Cilt yenilemede yeni yöntem ''Dermaroller'' ile kök hücre ekstresi içeren ürünlerin cilt altına 200 kattan daha fazla geçmesi sağlanıyor.Uygulama ile akne izlerinin tedavisinde, geniş gözeneklerin sıkılaştırılmasında, göz altı morluklarının giderilmesinde ve saç dökülmesi gibi birçok problemde oldukça başarılı sonuçlar elde ediliyor.
Uzmanlar, 3-9 ay arasında tam olarak sonuç alındığını, kontrollü çalışmalarda 6-8 sonra kollajende yüzde 200 artış görüldüğünü belirtiyor.
Koru Hastanesi hekimlerinden Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Muhterem Polat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sağlık cilt yapısının korunması ve yaşlanmanın geciktirilmesi için cilt bakımının çok önemli olduğunu söyledi.
Anti-aging ve akne izleri başta olmak üzere deri çatlakları, göz altı torbaları ve morlukları, cilt lekeleri, yoğun saç kaybı gibi pek çok sorunun ''Dermaterapi'' ile çözümlenebildiğini belirten Polat, bu tedavi modeli ile iki farklı uygulamanın bir araya gelerek oldukça başarılı sonuçlar elde edildiğini anlattı. Dermaterapi'de kullanılan ilk adımın ''Dermaroller'' ile yapılan uygulama olduğunu belirten Polat, dermarollerin dünyada ''mesoroller'' ve ''microneedling'' isimleri ile de bilindiğini dile getirdi.
Polat, dermorollerin silindirik bir tamburun üzerine dizilmiş son derece ince, özel olarak hazırlanmış 192 adet çelik iğneden oluştuğunu; iğnelerin simetrisinin, yapıldığı materyalin, silindirin üzerinde kalan ve deriye girecek olan kısmın derinliğinin ve iğne sayısının uygulamada çok önemli bir yer tuttuğunu belirtti. Doğru kriterlerle hazırlanmış, klinik olarak test edilmiş, CE belgeli ilk ve orjinal ürünün dermaroller olduğunu vurgulayan Polat, dermarollerin 2000'li yılların başından bu yana yaygın olarak kullanılan etkin bir medikal alet olduğunu söyledi.
''KÖK HÜCRE EKSTRESİ İLE AKNE İZLERİ YOK OLUYOR''
Polat, cilt üzerinde değişik amaçlara yönelik büyüme faktörü, biomimetik peptid ve kök hücre ekstresi içeren ürünlerin dermaroller ile kombine kullanılarak deriye geçişinin arttırılmasının ''dermaterapi'' olarak adlandırıldığını ifade etti.
Hücrelerin yapı taşı olan ''kök hücre''lerden elde edilen kök hücre ekstresinin ise, diğer ürünlerdeki koruma ve destekleme özelliklerini içermesinin yanı sıra cilt altında yeni hücrelerin ve yapı taşlarının ''yeniden oluşmasını'' sağlayarak adeta cildi baştan yarattığını anlatan Polat, normal cilt bakım ürünlerinin cilt altındaki bazı yapı taşlarının azalmasını önlemeye ya da onları yenilemeye çalıştığına, ancak bu ürünlerin çoğunun cilt altına bile ulaşamadan etkisini yitirdiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
''Dermaroller, kök hücre ekstrelerinin cilt altına kolayca ulaşmasını sağlayan, estetik sektöründe devrim yaratmış yeni bir teknolojidir.
Dermaroller, deri üzerinde oldukça küçük kanallar açarak kök hücre ekstresinin cilt altına 200 kattan daha fazla geçmesini sağlıyor. Cilde uygulandığında silindirik tamburun üzerinde bulunan iğneler, cilt üzerinde mikro kanallar açıyor. Bu kanallar deri altına açılan bir tür geçitler gibi düşünülebilir. Dermaroller ile her bölgede ortalama olarak 6-10 kez yıldız şeklinde uygulama yapılıyor. Aynı bölgeden defalarca geçildiğinde 1 santimetre karede yaklaşık 250-300 adet mikrokanal açılıyor. Bu mikrokanalların açılması sırasında genellikle kanama söz konusu olmuyor. Mikrokanallar, yaklaşık 20 dakika içinde herhangi bir iz bırakmaksızın derinin kendi elastikiyeti ile kendiliğinden kapanıyor.
