Sussam Yalnızlık, Konuşsam Ayrılık...

Şimdi ne senin gözlerinde heranın suya hasret yangınları var Ne de benim gözlerimde şiir… Yaz dedin, oysa kışlar yaşıyorum her mevsim Açmak üzereyken papatyalar yeni karlar yağıyor üzerine Üşüyorum… Evet ...


  1. Alt 09-18-2008, 19:17 #1
    oguzhan Mesajlar: 1.372
    Blog Başlıkları: 1
    Şimdi ne senin gözlerinde heranın suya hasret yangınları var
    Ne de benim gözlerimde şiir…
    Yaz dedin, oysa kışlar yaşıyorum her mevsim
    Açmak üzereyken papatyalar yeni karlar yağıyor üzerine
    Üşüyorum…
    Evet hala üşüyor ellerim..
    Hüzün kapımızı çalalı beri bin günü aştı


    Sussam Yalnızlık, Konuşsam Ayrılık...

    Ömrünün arka sayfalarında altı çizilmiş satırlarımı okumaya başladım
    Sığınışlarını, susuşlarını ve haykırışlarını işittim mavi adadan
    Korunaklı bir liman olamadım sana


    Sussam Yalnızlık, Konuşsam Ayrılık...

    Şimdi, bin ömür geçmiş ömrümden
    Ben bir rüyadan uyanmak istercesine çırpınıyorum
    Hani zaman ilacı olurdu her şeyin?
    Hani zamana bırakmalıydık?
    Atalar yine yanıldı…
    Bir günün sonunda binlerce tükenişle ölürken ben
    Zaman zehrini içerken yudum yudum
    Artık bitsin istiyorum ataların ilaç dedikleri yoksuzluğun..

    Bitsin…

    Bitmezlerin bilincinde diyorum diye
    Yıkılmış ve geç kalınmış viraneleriz.
    Şimdi ne senin gözlerinde heranın suya hasret yangınları var
    Ne de benim gözlerimde şiir…
    Şimdi kendini yok edişlerini dinliyorum ...

    Susuyorum…

    Susuşlarımın öznesi sen oluyorsun hep
    Şehrine gidiyorum…
    Yokluğun açıyor kapıları
    Yıkılan şehirlerarası bir otobüs terminalinde ayak izlerimiz duruyor
    Hala haklısın
    Kokun sinmiş soğuk duvarlarına şehrin
    Herkesin gözünde seni arıyorum

    Yoksun…

    Yokluğunu salıp gitmişsin
    Gidişle bırakıldığın bu kentte…
    Susuşlarına bile yandığım soğuk dağlarımın eşkıyası
    Bağışlama dilemiyorum, gel demiyorum, sev demiyorum
    Haykırışların yankılanıp boşlukta kaybolmadı bilesin
    Sığındığın maviadada yaktığın ateşi görüp
    Yanaştırabilirsem gemilerimi
    Tutacağım ellerinden…
    Şimdi yanıyorum, kanıyorum
    ve yıkılışların altında tekrar eziliyor bedenim
    geç kalınmış bir soluk mu bir günün sonunda
    yoksa çaresizliklerimin son çırpınışları mı bilmiyorum
    kayıp adresten yazıyorum son kez


    Sussam Yalnızlık, Konuşsam Ayrılık...

    dönsem yıkılış, dönmesem yok oluş...
    şimdi ben susuyorum, yalnızlığa talip
    sende sus bana
    sus ki, bir daha ölmeyeyim…

    Konu oguzhan tarafından (09-18-2008 Saat 20:02 ) değiştirilmiştir.
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın

Bu soru sistemi, zararlı botlara karşı güvenlik için uygulamaya sunulmuştur. Bundan dolayı bu kısımı doldurmak zorunludur.