kinden
Garez içinde ki düşüncelerden, zanna değer vermekten
Sevgi ve muhabbeti kurutan bir illetten, vehim ve dalaletinden

Her nerede
Yaşayıp, barınıyorsan
Etrafında bulunanlarla hiç geçinemiyorsan
Gittiğin ortamlarda istenmiyorsan ve hatta kovuluyorsan
Şöyle bir düşün, nefsine esir olmak mıdır senin işin, o cehaletin

Bilmem ki
Niçin şer içinde barınırsın
Gayri meşru işlerle uğraşıp çaka satarsın
İnsan itibar ve şeref için yaşar, kul olmak ne ulvi iftihar
Nasip olmayan nadan ve hidayetten uzak duran ne sefil avam

Meğerse
Ne büyük bir marifetmiş
Haramzade olmak için hevesten geçmezmiş
Her türlü melaneti işlemekten imtina etmez, çekinmezmiş
Duyulmayan, görülmeyen, itibar edilmeyen çirkinliğe gülermiş

Heves ve heva adına
Geriye bıraktığın bir arzun kaldı mı?
Bar ve pavyonlarda attığın naralar kimi utandırdı
Keyfin için kullandığın ve kölen yaptığın kadınlar niye kaçtı
Seni tanıyan kul ve insaniyeti olan her can nasıl arlandı, utandı

Şimdi arlanmadan
Her yanlış ve kabahatlerini saklıyor
Kader böyleyimiş, talihsizmişim neyleyim diyor muşun
Ne kuldan ve ne de yaratandan utanmayı da beceremiyorsun
Hesapsız aklı, irade adına verilen hakkı zalimce kullanıyorsun…

Mustafa Cilasun