İsveç'te yapılan bir araştırmaya göre prematüre doğan bebeklerde astım riski artarken, bu risk, zamanından bir hafta önce doğan bebeklerde bile bulunuyor.Pediatri dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, 40 haftalık hamilelik döneminin 39 haftasından önce doğan bebekleri, çocukluk ve ergenlik döneminde astım riski bekliyor.
Araştırmayı yapan İsveç Linkoping Üniversitesinden Hartmut Vogt, ''Çocuklukta astım riskini azaltmada, anne rahminde geçen her hafta fetüs için önem taşıyor'' dedi.
Vogt, mümkünse sezaryen gibi zamanından birkaç hafta önce yapılan doğumlardan kaçınılması tavsiyesinde bulundu.
Ulusal sağlık ve reçeteli ilaç kayıtlarını inceleyerek 6 ve 19 yaş arasındaki çocuklarda astımı araştıran Vogt ve meslektaşları, astım için kullanılan reçeteli ilaçların, 2006 yılında erkek çocukların yüzde 4,9'u ve kızların da yüzde 3,8'i tarafından alındığı belirledi. Astım ilacı kullanımı, erkek çocuklarda yaş ilerledikçe azalma eğilimi gösterirken, erken doğan kız çocuklarında arttı.
Hamilelik genel olarak 37'inci haftadan itibaren tamamlanmış kabul ediliyor. Ancak araştırmaya göre 39'uncu haftanın altındaki doğumlarda astım riski, hem erkek hem de kız bebeklerde artıyor.
Vogt, ''37-38'inci haftalarda doğan çocuklarda bile tam zamanında doğan çocuklara göre astım ilacına ihtiyaç duyma riskinin az da olsa arttığını tespit edince çok şaşırdık'' dedi.
Öte yandan Vogt, anne karnında bebeklerin akciğerlerinin gelişmekte olduğu düşünülürse, akciğerlerin gelişim seviyesinin astım riskini aynı şekilde etkilemesinin akla uygun olduğunu ifade etti.
Araştırmayı yapan Vogt, erken doğumla ortaya çıkan astımın, yaş ilerledikçe ortadan kalktığını da hatırlattı.
Bu yılın başında yapılan başka bir İsveç araştırması da 23 ile 27 hafta arasındaki prematüre doğumlarla astım arasında bir bağlantı olduğunu ortaya çıkarmış, ancak 27 haftadan sonra doğan prematüre bebeklerde bu riskin arttığına dair bir işaret bulunmadığı belirtilmişti.
Araştırmayı yapan İsveç Linkoping Üniversitesinden Hartmut Vogt, ''Çocuklukta astım riskini azaltmada, anne rahminde geçen her hafta fetüs için önem taşıyor'' dedi.
Vogt, mümkünse sezaryen gibi zamanından birkaç hafta önce yapılan doğumlardan kaçınılması tavsiyesinde bulundu.
Ulusal sağlık ve reçeteli ilaç kayıtlarını inceleyerek 6 ve 19 yaş arasındaki çocuklarda astımı araştıran Vogt ve meslektaşları, astım için kullanılan reçeteli ilaçların, 2006 yılında erkek çocukların yüzde 4,9'u ve kızların da yüzde 3,8'i tarafından alındığı belirledi. Astım ilacı kullanımı, erkek çocuklarda yaş ilerledikçe azalma eğilimi gösterirken, erken doğan kız çocuklarında arttı.
Hamilelik genel olarak 37'inci haftadan itibaren tamamlanmış kabul ediliyor. Ancak araştırmaya göre 39'uncu haftanın altındaki doğumlarda astım riski, hem erkek hem de kız bebeklerde artıyor.
Vogt, ''37-38'inci haftalarda doğan çocuklarda bile tam zamanında doğan çocuklara göre astım ilacına ihtiyaç duyma riskinin az da olsa arttığını tespit edince çok şaşırdık'' dedi.
Öte yandan Vogt, anne karnında bebeklerin akciğerlerinin gelişmekte olduğu düşünülürse, akciğerlerin gelişim seviyesinin astım riskini aynı şekilde etkilemesinin akla uygun olduğunu ifade etti.
Araştırmayı yapan Vogt, erken doğumla ortaya çıkan astımın, yaş ilerledikçe ortadan kalktığını da hatırlattı.
Bu yılın başında yapılan başka bir İsveç araştırması da 23 ile 27 hafta arasındaki prematüre doğumlarla astım arasında bir bağlantı olduğunu ortaya çıkarmış, ancak 27 haftadan sonra doğan prematüre bebeklerde bu riskin arttığına dair bir işaret bulunmadığı belirtilmişti.