Gönülle Yürüdünüz mü Hiç ??

Yürümek için dik duruşu ve gönüllü olan yolcu gerek dedik.
Ama bir de yol gerek.
Bu yol ki dosdoğru yol hedefine şaşırtmadan ulaştıran,
güzelliğe, mutluluğa götüren yol...

Yol belli yolcu belli...
Peki sorun ne ki?
Yol dümdüz önümüzde ve ilk biz yürümeyeceğiz.
Yani yalnız değiliz.
Yürümeyi öğretenler dimdik önümüzde bütün heybetleriyle.
Biz nerdeyiz?

Herşey yürüyor, zaman, ömür, gençlik, sağlık,
herşey su gibi akıp gidiyor...
Yürümüyor adeta koşuyor.
Peki biz yürüyormuyuz?
Bu yolu bilmeden anlamadan
ve en önemlisi sevmeden yürüyemeyiz ki?
Herşey yürürken biz nerdeyiz?
Hangi oyunda oynaştayız?
Yürümeyi biliyormuyuz?
En önemlisi yürümek istiyormuyuz?


Cevabınız evetse eğer önce gönlünü ayağa kaldır.
Oturanlar yürüyemezler, hele yatanlar hiç....
Ama ayaklarınla değil gönlünle yürüyeceksin bunu bil...


Yürüyenler dedim ya onlar,
o aşıklar ayaklarıyla değil gönülleriyle yürürler
Öyle yürürler ki!!!
Onları sular boğmadı, ateşler yakmadı.
Onların yollarını guvercinler sakladı
O sevda elleri...

Şimdi yürüyenler gibi edebiyat yapıp lafla peynir gemisi yürütmeye çalışmadılar.
Söyleyip anlatıp yatmadılar zaman üstü,
mekanlara geçtiler Hak'ka yürüdüler ve Hak'ka ulaştılar...

Yol doğru yolcu doğru ama yürüyüş bozuk olursa varılmıyor hedefe
Hepsi dosdoğru olmalı DOSDOĞRU...

İşte dostlar...

Yol dosdoğru Tevhid yolu...
İlk insan, ilk yol gösterici Hz. Adem'le başlayıp
alemlerin rahmet, sevginin öğretmeni Hz. Muhammed'le s.a.v.
tamamlandı ve kıyamete kadar bu yolun yolcuları olacak...

Yol dosdoğru, yürüyenlerde dosdoğru...
Bu yola yakışırmıyız ki bilmem.
Bu yol ki menfaat için satılmaz, iki kuruşluk sevdalar için terk edilmez.
Bu yolda basit insanlar yürüyemez...

Önce gönlümüze bir yolculuk yapalım...
Ta derinliklerine yürüyelim...
Gönlümüzü bulursak sahibinizide buluruz...