Yönetmen: Handan Öztürk
Yapım: Türkiye 2009 (Renkli)
Dil: Türkçe
Antik bir kasaba yapılacak baraj nedeniyle sular altında kalacak ve dünyada eşi benzeri görülmeyen bu zengin kültür de yok olacaktır... Bunu engellemek için tüm güçlerini seferber ederek mücadele eden sivil hareket ne yazık ki yenilgiye uğrar.
Bu hareketin başını Gazeteci Metin çeker. Eski bir tipo makineyle çıkarttığı yerel gazetesiyle baraj yapımından rant bekleyen çıkar çevrelerine karşı mücadele eder. Metin’de simgeleşen bu mücadelenin hedefi barajın rantını yiyen Müteahhit Sofu’dur. Metin ve çevresi ellerine geçen her fırsatta Sofu’yu teşhir ederler. Bir yandan da bu mücadele sürecinde darmadağın olmuş bireysel hayatlarını toparlamaya çalışırlar. Bu süreçte Metin eski bir militan olan Berfin’le tanışarak kısa bir sürede onunla evlenmeye karar verir. Teyzesinin yanına sığınmak için gelen Berfin adeta kasabada hayalet gibi saklı yaşamıştır. Metin, yenilgiyi kabul etmediğini belirtmek istercesine Sofu’ya karşı bir gövde gösterisine dönüştürdüğü düğünün gecesinde ne yazık ki onun adamları tarafından vurulur. Berfin vurulan kocası Metin'i hemen hastaneye götürür. Ancak hastanede onları bir başka sürpriz bekler. Sorgu sırasında Berfin'in hala aranan bir suçlu olduğu ortaya çıkar ve tutuklanır. Bu olay yenilginin psikolojini üzerinden atmaya çalışan Metin'i bir kez daha yıkar. Ama bir yandan da Sofu’ya karşı duyduğu kini biler.
Metin'i gölge gibi takip eden biri daha vardır. On yaşındaki vahşi kız Roz! İki yıldır kasabada yaşayan Roz daha öncesinde bir dağ köyünde neredeyse annesiyle tek başına yaşamak zorunda kalmıştır. Terör nedeniyle yakılıp yıkılan bu köydeki yaşamlarını daha fazla sürdüremeyince kasabaya göç etmişlerdir. Ancak Roz kasabadaki sosyal hayata dâhil olmamaya kararlıdır. Adeta yarı vahşi yaşamını bu masal kentinde de sürdürür. Çocuk masumiyetiyle gizliden gizliye Metin'e âşık olan Roz onunla nasıl iletişim kuracağını bilmemekte ve kendine özgü tepkiler vermektedir.
Kasabanın büyülü ortamında kurduğu kendisine ait dünyadan taviz vermeden yaşayan Roz'la iletişim kurmayı başaran biri çıkar. Eski bir dansöz olan Tijen... Bir zamanlar çok ünlü bir dansöz olan Tijen yıldızının sönmeye başladığı dönemlerde kasabanın zengin beylerinden biriyle evlenerek kasabaya yerleşmiştir. O da Roz'lar gibi, işlerin ters gitmeye başladığı, hayatın onu sıkıştırdığı noktada kasabaya sığınmıştır. Tijen, Roz'u Metin'in düğününde oynarken görür ve onun dans yeteneği karşısında büyülenir. Bir bakıma ondaki doğal dans yeteneği karşısında kendi geçmişini bulur. Ona gerçek dansı öğretmek için kolları sıvayan Tijen bu süreçte Roz’u evlat edinmeyi bile düşünür. Ama Roz’un vahşi iç dünyasından ötürü ilişkileri inişli çıkılı olur. Tam bir uyum yakalayamazlar. Çocuğu olmayan Tijen'in Roz evlat edinme arzusunun altında, ölmeden önce dünyaya kendisine ait bir şeyler bırakma duygusu yatar. Yaşlı Tijen'in kendi kültür mirasını kalıcı kılmak için verdiği kişisel mücadele, bir bakıma asırlık bir kültür mirası olan kasabanın var olma savaşına da gönderme yapar.
İlerleyen süreçte Roz’un iletişim kurabildiği birisi daha çıkar. Bu Berfin’in hapishanede doğurduğu kızı Rozan’dır. Berfin, hapishanenin kötü koşullarında hastalanan bebeği, içi elvermemesine rağmen babasına yani Metin’e göndermiştir. Artık Tijen’le yaşamaya başladığı için Metin’lere komşu olan küçük Roz adeta Rozan’a annelik yapmaya başlar. Bu sahipsiz ve masum bebekle bir bakıma kendini özdeşleştiren Roz, onunla hiç kimseyle kuramadığı bağı kurar.
Yapım: Türkiye 2009 (Renkli)
Dil: Türkçe
Antik bir kasaba yapılacak baraj nedeniyle sular altında kalacak ve dünyada eşi benzeri görülmeyen bu zengin kültür de yok olacaktır... Bunu engellemek için tüm güçlerini seferber ederek mücadele eden sivil hareket ne yazık ki yenilgiye uğrar.
Bu hareketin başını Gazeteci Metin çeker. Eski bir tipo makineyle çıkarttığı yerel gazetesiyle baraj yapımından rant bekleyen çıkar çevrelerine karşı mücadele eder. Metin’de simgeleşen bu mücadelenin hedefi barajın rantını yiyen Müteahhit Sofu’dur. Metin ve çevresi ellerine geçen her fırsatta Sofu’yu teşhir ederler. Bir yandan da bu mücadele sürecinde darmadağın olmuş bireysel hayatlarını toparlamaya çalışırlar. Bu süreçte Metin eski bir militan olan Berfin’le tanışarak kısa bir sürede onunla evlenmeye karar verir. Teyzesinin yanına sığınmak için gelen Berfin adeta kasabada hayalet gibi saklı yaşamıştır. Metin, yenilgiyi kabul etmediğini belirtmek istercesine Sofu’ya karşı bir gövde gösterisine dönüştürdüğü düğünün gecesinde ne yazık ki onun adamları tarafından vurulur. Berfin vurulan kocası Metin'i hemen hastaneye götürür. Ancak hastanede onları bir başka sürpriz bekler. Sorgu sırasında Berfin'in hala aranan bir suçlu olduğu ortaya çıkar ve tutuklanır. Bu olay yenilginin psikolojini üzerinden atmaya çalışan Metin'i bir kez daha yıkar. Ama bir yandan da Sofu’ya karşı duyduğu kini biler.
Metin'i gölge gibi takip eden biri daha vardır. On yaşındaki vahşi kız Roz! İki yıldır kasabada yaşayan Roz daha öncesinde bir dağ köyünde neredeyse annesiyle tek başına yaşamak zorunda kalmıştır. Terör nedeniyle yakılıp yıkılan bu köydeki yaşamlarını daha fazla sürdüremeyince kasabaya göç etmişlerdir. Ancak Roz kasabadaki sosyal hayata dâhil olmamaya kararlıdır. Adeta yarı vahşi yaşamını bu masal kentinde de sürdürür. Çocuk masumiyetiyle gizliden gizliye Metin'e âşık olan Roz onunla nasıl iletişim kuracağını bilmemekte ve kendine özgü tepkiler vermektedir.
Kasabanın büyülü ortamında kurduğu kendisine ait dünyadan taviz vermeden yaşayan Roz'la iletişim kurmayı başaran biri çıkar. Eski bir dansöz olan Tijen... Bir zamanlar çok ünlü bir dansöz olan Tijen yıldızının sönmeye başladığı dönemlerde kasabanın zengin beylerinden biriyle evlenerek kasabaya yerleşmiştir. O da Roz'lar gibi, işlerin ters gitmeye başladığı, hayatın onu sıkıştırdığı noktada kasabaya sığınmıştır. Tijen, Roz'u Metin'in düğününde oynarken görür ve onun dans yeteneği karşısında büyülenir. Bir bakıma ondaki doğal dans yeteneği karşısında kendi geçmişini bulur. Ona gerçek dansı öğretmek için kolları sıvayan Tijen bu süreçte Roz’u evlat edinmeyi bile düşünür. Ama Roz’un vahşi iç dünyasından ötürü ilişkileri inişli çıkılı olur. Tam bir uyum yakalayamazlar. Çocuğu olmayan Tijen'in Roz evlat edinme arzusunun altında, ölmeden önce dünyaya kendisine ait bir şeyler bırakma duygusu yatar. Yaşlı Tijen'in kendi kültür mirasını kalıcı kılmak için verdiği kişisel mücadele, bir bakıma asırlık bir kültür mirası olan kasabanın var olma savaşına da gönderme yapar.
İlerleyen süreçte Roz’un iletişim kurabildiği birisi daha çıkar. Bu Berfin’in hapishanede doğurduğu kızı Rozan’dır. Berfin, hapishanenin kötü koşullarında hastalanan bebeği, içi elvermemesine rağmen babasına yani Metin’e göndermiştir. Artık Tijen’le yaşamaya başladığı için Metin’lere komşu olan küçük Roz adeta Rozan’a annelik yapmaya başlar. Bu sahipsiz ve masum bebekle bir bakıma kendini özdeşleştiren Roz, onunla hiç kimseyle kuramadığı bağı kurar.
| |
