Türk sağlık sistemi, hastalıklara son aşamada müdahale eden yaklaşımı değiştirdi. Artık koruyucu sağlık hizmetlerine büyük önem veriliyor.Bu alana 2011'de 6,5 milyar lira kaynak ayrıldı. İçinde aşılama, kansere erken teşhis projeleri, obezite, aile hekimliği ve acil sağlık hizmetlerinin yer aldığı uygulama, 'vatandaşın yatağa düşmeden' korunmasını amaçlıyor. Taramalar sayesinde son üç yılda 10 bin kanser vakasına erken müdahale edildi. Son 8 yılda aşılama programları için ayırdığı parayı 23 kat artıran Türkiye, bu konuda da dünyanın en iyi 17 ülkesi arasına girdi. 2001'de 30 bin olan kızamık vakası, 2010'da sıfıra düşürüldü.
12 yıldır da Türkiye'de çocuk felci görülmüyor. 1995 yılında koruyucu tedaviye 1,5 milyar, 2002'de ise 2 milyar 169 milyon lira ayrılmıştı. Türkiye'de koruyucu tedavi kapsamında çocukların aşılanması için ayrılan para 2002'de 14 milyon TL iken, 2010'da bu rakam 23 kat artarak 326 milyon liraya yükseldi. Türkiye'nin ulusal aşı takvimi dünyada ilk 17 ülke arasına girerek, aşıda birinci lige yükseldi. Türkiye'de 12 yıldır çocuk felcinin görülmemesinde de aşılama programının büyük etkisi oldu. Türkiye, 13 Aralık 2010 tarihi itibarıyla 81 ilde aile hekimliğine geçti. Türkiye 2005 yılında pilot olarak başlattığı aile hekimliğini 1947'de ilk uygulayan İngiltere'den tam 58 yıl sonra hayata geçirdi. Vatandaş hiçbir ücret ödemeden özel doktorda sağlık hizmetleri almaya başladı. Türkiye'de yaklaşık 3 bin 500 kişiye bir aile hekimi düşüyor. Bu yolla birçok hastalığa erken müdahalenin kapısı açıldı. Türkiye genelinde şu anda 250 kanser erken teşhis ve eğitim merkezi (KETEM) bulunuyor. Bu merkezler sayesinde birçok kanser vakasına erken teşhis konuluyor. Merkezler sayesinde üç yılda 10 bin kanser vakası erken tespit edildi. Bunlar içinde bin 500 meme kanseri ile 200'den fazla rahim ağzı kanserine erken dönemde teşhis konuldu. KETEM'lerde sosyal güvencesi olsun olmasın hiç kimseden ücret alınmıyor.
ZAMAN
12 yıldır da Türkiye'de çocuk felci görülmüyor. 1995 yılında koruyucu tedaviye 1,5 milyar, 2002'de ise 2 milyar 169 milyon lira ayrılmıştı. Türkiye'de koruyucu tedavi kapsamında çocukların aşılanması için ayrılan para 2002'de 14 milyon TL iken, 2010'da bu rakam 23 kat artarak 326 milyon liraya yükseldi. Türkiye'nin ulusal aşı takvimi dünyada ilk 17 ülke arasına girerek, aşıda birinci lige yükseldi. Türkiye'de 12 yıldır çocuk felcinin görülmemesinde de aşılama programının büyük etkisi oldu. Türkiye, 13 Aralık 2010 tarihi itibarıyla 81 ilde aile hekimliğine geçti. Türkiye 2005 yılında pilot olarak başlattığı aile hekimliğini 1947'de ilk uygulayan İngiltere'den tam 58 yıl sonra hayata geçirdi. Vatandaş hiçbir ücret ödemeden özel doktorda sağlık hizmetleri almaya başladı. Türkiye'de yaklaşık 3 bin 500 kişiye bir aile hekimi düşüyor. Bu yolla birçok hastalığa erken müdahalenin kapısı açıldı. Türkiye genelinde şu anda 250 kanser erken teşhis ve eğitim merkezi (KETEM) bulunuyor. Bu merkezler sayesinde birçok kanser vakasına erken teşhis konuluyor. Merkezler sayesinde üç yılda 10 bin kanser vakası erken tespit edildi. Bunlar içinde bin 500 meme kanseri ile 200'den fazla rahim ağzı kanserine erken dönemde teşhis konuldu. KETEM'lerde sosyal güvencesi olsun olmasın hiç kimseden ücret alınmıyor.
ZAMAN