Avustralyalı çocukların tat alma duyusunun kaybolduğu ortaya çıktı."Acta Paediatrica" dergisinde yayımlanan araştırma, ortalama 10 Avustralyalı çocuktan birinin artık şekerli, acı, ekşiyi ayırt edemediğini gösterdi.
Araştırmaya 8-12 yaşında 166'sı yerli 432 çocuk katıldı. Çocukların az tatlı, tatlı, tuzlu, kafeinli ve asitli 5 çeşit içecek verildi.
Çocukların en fazla şekerli içeceği "tanımakta" zorlandığı görüldü.
Araştırmaya imza atanlardan David Laing, yiyeceklerin yüzde 70'inin şeker içerdiğini ve şekerin çocuklar tarafından en fazla tanınması gereken madde olduğunu belirterek, tat alma duyusunun kaybının birçok çocuğun sağlığının tehlike altında olduğunu gösterdiğini vurguladı.
Yerlilerde tat alma bozukluğunun yüzde 12, diğerlerinde yüzde 7,9 olduğu belirtilirken, bu durumun yerlilerin daha sık orta kulak iltihabına yakalanmasından kaynaklanıyor olabileceğine dikkat çekildi.
Laing, tat alma duyusunun kaybolma nedenleri ve sonuçlarıyla ilgili acilen daha geniş çaplı araştırma yapılması gerektiğini belirtti.
Daha önceki araştırmalar bu bozukluğun beslenme alışkanlığının değişmesinden kaynaklandığını göstermişti.
Konuya ilişkin makale Fransız "Le Nouvel Observateur" dergisinin internet sitesinde de yer alıyor.
Araştırmaya 8-12 yaşında 166'sı yerli 432 çocuk katıldı. Çocukların az tatlı, tatlı, tuzlu, kafeinli ve asitli 5 çeşit içecek verildi.
Çocukların en fazla şekerli içeceği "tanımakta" zorlandığı görüldü.
Araştırmaya imza atanlardan David Laing, yiyeceklerin yüzde 70'inin şeker içerdiğini ve şekerin çocuklar tarafından en fazla tanınması gereken madde olduğunu belirterek, tat alma duyusunun kaybının birçok çocuğun sağlığının tehlike altında olduğunu gösterdiğini vurguladı.
Yerlilerde tat alma bozukluğunun yüzde 12, diğerlerinde yüzde 7,9 olduğu belirtilirken, bu durumun yerlilerin daha sık orta kulak iltihabına yakalanmasından kaynaklanıyor olabileceğine dikkat çekildi.
Laing, tat alma duyusunun kaybolma nedenleri ve sonuçlarıyla ilgili acilen daha geniş çaplı araştırma yapılması gerektiğini belirtti.
Daha önceki araştırmalar bu bozukluğun beslenme alışkanlığının değişmesinden kaynaklandığını göstermişti.
Konuya ilişkin makale Fransız "Le Nouvel Observateur" dergisinin internet sitesinde de yer alıyor.