![]() |
Hastane Önünde İncir Ağacı Çoçuklugumun yokluk yıllar idi Her şey için uzun uzun beklediğimiz yıllar Karanlıkta otururduk geceleri http://www.muhakeme.net/clear.gif Mum ışığında anlatırlardı Acıklı hikâyelerini Iki elim yanaklarımda Usul usul ağlardım yalnız kalmış gurbet gelinlerine Çocuk kalbim dua ederdi Türkülerle evimize gelen geçmişlerine Annemin sesinden dinlemiştim bunlardan birini Hastane Önünde İncir Ağacı Annem Ağacı Doktor Bulamadi Buna İlâcı Anem İlâcı Baş Tabip Geliyor Zehirden Acı Annem Vay Acı Garip Kaldım Yüreğime Dert Oldu Annem Dert Oldu Ellerin Vatanı Bana Yurt Oldu Annem Yurt Oldu İsmi neydi acaba hastane önündeki ağaca ağlayanın? Fikriye mi, yoksa Kiraz mı, Hacer mi, Fidan mı? Neydi çare bulunmaz hastalığı, Neden kimse yoktu, neden kendi omuzladı, Baş tabibin O'na fısıldadığı acıyı? Yoktu bu sorularımın cevabı Belli ki kendiyle bir başına kalmış İnce ince yakmıştı bu ağıdı Mezarımı Kazın Bayıra Düze Annem Vay Düze. Yönünü Çevirin Sıladan Yüze Annem Vay Yüze. Benden Selâm Söylen Sevdiğinize Sevdiğinize. Başına Koysun Kareler Bağlasın Annem Bağlasın. Gurbet Elde Kaldım Diye Ağlasın Annem Ağlasın Çocukken bir tek ince hastalıktan ölünür sanırdım. Dilini ve yönlerini bilmediğim bir ülkede Metroların rüzgârında anladım Hasretten de ölünebileceğini Ve gördüğüm her boş alana Eksiksiz çizebileceğimi özlediğim her bir şeyi Beni yabancı sayarken aslında bana yabancıların Yüzlerinde tanıdım kendimle bir başıma kalmayı Çocukken bir tek ince hastalıktan ölünür sanırdım http://www.muhakeme.net/clear.gif Hasretten de ölünürmüş anladım... [IMEEM]JJ6MSHRGlu[/IMEEM] |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 20:21 . |
2000- 2025
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük