Lâ İlâhe İllallah
AŞK efendim
bilmiyorum
bilseydim bilmediğimi
unuturdum tenimde çarpan canımı
ruhuma öteleri çağırsam da ben
kanadı yok çırpınışımın
neden attılar kuyuya kirli ellerinden çocukları
uzletimden kayarken huzuru bulutların
rengini
senin rüzgâr alevinle yitirdi
perdelenen kıvılcımı yağmurun
ben bir sağanak sonrası sığındım kucağına
bilmiyorum
bilseydim bilmediğimi
unuturdum tenimde çarpan canımı
ruhuma öteleri çağırsam da ben
kanadı yok çırpınışımın
neden attılar kuyuya kirli ellerinden çocukları
uzletimden kayarken huzuru bulutların
rengini
senin rüzgâr alevinle yitirdi
perdelenen kıvılcımı yağmurun
ben bir sağanak sonrası sığındım kucağına
her anahtar açmadı bengisu kapısını varlığın
/ aşk kavminin sırrını
sayılmadı karanlık sayfası soluksuzluğun
dolaşılmaz dergâhında
ömürlere kan dokuyan hissizliğimin
/ aşk kavminin sırrını
sayılmadı karanlık sayfası soluksuzluğun
dolaşılmaz dergâhında
ömürlere kan dokuyan hissizliğimin
ölgün yaşantılardan akan her bulanık nehirde
kendini göremeyen can
nerde zemzemin doyurduğu sofralar
gül kokan sevda nerde
sıddık konuşunca susan adâlet eri
kendini göremeyen can
nerde zemzemin doyurduğu sofralar
gül kokan sevda nerde
sıddık konuşunca susan adâlet eri
tan yerinde ağlayan ateşlerimle
her gece şehrin alnında dalgalanır korkular
zaman kararmış ruhların eteğiyse
yanağı ışığında kızarmayan çocuğum
yaşım yenilendikçe
büyüyor perişân yalnızlığım
bedenimde zehir günahlar
dâvet ediyor beni cehennem sahnesine
her gece şehrin alnında dalgalanır korkular
zaman kararmış ruhların eteğiyse
yanağı ışığında kızarmayan çocuğum
yaşım yenilendikçe
büyüyor perişân yalnızlığım
bedenimde zehir günahlar
dâvet ediyor beni cehennem sahnesine
şahlanıyor karanlık ellerde acının kırbacı
korku cellâdını çağırıyor fısıltıların
canı/mı dağlayacaklar sultanım
şefâatin beklenir gelemesen de
gülsün
hüznümün yüzü
adınla bâkidir Aşk
korku cellâdını çağırıyor fısıltıların
canı/mı dağlayacaklar sultanım
şefâatin beklenir gelemesen de
gülsün
hüznümün yüzü
adınla bâkidir Aşk
bir nur muydu rüzgâr aleviyle geçişin
katre katre güllerinin sırrında
tahâyyül edilemez bir şua mı sûretin
göremediğim
katre katre güllerinin sırrında
tahâyyül edilemez bir şua mı sûretin
göremediğim
yetimlik divânında yegâne sultan
çağlar aşan bir yansıma kucağımda beklerken
dua seherinde hicretin bir yangındı
müjdelerken aşkını şimdi öksüz gülşenin
çağlar aşan bir yansıma kucağımda beklerken
dua seherinde hicretin bir yangındı
müjdelerken aşkını şimdi öksüz gülşenin
sensiz virân hanemde gözyaşım kayıp
zemherisi titrerken aydınlığımın
ölüm kasnağını dokudu ömürlerimin
zemherisi titrerken aydınlığımın
ölüm kasnağını dokudu ömürlerimin
ey sahrayı yüklenen mirâc
ey kâbe'nin eşiğine bırakılan acı
sözün vedası
nedâmet aldı hançeremden düğümlerini arzın
ah dokunsalar bir kırgın tebessüme
yığılacağım sensizliğine asrın
ey kâbe'nin eşiğine bırakılan acı
sözün vedası
nedâmet aldı hançeremden düğümlerini arzın
ah dokunsalar bir kırgın tebessüme
yığılacağım sensizliğine asrın
kanatlarında yalnızlık uyur kuşlarının
sayfalar kırılgan omuzlarımda
bilmek alevinde üşüyen ruhum
neden silmiş renklerimi yedi iklimden
sayfalar kırılgan omuzlarımda
bilmek alevinde üşüyen ruhum
neden silmiş renklerimi yedi iklimden
alevinden nefesini hissetmek
kül olmaya kâfidir
her bedir bir düğündür seninle
vuslatım mekânsız
vakitlerse pervâne
kül olmaya kâfidir
her bedir bir düğündür seninle
vuslatım mekânsız
vakitlerse pervâne
hep üveys hırkasında mahkûmluğu hasretin
eriyişin tahammül doruğunda rabia
kalbistan sıcağında tükenir güneşlerim
şakağımı okşayan her kum ebâbil
eriyişin tahammül doruğunda rabia
kalbistan sıcağında tükenir güneşlerim
şakağımı okşayan her kum ebâbil
ve ben bir hicret çölü
asrın kavmini kuşanarak
vakitler vaktine süzülüyorum
eskittiğim zindanlarda isli nefesim
sürâka mı iz sürüyor ardından
ben mi göçüyorum kendiliğimden
güllere bezenirken ölüm
çorak toprakları düşünmek ne garip
bildim
kendime göçüyorum
zerre olsam da yeter
şefâat denizinde efendim
asrın kavmini kuşanarak
vakitler vaktine süzülüyorum
eskittiğim zindanlarda isli nefesim
sürâka mı iz sürüyor ardından
ben mi göçüyorum kendiliğimden
güllere bezenirken ölüm
çorak toprakları düşünmek ne garip
bildim
kendime göçüyorum
zerre olsam da yeter
şefâat denizinde efendim
kadim kavmin kervânında yol sonsuz
elifçe tuttuğunla
yazılır mı bu kavmin hengâmesi
bu naat
mahzun beklentilerin kıpırtıları
ilk ışığıyla öpsün muhacir sabahları
bir gölgenin nabzı her taşa dokunuyor
elifçe tuttuğunla
yazılır mı bu kavmin hengâmesi
bu naat
mahzun beklentilerin kıpırtıları
ilk ışığıyla öpsün muhacir sabahları
bir gölgenin nabzı her taşa dokunuyor
ruhundan akıyor ırmağı çocukların
burası uzak diyar
unuttum dedemin anlattığı o karanlık masalı
dağ deviren hasretimle
bahar çeşmenden içsem âb-ı hayatı
ilk çocuğu ben olsam aşk kavminin sultanım
hiç adres sormadan gezsem bahçeni
ayağımda senden yıldız tozları
burası uzak diyar
unuttum dedemin anlattığı o karanlık masalı
dağ deviren hasretimle
bahar çeşmenden içsem âb-ı hayatı
ilk çocuğu ben olsam aşk kavminin sultanım
hiç adres sormadan gezsem bahçeni
ayağımda senden yıldız tozları
ver elini sevgili
sözündür açacak her kilidi
kelâm yanar düşüncede
elif yazmaz tek hece
çehremde gizemli düş saklarım hiç bilmeden
sözündür açacak her kilidi
kelâm yanar düşüncede
elif yazmaz tek hece
çehremde gizemli düş saklarım hiç bilmeden
bilseydim bilmediğimi
unuturdum kendimi
unuturdum her şeyi
susmak
adınla şimdi
unuturdum kendimi
unuturdum her şeyi
susmak
adınla şimdi
Muhammedûn Resûllallah!
Rabia gelincik
Rabia gelincik