![]() |
Kafiye.... KAFİYE Ne diye, Bu şuna, Şu, buna, Kafiye? Başa taş, Aşa yaş, Hey'e ney, Tuhaf şey! Kafiye Mantığı, O mantık! Hediye Sandığı, Bu sandık! O mantık, Bu sandık- ta sandık, Ve yandık . Ne yandık! Hendese, Kümese Tıkılmak. Hadise Kırkayak. Adese, Oyuncak. Vesvese, Gökbayrak. Ölümse, Gel dese; Tak, tak tak! Mu-hak-kak! Sorular Sordular; Neden çok, Nasıl yok, Niçin var? Sanatsız Papağan, Neden çok; Ve atsız Kahraman, Niçin yok? Çok ve yok, Yok ve çok, Aç ve tok, Tok ve aç; Tut ve kaç! Saklambaç. Neden çok, Nasıl yok, Niçin var? . . . . . Ve derken: Nasıl yok Niçin var? Bir varmış, Bir yokmuş. Karamış Ve kokmuş Dünyamız. Rüyamız Kapkara. Manzara: Gebeler Döşeksiz. Ebeler Isteksiz. Kubbeler Desteksiz. Habbeler Süreksiz. Türbeler Meleksiz. Tövbeler Gerçeksiz. Cübbeler Yüreksiz. Cezbeler Şimşeksiz. Izbeler Emeksiz. Heybeler Ekmeksiz. Kafiye, Hikâye! Dava tek: Ölmemek! Peygamber! Ne haber? Bir batan Var: Vatan! Kandil loş, Ocak boş; Ve dağ dağ Elveda! Gitme kal! Nefes al! Emir tez, Bekletmez! Ve o nur Bulunur! İşte iz! Geliniz! Toprak post, ALLAH DOST!.... Necip FazıL Kısakürek |
--->: Kafiye.... Necip Fazil in anlayamadigim, ne icin yazdigini merakta ettigim bir siirdir. Fikrim manasiz bir siir diyor ama bir amac güdüyordur elbette. |
--->: Kafiye.... hay Allah!... bende geçen bir küçük kardeşden dinledim ...ve çok manidar geldi..hatta çook...zira az kelime ile çok şey anlatmış...belki sen bu tarz sevmiyorsundur...çünki şiirinde bir estetiği var..e her kişininde bir zevki... bazı şirleri beğeni ve iltifat ediyorlar ben Allah Allah ..burada ne duygu buldum ne ahenk neye güzel diyorlar deyip şaşıyom..demek ki,oluyormuş..:) iyi oldu birdaha okuyayım bakayım nesini çok sevmişim:) selam ile... |
--->: Kafiye.... Necip Fazil cogu siirinde beni cok düsündürmüstür. O misralarinin ahengi ve olaylara bakisligindaki mizaci. Ama bu siiri bu yapi ile ben her nedense anlayamadim. Neden bu yapida yazilmis yani neden kafiye? Kesin bir ATIF var ama nereye? |
--->: Kafiye.... Şiiri okuyunca sadece kafiyesi uyan kelimelerin ardarda dizilmediği, bunlara bir anlam verdiği de anlaşılıyor. .. Elinize Sağlık. selametle.. |
--->: Kafiye.... Rahman kez kere razı olsun hakikaten oldukça anlam yüklü bir şiir ...selam ve dua ile... |
--->: Kafiye.... Necip Fazılın en çok hoşuma giden şiirlerinden biridir. ayrıca bu şiirle alakalı google'da arama yaparken karşıma çıkan bir dörtlüğü de paylaşmak isterim. bu şiir Necip Fazıl'a mı ait bilmiyorum ama. buyrun... 163′E 3 KAFİYE Dininde 163 yara açan ulus’un, Günde 163 kez Cehennemde ulusun! O’na deyin: Nemrutlar, su dökemez eline, Küfür tarihinde sen, erişilmez ulu’sun! (1965) |
--->: Kafiye.... Alptraum...senin nfk ile alakalı bir bildiğin var gibi...fakat bu sanılanın aksine nahoş bir bilgi mi ben mi yanılıyorum...daha evvelde bir yazıda geçmişti..bilmemiz gereken bişey var mı?..aydınlanmak dilerim...isterim. |