Bir başka açıdan bakıldığında 20 dakika boyunca deri altına açık olan binlerce kapı elde ediliyor. Dermaterapi'nin bir başka faydası da dermarollerin kendi etkisinden kaynaklanıyor. Dermaroller'ın açmış olduğu mikrokanallar, deri tarafından yara gibi algılanıyor, ancak ortamda aslında yara olarak görülebilecek bir durum olmasa dahi deri kendi içinde bir tamir mekanizmasını başlatıyor. Bu mekanizmanın en önemli fonksiyonlarından biri deri içinde yine büyüme faktörlerinin salgılanması nedeni ile kollajen, hyalüronik asid, elastin fibriller gibi yapıların sentezlenmesi oluyor. Ortamda gerçek anlamda bir yara olmaması nedeni ile üretilen tüm bu maddeler, bize anti-aging etki sağlıyor. İnce çizgi ve kırışıklıkların azaldığı, yanık ve akne skarlarının hafiflediği görülüyor.''
Polat, genellikle lokal anestezik krem ile yapılan uygulamadan 3-9 ay arasında tam olarak sonuç alındığını vurgulayarak, ''Hasta yavaş yavaş düzelmeyi fark eder. Kontrollü çalışmalarda 6-8 hafta sonra kollajende yüzde 200 artış görülmüştür'' dedi.
''YÜKSEK KALİTELİ ÇELİK İĞNELER ALERJİ YAPMIYOR''
Polat'ın verdiği bilgiye göre, dermatolojide dıştan kullanılan ürünlerin deri altına geçişini 200 kata kadar arttıran dermaroller, kullanılan ürünün derideki etkinliğini maksimuma ulaştırıyor. Yeni kollajen, elastin, fibronektin, hyalüronik asit üretimini sağlayarak anti-aging etki sunuyor. Dermaroller yüzdeki lekeler ve hiperpigmentasyonda kullanılabiliyor.
Dermaroller'ın akne izleri üzerinde oldukça başarılı sonuçlar elde ediliyor ve geniş gözenekli cilt yapısının azaltılmasında yardımcı oluyor, cilt çatlaklarının görünümünü azaltıyor ve yanık izlerinde hareket kabiliyetinin arttırılmasında etkin rol oynuyor.
Güneş hassasiyeti yaratmayan dermaroller, yaz aylarında dahi güvenle uygulanabiliyor. Cildin bariyer özelliğine zarar vermiyor ve dermaterapi sonrası özel bakım gerektirmiyor. Hastalar dermaroller uygulama sonrası günlük hayatlarına devam edebiliyor.
Ağrıya yol açmayan dermaroller, vücudun her bölgesinde; yüz boyun sırt hatta kafada bile uygulanabiliyor. Medikal kullanım için yüksek kaliteli çelik iğneler alerji yapmıyor ve maliyeti birçok tedaviye göre oldukça ucuz oluyor.
Dermarolerin iğneleri dört değişik çap ve boyda bulunuyor. 0.25 mm iğneler, bakım ürünlerinin daha fazla emilimini sağlarken; 0.5 mm dermarollerler yüz deri rejenerasyonu (gençleştirme), kırışıklık azaltma, yaşlılık önleme, güneş hasarının giderilmesi için kullanılıyor. Bir mm olan dermaroller ise sellülit azaltma, çatlak azaltma ve yok etme, deri ve yüz gençleştirme, kırışıklık azaltma, cilt lekelerinin giderilmesi için uygulanırken; 1.5 mm dermaroller ile cerrahi, akne, yanık gibi izlerin azaltılması ve giderilmesi, girintili çıkıntılı ve geniş delikli derinin giderilmesi gibi sorunlar ortadan kaldırılıyor.
Uzmanlar, 3-9 ay arasında tam olarak sonuç alındığını, kontrollü çalışmalarda 6-8 sonra kollajende yüzde 200 artış görüldüğünü belirtiyor.
Koru Hastanesi hekimlerinden Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Muhterem Polat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sağlık cilt yapısının korunması ve yaşlanmanın geciktirilmesi için cilt bakımının çok önemli olduğunu söyledi.
Anti-aging ve akne izleri başta olmak üzere deri çatlakları, göz altı torbaları ve morlukları, cilt lekeleri, yoğun saç kaybı gibi pek çok sorunun ''Dermaterapi'' ile çözümlenebildiğini belirten Polat, bu tedavi modeli ile iki farklı uygulamanın bir araya gelerek oldukça başarılı sonuçlar elde edildiğini anlattı. Dermaterapi'de kullanılan ilk adımın ''Dermaroller'' ile yapılan uygulama olduğunu belirten Polat, dermarollerin dünyada ''mesoroller'' ve ''microneedling'' isimleri ile de bilindiğini dile getirdi.
Polat, dermorollerin silindirik bir tamburun üzerine dizilmiş son derece ince, özel olarak hazırlanmış 192 adet çelik iğneden oluştuğunu; iğnelerin simetrisinin, yapıldığı materyalin, silindirin üzerinde kalan ve deriye girecek olan kısmın derinliğinin ve iğne sayısının uygulamada çok önemli bir yer tuttuğunu belirtti. Doğru kriterlerle hazırlanmış, klinik olarak test edilmiş, CE belgeli ilk ve orjinal ürünün dermaroller olduğunu vurgulayan Polat, dermarollerin 2000'li yılların başından bu yana yaygın olarak kullanılan etkin bir medikal alet olduğunu söyledi.
''KÖK HÜCRE EKSTRESİ İLE AKNE İZLERİ YOK OLUYOR''
Polat, cilt üzerinde değişik amaçlara yönelik büyüme faktörü, biomimetik peptid ve kök hücre ekstresi içeren ürünlerin dermaroller ile kombine kullanılarak deriye geçişinin arttırılmasının ''dermaterapi'' olarak adlandırıldığını ifade etti.
Hücrelerin yapı taşı olan ''kök hücre''lerden elde edilen kök hücre ekstresinin ise, diğer ürünlerdeki koruma ve destekleme özelliklerini içermesinin yanı sıra cilt altında yeni hücrelerin ve yapı taşlarının ''yeniden oluşmasını'' sağlayarak adeta cildi baştan yarattığını anlatan Polat, normal cilt bakım ürünlerinin cilt altındaki bazı yapı taşlarının azalmasını önlemeye ya da onları yenilemeye çalıştığına, ancak bu ürünlerin çoğunun cilt altına bile ulaşamadan etkisini yitirdiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
''Dermaroller, kök hücre ekstrelerinin cilt altına kolayca ulaşmasını sağlayan, estetik sektöründe devrim yaratmış yeni bir teknolojidir.
Dermaroller, deri üzerinde oldukça küçük kanallar açarak kök hücre ekstresinin cilt altına 200 kattan daha fazla geçmesini sağlıyor. Cilde uygulandığında silindirik tamburun üzerinde bulunan iğneler, cilt üzerinde mikro kanallar açıyor. Bu kanallar deri altına açılan bir tür geçitler gibi düşünülebilir. Dermaroller ile her bölgede ortalama olarak 6-10 kez yıldız şeklinde uygulama yapılıyor. Aynı bölgeden defalarca geçildiğinde 1 santimetre karede yaklaşık 250-300 adet mikrokanal açılıyor. Bu mikrokanalların açılması sırasında genellikle kanama söz konusu olmuyor. Mikrokanallar, yaklaşık 20 dakika içinde herhangi bir iz bırakmaksızın derinin kendi elastikiyeti ile kendiliğinden kapanıyor.
