Orjinal boyutu icin tiklayin 960x751px.
Can…
Hayli zamandır
Sabredip, özellikle sustum
Bir müddet zihnimden çıkartmıştım
Müşterek konu ve hatıraları silip atmıştım
Keyfi davranamazdım, nefsim için yaşayamazdım
Bilmem ki
Hiç hatırlar mısın?
Bir sabrı lisanla seni uyarmıştım
Savrulma, saçılma, avunma, avutma diyerek
Dikkatini çekmek, idrakine seslenmek istemiştim
Lakin sen o emelin uğruna hiç aldırmadan yaşadın
Elbette ki
İradene müdahale edemem
Akıl danelik konusunda seninle yarışamam
Bir açıldı mı ağzın mümkün değil susturamam
Sanal bir kişilik üzerine oynadığın ne çok aşikâr
Avunan, aldanan kimse için üzülmeyi hak sayamam
Aslında
Seni tanıdığıma sevinmiştim
Vesile olan dostlara teşekkür etmiştim
Candan, samimi gördüğüm tavırlarına imrendim
Abartılı ve gereksiz davranışları nasılda fark ettim
Bin hüzün içinde suali dostlara yönelttim, garipsedim
Demek ki
Hayat felsefesi edinmiştin
Her tercihin takdir görsün istedin
Gerçeği görüp gidenleri nasıl acımasız eleştirdin
Vefa ve dostluk mevhumlarını nasıl dünyevileştirdin
Dil döndükçe, kalbin küçüldükçe, ruhun halini geçtin
En yakın
Dost ve yaren dediğin
Ahiret kardeşim diyerek iftihar ettiğin
Her fırsatta akıl ve nasihatlerini esirgemediğin
Kendi halinde, seçkin kişiliğiyle, edebi sezgileriyle
Aşkına ram eğleyen suskun bir cana iftirayı layık gördün
Birileri gibi sessiz mi kalaydım, hala sana alkış mı tutaydım
Edep ve edebiyatı, sanat ve sanatkârlığı bu kadar ucuza mı bıraksaydım…
Mustafa Cilasun