""varliğin aci veriyor olsaydi bana;
seni ölüme sevmez,
gelmeyeceğini bile bile seni beklemezdim hala.
Ben sensizlikte bile \"seni yaşiyorum\" sevgili... ”
mevsim, sonbahara akarken ben de sana geliyorum. Elimde yokluğun yüreğimde suskunluğunla sana geliyorum sevgili. Ilik bir eylül gecesi kentin yorgun kaldirimlarinda tanidik kelimeler ariyorum sevdana dair. Sana dair tek bir kelime yeterdi bana. Tek bir nefes bile gülümsemem için yeterdi bana… sensizlikte kanarken sol yanim, ben hep seni düşledim zembereği kirilmiş zamanin avuçlarinda. Seni aradim güneşin sicak alninda, senin ellerini aradim yağmurun islak dualarinda.
Sana gelirken toprak yağmur kokuyordu sokaklar ise yalnizlik... Sana çikan tüm yollar arsiz dikenlerle süslenmişti sanki. Ayaklarim kan revan… bir yanim uçurum bir yanim sensizlik ama her şeye inat sana geliyorum. Hava puslu, etraf ise sensizlik… dikenlere aldirmadan yalinayak yürüdüm gecenin dar sokaklarinda. Yüreğimle ezdim tüm engelleri, ayaklarimla öptüm yollarindaki ikiyüzlü dikenleri. Her şeye inat sana geliyorum bir elimde mevsimlerin koynundan çaldiğim ilik bahar bir elimde bulutlarin saçlarindan arakladiğim rüzgâr ile bir ömür uzaktan sana geliyorum bir elimde bir avuç gülüş karakişlarda güneş bil diye bir elimde bir yudum umut zifiri karanliklarda aydinliğa simsiki tutun diye. Sana geliyorum sevgili...
Unutmadan sevgili; gittin diye meteliksiz bir intiharin ayakuçlarina boynunu büken bir kukla olmadim hiçbir zaman. Gittiğin gün kansiz ve acimasiz bir ihtilalin demir kelepçeli zamanlarindan kaçip sen diye ipsiz uçurumlara siğindim. Yokluğunda kimi zaman bir çocuk gibi koynunda ağladim kimi zaman kirpiklerinden islak yağmurlara kaçtim. Sensizlikte her gece arsiz firtinalarina göğüs gerdim ve esrarkeş yanginlari sen diye koynuma alip yüreğimde közledim yalnizliğinin islak çiğliklarini. Evet. Gittiğin gün sen kokan kelimelerim çiplak kaldi dudaklarimda. Yüreğim gözyaşina asili kaldi gözkapaklarimda. Ama hiçbir zaman boynumu bükmedim yokluğuna. Pes etmedim sensizlikte kiyilarima vuran hasret dalgalarina. Direndim, savaştim yalnizliğinla. Kan revan içinde kalsam da, bilmediğim firtinalarda sensiz savaşsam da ben hiçbir zaman “ yalnizliğina “ yenilmedim sevgili...
Gittiğin günden beri tek bir kelime konuşmadik seninle. Giderken seninle gitti taze baharlarim. Yetim kaldim mevsimlerin koynunda. Gözlerindeki sicakliği aradim güneşin sinirsiz coğrafyasinda. Seni sordum memleketimden göçen turnalara. Ama bulamadim seni. Yüreğimin derinliklerinde. Kaybetmiştim seni. Aldiğim nefeste, hayata biraktiğim her gülüşte seni aradim. Bulamadim işte. Ucube binalarin nemli duvarlarina dayanip sana ağladim. Dudaklarimi kapatip kelimelerimle yalnizliğina ağladim. Ama hiçbir zaman ne kadere ne de sana isyan ettim. Gittin diye hiçbir zaman suçlamadim seni. Varliğina küfürler edip arkandan beddualar savurmadim hiçbir zaman. Gitmiştin beni “ sensiz “ birakarak. Gitmiştin aramizda yaşananlari bir kibritle zamansiz yakarak. Ama gittin diye hiçbir zaman unutmadim seni. Yokluğuna inat yaşattim seni. Gittin diye bir ikindi vakti kefensiz satirlara gömmedim seni. Varliğin bana hiçbir zaman aci vermedi ki ben seni gidişinle suskunluğuna gömeyim sevgili… seni “ sen “ diye sevdim ben. Varliğina inat yokluğunda bile sevdim seni. Sana duyduğum sevgim bir günlük olsaydi eğer; seni “ sensizlikte “ bile yaşatmazdim sevgili. Seni hiçbir zaman “ acilarimin metresi ” diye sevmedim ki ben. Ben yüreğindeki sicakliği, tenindeki sakli baharlari ve gözlerindeki islak gözyaşlari sevdim. Seni hep \" aldiğim nefes \" bildim. Yüreğime dokunduğun için, yarim bir kizi sevginle tamamladiğin için sevdim seni...
Satirlarima son vermeden bilmen gereken bazi şeyler var sevdiğim. Iyi dinle beni sevgili. Cümlelere değil kelimelere örülmüş anlamlari iyi algila sevgili… yokluğunda seni aradim yorgun gecenin gri sabahlarinda. Yalnizliğinda kanattim fakir kelimelerimi. Dilimde birikmiş ve bir kaç cümleyi geçmeyen itirafim var sana canim. Iyi dinle beni şimdi. Sensizlikte “ seni aldattim sevgili “. Yanliş duymadin sevgili. Açik açik utanmadan sikilmadan seni aldattiğimi söylüyorum sevgili. Sensizliğin soğuk gecelerinde seni aldattim. Hem de defalarca… başucumda bu imkânsiz sevdanin sevaplari dururken ben seni “ günahlarinla “ aldattim sevgili. Yokluğunda kanarken tövbesi yarim kalmiş günahlarinla seviştim yalnizliğinin buz tutmuş yatağinda. Her gece bedenimi ateşlere serip günahlarinla seviştim kan ter içinde. Közlenmiş bedenimle, terkedilmiş yüreğimle tövbesi oldum en masum günahlarinin. Seni sensizlikte “ senin günahlarinla “ aldattim sevgili… sen benden uzaklarda iken bensiz zamanlarda işleyeceğin her günaha bedenimle kefil oldum. Körpe ve filizlenmemiş acilarini satin aldim ömür defterinden. Evet, tüm günahlarini ve bensiz yaşayacağin tüm acilarini satin aldim karşiliğini “ yüreğimle “ ödeyerek.
Sen bu satirlari benden uzaklarda okurken ben bir kelebek edasiyla baharin ince dallarindan binlerce çiçeği yüreğimin eteklerine topluyor olacağim. Bir gün cennetin taze baharlarinda buluştuğumuzda giyineceğim“ beyaz duvaği “ süslemek için en parlak yildizlari çalacağim gecenin kirpiklerinden. Sen benden “ bir ömür “ uzaklikta yaşarken sensizlikte bile sen varmişçasina sevdana nefes aliyor olacağim. Her gece günahlarinla sevişip güneşle beraber perdelerine gelip yüzüne ilk gülümseyen ben olacağim sevgili... Sen beni unutsan da ben seni yüreğimde yaşatacağim. Uzaklarda bir yerde yaşiyor ve nefes aliyor olmani en büyük mutluluğum bilip acilarina delicesine yanacağim. Közlenmiş yüreğimle bir sonbahar gecesi islak saçlarina yağacağim avuçlarimda güller ile. Gözbebeklerinden yuvarlanip ayakuçlarina serileceğim. Gülüşlerini nefesim bilip “ sensizlikte “ bile sana yaşiyor olacağim sevgili. Adini yüreğime vurulmuş bir mühür bilip dudaklarinda anilan dua olarak hep seninle nefes alacağim sevgili…
“ sen bana “ bir ömür “ uzakken ben sana bir nefes kadar yakinim sevgili. Gelmeyeceğini bile bile ben hala seviyorum seni. “
gün gelecek,
adimi unutmak zorunda kalacaksin
puslu gecenin yorgun sabahinda.
Bir kibrit çakip yaşananlara,
tek tek yakacaksin benli hatiralari
ömür defterinin en masum günahinda.
Duvarlarinda asili takvimlerden düşen
bir gün gibi,
ağladiğinda yüreğine gömülen
bir hüzün gibi
yavaş yavaş eriyeceğim dudaklarinda.
Ama ben sana inat,
yokluğuna inat,
bedenimle közleneceğim günahlarinda.
Seni benden alan kadere,
tek bir kelime etmeden
seni içimde yaşatacağim.
çünkü ben senin; “ bedelini yüreğimle ödediğim
en masum günahindim…”
her şeye rağmen yine de seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim.""