İnsafı dünyadayken unutanların arasında
Ah, keşke ben de bir taş gibi olabilseydim
Rahmet yağmurunla, taşıp doyabilseydim
İnsanların kınamasına hiç aldırmasaydım
Düşmana atılan bir sapan taşın olsaydım
Bu kabus dolu rüyalarımdan uyansaydım
Ab-ı Hayat suyunu içip Sana kansaydım
Kimsecikler anlamaz beni, hem madem
Sen bari öp beni, alnımdan a seccadem
Kader kılıcı başımda döner durur nedem
Gökteki yıldızlar gibi alemleri seyredem
Aç kapını ardına dek tek Sana dua edem
Bu baş Sana layık değil ki önünde eğilem
Senden başka kimsem yok ona güvenem
Gözyaşım razı ver, hükmünü de sevinem
Nefsimden başkasını da kınayıp yeremem
Kulları Senden başkasına şikayet edemem
İzinsiz olarak bu alemden de göçemem ki
Bu cahilliğimle hayrı-şerrden seçemem ki
Nefsime dahi söz geçiremedim ki dinlese
Ölüm gelip çatmadan evvel onla evlense
Muhtaç olana karşılıksız vermeyi denese
Gül kokusu sun kimse sana vermese de
Kalbimin dili yok ki anlatsa şu dertlerini
Ariflere tek bir işaret olsa yeter değil mi
Arıları bile üst üste şahitlik ediyordu ya
Buna hangi yürek dayanır Allah aşkına!
Hz.İbrahim’i(as) büyük yapan o ali sırları
Şefkat ve merhametidir Onun özünün aslı
Sanma dünya böyle kalır o senden davacı
Sabır ve tevekküldür yaralarımın tek ilacı...