--->: Kafiye.... Ben de cok birsey bilmedigimden etrafa sorayim dedim ama Necip Fazilin dedigi gibi bir takim cevre olustu gibi hissettim. Insan ruh haliyeti farklidir bir eseri o kisiye sormak gerekir ki en iyi ondan ögrenelim. Siir herkeste farkli tat birakir ama ya yazan peki? Bunu düsünmeme vesile kilacak sözleri Necip Fazilin hayatindan dinleyelim. Necip Fazıl, Poetikanın dördüncü bölümünde simgeyi ve şiirde üslûbun önemini öne çıkarmaktadır. “Şiirde, ne söyledi yok, nasıl söyledi vardır.” kuralı Necip Fazıl’a göre üslûbun temel taşıdır. Bölümden anlaşılan husus, şiirin bildirdiğinin, şiirin konuşma tarzıyla (üslûp) disipline edilmesi gerektiğidir. Bu öneri, Necip Fazıl’ın iki konudaki hassasiyetinden doğmaktadır. Birincisi, şiir, bir haberin açıkça ilânı üzerine kurulmamalıdır. Bu düzyazının, dahası bilimin metodudur. Didaktik ve politik şiirlerde bu hataya düşülmektedir. İkincisi, şiir, vezin ve kafiyenin kolaylığına sığınmamalıdır. Dış yapı düzgün bile olsa, şiirin muhtevası boşsa; bir haberden yoksunsa, böyle şairler şiirde ileri gidemezler; kısa sürede devre dışı kalırlar. Necip Fazıl, kafiye ve veznin, şiiri, birtakım “adî lâf tertipleri”nden ayırdığını; ama sadece bu ayrım üzerine kurulan şiirin bir sahtekârlık olduğunu belirtmektedir. Necip Fazıl’da şiir bu iki husus arasındaki sentezden, gerilimden doğmaktadır. Necip Fazıl, şiirin taşıdığı özle, bu özün sunulduğu biçim arasında, birbirini elimine etmeyen, birini öbürüyle denetleyen bir yapı kurulmasını önermektedir. Bu yapıda, şiiri dış yüzeyden ibaret görerek, sadece kafiye ve vezin üzerine kuran anlayışın farkında olmadığı bir iç yapı vardır. Bu yapı şiirin bütün kurallarından bağımsız bir şekilde oluşmuş kendine özgü bir canlılık taşımaktadır. İşte simge bu yapıdan doğar, doğmalıdır. Simgenin işlevi, şiirin iç yapısındaki “sırrı” anlamı şiirin dış yüzeyine taşımaktır. Burada isçilik ayrı bir önem kazanmaktadır. Kendine özgü bir canlılık arz eden iç yapı olağanüstü derecede çeviktir; kolayca ele geçmez. Şairlik, “bu harikulâde çevik ve ince bünyenin heykeltıraşlığı”dır. Not: Peki simdi bu siirden ne anladiginizi sorsam? |
--->: Kafiye.... pes.... bu kadar edebi bir tanımı kaç kere okusam anlayamam...:)ki okudum...kusura bakma ama sadece hicve mi girer artık ince ince vuruşlar mı desem bilemiyorum ...bana kelime örgüsü genel islami sosyal ahvale yapılan kısa kısa göndermeleri yoğun kelimeli şiirlere nazaran beğendim... N.Fazıl'ı bende öğrenmek için sordum... şiirden ne anladın sorusu ise ;son dize son kelimeye varan bir insanlık tablosu ..... |
--->: Kafiye.... Ben de Necip Fazil üstadi siirlerinden tanirim ve cok arastirma yapmis olmasamda siirleri okundugunda taninabilir bir yazi sekli vardir. Her nedense bu siir o nun tarzina cok uymuyor. Münazara ediyoruz ve bu sayede bilmediklerimizi ögreniyor bildiklerimizi pekistiriyoruz insaallah. |
--->: Kafiye.... Kelimelerin sonu laf olsun diye kafiyeye uydurulmamış. Şiirde dünya hayatını özetlemiş sanki. Makale tarzında ifade edilebilecek konuları, tek kelimelik ifadelerle satırlaştırmış, kafiyesini yakalamış.. Şiir yazmış. Çünkü harbi sanatçı :) Ölüm gelecek muhakkak, sorulan sorulara cevap verince bu kez tersinden soranlardan, yani bu dünya gerçeklerini anlamak istemeyenlerden bahsetmiş. Boş insanların sanatçılık! yaptığından dem vurmuş. vs vs..Uzatmıyorum. Yani bir anlam yüklemiş. Kara gümbürtüye yazmamış. Benim hoşuma gitti. selametle.. |
--->: Kafiye.... Alptraum sen bişeyler söylemek istiyorsun....:) bişeyler seni rahatsız ediyor ..bundan emin değil misin yoksa kesin bir bişey fakat oluşan bağı mı zedelemekden çekiniyorsun? Merak etme,hakikatten başka bir şeyin savunucusu görmeyeceksin ....muhakeme üyesini:) |
--->: Kafiye.... Alıntı:
