Yokluğunun girdabında dönerken ömrüm,
Bir bardak çayın sıcaklığında
Ve bir dal sigaranın yanışında aradım seni.
Aldığım her yudumla içime,
Çektiğim her nefesle,
Yüreğime koydum seni.
Tesellinin ferahlığında geçerken günlerim,
Ufuktaki güneşin ışığında
Ve bulutlar ardındaki hayal ülkesinde aradım seni.
Gördüğüm her parıltıda günlerime,
Daldıgım her hayalde, ömrüme koydum seni.
Soğuğun ve karanlığın derinliğinde geçerken gecelerim
Bir uzak yıldızın yerinde,
Ve gecelerin korkutan sessizliğinde aradım seni.
Baktığım her yıldızda dileklerime,
Yattığım her uykuda başucuma koydum seni.
Kuruyan yaprakların hışırtısında geçerken baharım,
Bir yağmur damlasında
Ve sonbahara inat kurumayan yapraklarda aradım seni.
Düşen her damlayla gözyaşlarıma
Ve hazana inat çiçekler açan dallarıma koydum seni.
Hep yanımda olacağın günleri beklemekle geçerken yıllarım
Ansızın kapının çalınışında
Ve sabah uyandırmak için;
Omzuma dokunan elde aradım seni.
Açtığım her kapıda karşıma
Ve hiç ölmeyecekmiş gibi yaşadığım
İmkansız anlarıma koydum seni.
Sessiz bir film gibi gözümden geçerken hatıralarım,
Sevdayı oynayan bir oyuncuda,
Hep kazanan bir başrolde aradım seni.
Hayatımın her sahnesinde
Ve çekim hatasının olmadığı bir ömürde sevdim seni...
Abdülhamid Samur