Orjinal boyutu icin tiklayin 886x591px.
Bin Bir Sırrıyla Beklenen Lahzada








Yar…
Gel bugün
Kimseye söz verme
Meşkûk düşünceler içine girme
Sakın endişe edip, vehimlerle nefeslenme
Dost, yaren, refik, arkadaş deyiver, kederlenme

Ömürden
Kalan bir zamanda
Bin bir sırrıyla beklenen lahzada
Ümitler bir bir eylül akşamlarını karşılasa da
Umutlarını hiç soldurma, zemheri var yakında
Kul, sabır ve azimle umutlardan tutunur, yanma

Nefsim
Yedi kudretin elinde olsun ki
Benden asla bir zarar gelmez sana
Heva ve heves beşeri boyutta, insansan korkma
Hangi kul zarar vermeyi düşünür sana, adamsa
Nefs her vakit suçludur sanma, irade kimin unutma

Fevkalade
Sessiz ve nezaketli yağan kara
Bir baksana dağlardan gelen ulu nidaya
Hangi aşk yolda koyarmış, nefsin olmayınca
Sevdası meftun eder firkate, haşyete, edebe kul olanı
Dünyaya dalan, ona adanan, nefsine esir olan avamı

Haydi gel
Bir müddet soluklanalım
Şu sessiz çınara sırtımızı yaslayalım
Çalı, çırpı bulup biraz yakalım, atiyi analım
Mazi adına her ne yaşanmışsa ibretiyle yol alalım
Öteyi biraz aralayalım, akıbetimiz için umutlanalım

Biliyorum
Mütereddit bir hal içindesin
Bin hüzün içinde sualleri güftelersin
Nazarlarından yansıyan besteyi sessizce söylersin
Bilsen ne kadar hicran içinde kalbimi teskin edersin
Yıllara sâri keder ve ahı mı naif bir eda ile hafifletirsin…

Mustafa Cilasun