Bir başka açıdan bakıldığında 20 dakika boyunca deri altına açık olan binlerce kapı elde ediliyor. Dermaterapi'nin bir başka faydası da dermarollerin kendi etkisinden kaynaklanıyor. Dermaroller'ın açmış olduğu mikrokanallar, deri tarafından yara gibi algılanıyor, ancak ortamda aslında yara olarak görülebilecek bir durum olmasa dahi deri kendi içinde bir tamir mekanizmasını başlatıyor. Bu mekanizmanın en önemli fonksiyonlarından biri deri içinde yine büyüme faktörlerinin salgılanması nedeni ile kollajen, hyalüronik asid, elastin fibriller gibi yapıların sentezlenmesi oluyor. Ortamda gerçek anlamda bir yara olmaması nedeni ile üretilen tüm bu maddeler, bize anti-aging etki sağlıyor. İnce çizgi ve kırışıklıkların azaldığı, yanık ve akne skarlarının hafiflediği görülüyor.''
Polat, genellikle lokal anestezik krem ile yapılan uygulamadan 3-9 ay arasında tam olarak sonuç alındığını vurgulayarak, ''Hasta yavaş yavaş düzelmeyi fark eder. Kontrollü çalışmalarda 6-8 hafta sonra kollajende yüzde 200 artış görülmüştür'' dedi.
''YÜKSEK KALİTELİ ÇELİK İĞNELER ALERJİ YAPMIYOR''
Polat'ın verdiği bilgiye göre, dermatolojide dıştan kullanılan ürünlerin deri altına geçişini 200 kata kadar arttıran dermaroller, kullanılan ürünün derideki etkinliğini maksimuma ulaştırıyor. Yeni kollajen, elastin, fibronektin, hyalüronik asit üretimini sağlayarak anti-aging etki sunuyor. Dermaroller yüzdeki lekeler ve hiperpigmentasyonda kullanılabiliyor.
Dermaroller'ın akne izleri üzerinde oldukça başarılı sonuçlar elde ediliyor ve geniş gözenekli cilt yapısının azaltılmasında yardımcı oluyor, cilt çatlaklarının görünümünü azaltıyor ve yanık izlerinde hareket kabiliyetinin arttırılmasında etkin rol oynuyor.
Güneş hassasiyeti yaratmayan dermaroller, yaz aylarında dahi güvenle uygulanabiliyor. Cildin bariyer özelliğine zarar vermiyor ve dermaterapi sonrası özel bakım gerektirmiyor. Hastalar dermaroller uygulama sonrası günlük hayatlarına devam edebiliyor.
Ağrıya yol açmayan dermaroller, vücudun her bölgesinde; yüz boyun sırt hatta kafada bile uygulanabiliyor. Medikal kullanım için yüksek kaliteli çelik iğneler alerji yapmıyor ve maliyeti birçok tedaviye göre oldukça ucuz oluyor.
Dermarolerin iğneleri dört değişik çap ve boyda bulunuyor. 0.25 mm iğneler, bakım ürünlerinin daha fazla emilimini sağlarken; 0.5 mm dermarollerler yüz deri rejenerasyonu (gençleştirme), kırışıklık azaltma, yaşlılık önleme, güneş hasarının giderilmesi için kullanılıyor. Bir mm olan dermaroller ise sellülit azaltma, çatlak azaltma ve yok etme, deri ve yüz gençleştirme, kırışıklık azaltma, cilt lekelerinin giderilmesi için uygulanırken; 1.5 mm dermaroller ile cerrahi, akne, yanık gibi izlerin azaltılması ve giderilmesi, girintili çıkıntılı ve geniş delikli derinin giderilmesi gibi sorunlar ortadan kaldırılıyor.