![]() |
Işte benim kalbim... :/ Ey kalbim!.. Hatırlayacaksın, sessiz sessiz ağlarken başımı dizlerine koyduğumda, kimse yoktu yanımda. Yalnızdık seninle can dostum, yalnızdık... Atışların hızlanırdı hezeyanlarımdan, kanın çekilirdi damarlarından. Gözlerim susmazdı hani, senide esir edip yaşlarına. Sabahları yalnız inerdik,bir sen, birde ben. Anlamazdı hiçbir arkadaş, dinlemezdi hiçbir yoldaş. Biz iki divaneydik seninle... Ben dıştan, sen içten şelalelerin bendini yıkardık ağıtlarımızdan. Kimse duymazdı ama, kimse düşünmezdi bizim düşündüklerimizi... İki divaneydik seninle kalbim! Kimse anlamaz, ama herkese anlatırdık derdimizi. Yaramaz bir çocuğun çığlıklarını çoktan geçmişti dilimizin söylediği sahipsiz türküler. Hani düşünürdük derin derin. Aynı sorularla bulanırdı toz pembe rüyalarımız. Bizden başka yokmu derdik buradan bakan bir iki divane... Sorardık hani kimsenin düşünmeye bile cesaret edemediği soruları. Çekiliverirlerdi simalar çevremizden. Hatırlıyorsun mutlaka, mızraklara saplanmış kuşlara deniz suyundan yuva yapışımız, başı dimdik duran beyaz güvercinleri kafeslerinden salışımız ve ağıtlarımız yalnızlığımızın tarifi oldu. ... Aldatılmışlık değil, aldanmışlıktı bizi yıkan o zamanlar... Değil mi dostum. değil mi sırdaşım nasıl terk ettiler bizi? Nasıl koydular önümüze tek düze tabuları?.. Ahkam kesmek marifet oldu, zincirleri günün modası diye taktılar boynumuza. Ağıtlarımıza yalancı ninniler diyip, anlamadılar onuru gurura karşı yarıştırdığımızı. Kavgalardan nefret ettiğimizi ve güneşin doğuşuna mevzilendiğimizi anlamadılar. Neden biliyor musun kalbim? Çünkü biz yalnızdık karanlık gecelerin gri yıldızlarında... Başbaşa ağladık da hıçkıra hıçkıra dönüp bakan olmazdı. Gülüp geçerlerdi bize. Biz kurtaramayacaktık çünkü dünyayı. Sende atan sevgi, bende yeşeren sabır yetmeyecekti onların prangalarını çözmeye.... Çiftliklerde meleyen koyunları gösterdiler bize. Nereye çeksen oraya giden, hani boynundan urganı eksik olmayan, hani yumuşacık tüyleri olan koyunları işaret ettiler. Halbuki biz çoktan çizmiştik, insan figürünün dahi karışmadığı tabiat manzarasını. Masmavi göklerden sevgiyi indirip, dallara hoşgörü meyvaları koymuştuk. Ama resimdi işte, alt tarafı bir tabloydu. Hatırlayacaksın kalbim, rengarenk boyalarla süslediğimiz o tabloyu nasıl silerdi sadece o kara lekeler. Kimse görmezdi kendi çiziktirdiği işaretlerden başkasını... Herkes bir "ben" di kendinde, hatırlıyor musun vefakarım?.. Sana da, bana da, "biz" olmak düştü yinede bir beyaz nokta gibi hayatımıza... Az ağlamadık, az vurmadık umutlarımızı duvarlara, az bağırmadık sağırlığımızı unuttuklarımıza... Ama yinede çıktık düze "biz"... Sen ve ben kalbim... sen ve ben.... Hatırlarım şimdi o karanlık gecelerde yardıma koşmaya çalışan bir kaç iyi insanı da... Dokunamadığımız, yanımıza çağıramadığımız, uzaklardan bakıştığımız birkaç iyi insan vardı ya kalbim... Evet dostum, isimleri bile hala bizde değil mi?.. "Gül dikenleriyle güzeldir" diyemeden tutup yapraklarımızla koparırlarken çiçekliğimizi, sert ama vefalı bir sonbahar rüzgarı da vardı, en kavurucu yazlarda. Bilirim unutmazsın kalbim.... Belki çilekeş bir yağmurun, yahut en yalnız kalabalıklarda ardımıza düşen küçücük ama bembeyaz bir bulutun hatırına bu tebessümlerimiz .... Arkamızdan uzanıp boynumuzu sıkmaya çalışan ayrık otlarına inat. Binin içinde birde olsa, tek gamzesiyle özgürlüğü getiren bir kelebek hatıına belki hayata sırt çevirmeyişimiz... Ne dersin kalbim?.. Acılara gülmek seni mi gerektirir, yoksa seni mi getirirsin acıların peşine düşen umutları? Bilmem ki çilelim, kalk hadi, tamamlayalım yarım kalan tablomuzu, hatta orta yerine bakışları düşmemiş gök gözlü bir çocuk konduralım.. Çarpma öyle hızlı hızlı bedenime... Yeni bir cesaret için ben de ümitle korku arasındayım... Tuvalimiz beyaz değil lakin, bilsen kapkara kömürden bile... Ama sevgiyse her şeye rağmen ve umutsa martıların hatırına... Hadi kış manzarası çizelim bembeyaz. Kimse karışmasın gönlümüze. Sabahlardaki kömür bile siyah olmasın tam tamına..Hadi, hadi bembeyaz sıcacık karlar çizelim, adı "umut" olsun... Ve orta yerde bütün gülücükleriyle başı dimdik, gözleri sıcacık bir çocuk kartopu tutsun..... |
→ Işte benim kalbim... :/ Biz iki divaneydik seninle... Ben dıştan, sen içten şelalelerin bendini yıkardık ağıtlarımızdan. Kimse duymazdı ama, kimse düşünmezdi bizim düşündüklerimizi... İki divaneydik seninle kalbim! Kimse anlamaz, ama herkese anlatırdık derdimizi. Yaramaz bir çocuğun çığlıklarını çoktan geçmişti dilimizin söylediği sahipsiz türküler. Hani düşünürdük derin derin. Çok manidar bir şiir. Teşekkürler paylaşımınız için. |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 02:31 . |
2000- 2025
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük