SANAL AŞK
Özel mesajların mıydı seni bana bağlayan
Yoksa sayfama belirttiğin görüşlerin mi?
Belki şiirlerimdi, şiirlerinle sarmaş dolaş olan.
Neydi? - söyle! Seni bana iten, beni sana çeken.
Belki de zeytin rengi kara gözlerin,
Nasıl duyguysa adını bilemediğim.
Saman altından su yürür gibi sessizce
Yüreğime akıp gitti sevilerin.
Öbür adıysa sanal görünmezliğin,
Sen ey görmeden sevdiğim.tek insan.
Gecelerimde yıldız gibiydin parlayan
Ve her günümü aydınlatan.sen.
Mesajlarımız kifayetsiz geldi sonraları,
Msn’ lerde yazıştık uzun uzun…
Seni bir an çevrimdışı bulsam,
Ben kahrolurdum,
Açığa vururdum ağılarımı.
Gülen yüzünde, hayat bulurken,
Kaç geceleri güne kavuştrduk,
Seninle yapardık sabahları.
Ne duyan oldu, sessiz çığlığımızı
Ne de bir gören.Bizden başka.
Oysa içimdeki dalgalar,
Tusunamiye dönüştü gün geçtikce.
Hangi bıçak kesecekti, gönlümdeki sevgiyi,
Hangi zincir zapdederdi aşka mahkum benim gibi deliyi.
Bir akşamüstü gün batarken tepelere;
Nazar değdi, yazık oldu bu dostluğa,
Yazık oldu seven yüreğime.
Söndü bütün ümitler, bahar gelmeden.
Özeline girmişim, sana fark ettirmeden.
Resmi hala durur karşımda.
Bendim onu gören; Her nokta her satırda,
Her kadına göz kırparken.
Aşk adamıyım. derdi. Lafa bak,
Bilseydin, tanırdın gerçek seveni anlayarak.
Nasıl kıskanmaz insan? böyle deli divane severken.
Hemen sildim adını msn adresimden.
Keşke onu da sökebilsem,
Şu yaralı yüreğimde
Her mesajda sen, her grup da bir eser senden,
seni arar, seni arar gözlerim, sitelerden.
Kim bilir,hangi musalla arıtır, seni arzulayan bedenimi..
Sen şimdi içimde kanayıp duran ince bir sızı,
Sen gururlu,sen kalpsizsin,gönül hırsızı!
Öğrenirsem bir gün aşkın şifresini
Zorla kıracağım açmazsa, bana gönül kapısını,
Sonra çarmıha gereceğim,
Elini ayağını.
Yalnız benim ol, el yüzüne bakma diye
Anladınız mı?
Emine ÖZBAKIR- 11.08.2007 / Antalya
Özel mesajların mıydı seni bana bağlayan
Yoksa sayfama belirttiğin görüşlerin mi?
Belki şiirlerimdi, şiirlerinle sarmaş dolaş olan.
Neydi? - söyle! Seni bana iten, beni sana çeken.
Belki de zeytin rengi kara gözlerin,
Nasıl duyguysa adını bilemediğim.
Saman altından su yürür gibi sessizce
Yüreğime akıp gitti sevilerin.
Öbür adıysa sanal görünmezliğin,
Sen ey görmeden sevdiğim.tek insan.
Gecelerimde yıldız gibiydin parlayan
Ve her günümü aydınlatan.sen.
Mesajlarımız kifayetsiz geldi sonraları,
Msn’ lerde yazıştık uzun uzun…
Seni bir an çevrimdışı bulsam,
Ben kahrolurdum,
Açığa vururdum ağılarımı.
Gülen yüzünde, hayat bulurken,
Kaç geceleri güne kavuştrduk,
Seninle yapardık sabahları.
Ne duyan oldu, sessiz çığlığımızı
Ne de bir gören.Bizden başka.
Oysa içimdeki dalgalar,
Tusunamiye dönüştü gün geçtikce.
Hangi bıçak kesecekti, gönlümdeki sevgiyi,
Hangi zincir zapdederdi aşka mahkum benim gibi deliyi.
Bir akşamüstü gün batarken tepelere;
Nazar değdi, yazık oldu bu dostluğa,
Yazık oldu seven yüreğime.
Söndü bütün ümitler, bahar gelmeden.
Özeline girmişim, sana fark ettirmeden.
Resmi hala durur karşımda.
Bendim onu gören; Her nokta her satırda,
Her kadına göz kırparken.
Aşk adamıyım. derdi. Lafa bak,
Bilseydin, tanırdın gerçek seveni anlayarak.
Nasıl kıskanmaz insan? böyle deli divane severken.
Hemen sildim adını msn adresimden.
Keşke onu da sökebilsem,
Şu yaralı yüreğimde
Her mesajda sen, her grup da bir eser senden,
seni arar, seni arar gözlerim, sitelerden.
Kim bilir,hangi musalla arıtır, seni arzulayan bedenimi..
Sen şimdi içimde kanayıp duran ince bir sızı,
Sen gururlu,sen kalpsizsin,gönül hırsızı!
Öğrenirsem bir gün aşkın şifresini
Zorla kıracağım açmazsa, bana gönül kapısını,
Sonra çarmıha gereceğim,
Elini ayağını.
Yalnız benim ol, el yüzüne bakma diye
Anladınız mı?
Emine ÖZBAKIR- 11.08.2007 / Antalya