Aynen katılıyorum fikrine, Bir SAKARYA TÜRKÜSÜ yazarından bu tip abuk-sabukluk sırıtıyor tabi. Belli ki büyük şairlerde bazen laf olsun türünden iş yapabiliyor |
--->: Kafiye.... şimdi hata ediyorsunuz dicem ama nerde biliyormusunuz...:) bizede söyleyinde bizde anlayalım değil mi? farkında değiliz belki;nedir abukluk ...ben hiiiç anlamam edebi sanatlardan? siz ne anlıyorsanız normal bir uslub ile neden anlatmıyorsunuz ki? |
--->: Kafiye.... Alıntı:
Kolayı var bunun, Hemen SAKARYA TÜRKÜSÜNÜ bulun okuyon, sonra bu şiiri okuyun, Aradaki zevki ve estetiği kendiniz keşfedin. Şiir, sanatsal bir yemek gibidir, hem göze hem ruha zevk verir. |
--->: Kafiye.... rahman razı olsun :):) |
--->: Kafiye.... Alıntı:
anlaşamadık bir türlü:) sakaryayaı ezberlediğimde 15 yaşında idim ...ben bu şiiri beğendim..ve buna benzer şiiride var başka... mesele şiir değil sanırım...atıfdan bahsediyor adminimiz..sizde edebi diyorsunuz ama insan aynı yemeği aynı bir kere daha yapamadığı oluyor... ve her şiir sakarya da olamaz...mektup da... sizin beğenmediğiniz yada rahatsızlık vereni ben şiirde görmüyorum..hatta genel bir tarz hakim..kısa kısa denemiş uzun uzun anlatıklarını anlamayanlara.... elbette kıyas etmeyeceğim bir şiirir diğeri ile... gül de nimet diken de...:) hadi siz asıl nokta nedir onu deyin bize? selam ile... |
--->: Kafiye.... Alıntı:
|
--->: Kafiye.... Ben zaten siiri sahsi anlayamadigimi belirttim. Necip Fazil siirlerinde bu siirlerine örnek bir siir benim bildigim kadariyla yoktur. Necip Fazil in bu siirde bizim dikkatimizi birseye mi cekmek istemistir yoksa kendisi bazi kisileri hedef alarak mi bu siiri yazmistir. Buyrun Necip Fazil siirlerinden bir kisas. Alıntı:
|
--->: Kafiye.... konumuz Poetika mı yani...? Bence şiirde,genel bir şikayette de var,bir yerlere atıf da var... zindandan mehmede mektup da da mesela,şiirin genel bir yapısı var ama millete kastedenin ismi milli kahraman diyerek,atı da var bir yerlere... şiirin bir kısmında birisinden bahsediyor evet... onun dışında kapalı bir şiir yapısı olan necip fazıl a göre ,tam onluk bir şiir bence... |
--->: Kafiye.... Poetika ile benim sorularim ayni dogrultuda. Herhangi bir farklilik teskil edecek husus yok. Böyle sairler eger kafiye diye bir baslik atip sadece bu konuyu hedef alan bir yapi icerisinde bir siir yaziyorlarsa o anki ruh haliyetinden kaynaklanmis olabilecegini düsünüyorum. Lakin ATIF ise ben Necip fazilin cok güzel atiflarinida getiririm. Benim meselem neden Kafiye ve neden sadece kafiye icin iki kelime alt alta. Ben sanki Necip Fazil düsmani gibimi görünüyorum oradan bilmesemde, simdi olmasada belki ileride mantikli bir cevap gelir. Evet, tam onbeslik bir siir. |
--->: Kafiye.... :) :) :) neyse,ben vakıanın tam ciddiyetinde değilim..Çok ciddi gördüm sanki seni alptraum... neyse...Aklını karıştıran hikmeti kim koyacak ortaya ben de bekleyenlerdenim artık |
--->: Kafiye.... Alıntı:
düşman değil bildiğinbir şey var gibi geldi bana ...öğrenmek istedim..hatırla hani tarihçei hayatta yazıyor diye bir not vardı..hepsi bu sanırım ortalığı karıştıran oldum..özür...anlaşılmadım galiba:) |
--->: Kafiye.... bu şiiri benim kuzenimin amcasının amcası yazdı biliyonuzmu sefam olsun hahahahhaa ünlü oluyuorum artık |
--->: Kafiye.... Alıntı:
|
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 01:44 . |
2000- 2025
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük