Yazın müjdecisi bahar mevsimi, çocuklar açısından ‘hastalık mevsimi’ olarak değerlendirilebilir. Çocukları korumak için ailelere altın öneriler:Bu aylarda hava değişimlerine, virüslere ve polenlere bağlı olarak minikleri etkileyen hastalıklar daha çok ortaya çıkıyor. Ailelerin, bahar hastalıklarına karşı uyanık olmaları ve gerekli önlemleri almaları gerekiyor:
Çocuğunuzu sıcaklığa uygun olarak giydirin, terletmekten kaçının. Enfeksiyonlara karşı sık sık ellerinizi yıkayın. Eğer nezle gibiyseniz maske takın. Alerjiye karşı polenlerden ve ev tozlarından koruyun. Dengeli beslenmesini sağlayın; bolca yoğurt ve kefir yedirin. Günde yarım saat güneşe çıkarıp gezdirin.
Medical Park Bahçelievler Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Pınar Balgöz Ergül; çocuklarda bahar mevsiminde sıklığı artan hastalıklarla ve alınabilecek önlemlerle ilgili bilgi verdi:
• VİRÜSLER VE POLENLERE DİKKAT: Yazın müjdecisi bahar mevsimi, çocuklar açısından "hastalık mevsimi" olarak değerlendirilebilir. Bu aylarda hava değişimlerine, virüslere ve polenlere bağlı olarak minikleri etkileyen hastalıklar daha çok ortaya çıkıyor.
• ALERJİ VE NEZLE ARTIYOR: Bahar mevsiminin gelmesiyle beraber çocuklarda bazı hastalıklar daha sık görülür. Bunların içinde en önemlileri mevsimsel alerjik rinit ve astım gibi alerjik hastalıklardır. Ayrıca krup, nezle ve farenjit, bronşiolit gibi çoğunlukla virüslerin neden olduğu üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları, çocukluk çağında görülen döküntülü hastalıklar ve yine virüslere bağlı ishallere de bahar aylarında hayli sık rastlanır.
• KRONİK ÖKSÜRÜK ESİR ALIYOR: Yine bu dönemde astıma bağlı kronik öksürük, gece öksürüğü ve solunum sıkıntıları da artış göstermektedir. Ayrıca göz nezlesi olarak bilinen allerjik konjonktivit de bahar aylarında sıklığı artan hastalıklardandır. Genellikle alerjik rinitle birlikte görülmektedir. Gözlerde kızarıklık, sulanma, yanma ve ve batma hissi alerjik konjonktivitin belirtileridi. İltihaplı göz akıntıları enfeksiyon belirtisi olabilir. Mutlaka göz doktoru tarafından görülmelidir.
• SES KISIKLIĞI KRUP HABERCİSİ: Küçük çocuklarda görülen ve viral bir hastalık olan krup da; bu dönemde görülen ve ilerlemesi durumunda ağır solunum sıkıntısına neden olabilen bir üst solunum yolu enfeksiyonudur. Virüsler bu hastalığın etkenleridir. 2-3 günlük burun akıntısı, ses kısıklığı ve hafif ateşi takiben havlar tarzda öksürükle ortaya çıkar. Nefes alma sırasında hırıltı şeklinde solunum sıkıntısına ilerleyebilir. Bazen alerjik bir reaksiyon olarak aniden de ortaya çıkabilir. Bu dönemde hastanelerin acil servislerine başvuruların sık nedenlerinden birisi kruptur.
• NEZLESİZ BAHAR OLMAZ: Bahar mevsiminde görülen alerjik hastalıkların başında "saman nezlesi" olarak bilinen alerjik rinit gelmektedir. Alerjik rinit, bahar aylarının başlamasıyla beraber ağaç polenlerini ortaya çıkması sonucu görülen bir hastalıktır. Belirtiler nezle ile karışabilir. Ancak alerjik rinitte burunda kaşıntı, hapşırık, gözlerde sulanma ve kaşıntı hissi belirgindir. Çocuğun avuç içiyle burnunu yukarıya doğru kaşıdığı (alerjik selam) gözlenir. Virüslere bağlı nezle genellikle bir haftada iyileşirken alerjik rinit bahar ayları boyunca devam eder.
• İSHALLER YAZI BEKLEMİYOR: Kabakulak, suçiçeği ve 5. hastalık ile 6. hastalık gibi çocuklarda döküntü ile kendini gösteren bazı hastalıklar da bahar mevsiminde sıklıkla karşımıza çıkar. Ayrıca bazı virüslere bağlı (adenovirüsler) üst solunum yolu enfeksiyonlarının yanında ishallere de bu mevsimde yol açabilirler.
• ATEŞİ VARSA DOKTORA: Alerjik hastalıkların tanısı çeşitli kan testleri, allerjik cilt testleri ve burun akıntısında alerji hücrelerinin gösterlmesiyle konulabilir. Alerjinin en iyi tedavisi alerjenden kaçınmaktır. Ancak mümkün olmaması halinde hafif şikayetleri olan hastalarda antihistaminikler, daha ciddi ve inatçı vakalarda burun yolundan uygulanan steroidler kullanılmaktadır. Astımda ise inhalasyon yoluyla alınan steroidler ve bronş genişletici ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlar çeşitli yan etkileri olan ilaçlardır ve mutlaka doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Bir haftanın sonunda devam eden balgamlı öksürük, koyu renkli burun akıntısı ve yüksek ateş durumlarında mutlaka doktora başvurulması gerekir.
• KRONİK SİNÜZİTE DÖNÜŞMESİN: Tedavi edilmeyen hastalarda kronik sinüzit oluşumu en önemli komplikasyonlardan biridir. Burun içinde polipler de oluşabilmektedir. Alerjik rinitli hastaların yüzde 40"a yakın bir kısmında astım, astımlıların da yaklaşık yüzde 80"inde allerjik rinit de görülmektedir. Yine bu hastalarda kronik allerjik iltihabi reaksiyona bağlı olarak geniz eti (adenoid) büyümesi, buna bağlı olarak orta kulakta sıvı birikmesi (seröz otit), orta kulak iltihabı (otisis media), bunlara bağlı işitme kayıpları gece horlamaları ve uykuda solunum durması (obstrüktif apne sendromu) gibi komplikasyonlar gelişebilir. Gece uykularının bozulması sonucu çocuğun okul başarısında düşme ve kronik yorgunluk belirtileri de gözlenir.
AİLELERE BAHAR TAVSİYELERİ
• ÇOCUĞUNUZU TERLETMEYİN: Genellikle enfeksiyon hastalıkları, hava sıcaklıklarında ani değişme dönemlerinde ortaya çıkar. Bu dönemde çocuğun sıcaklığa uygun olarak giydirilmesi gerekir. Terleten kıyafetlerden kaçınılmalı, gerekirse terli giysiler sık sık kuru giysilerle değiştirilmelidir.
• SIK SIK ELLERİNİZİ YIKAYIN: El yıkamak her dönemde enfeksiyonlardan korunmanın en basit ve en etkili yollarından biridir. Eve geldiğimizde önce ellerimizi ve yüzümüzü yıkayıp sonra çocuklarımızla temas etmeliyiz. Okula giden büyük çocuklar, küçük kardeşlerine enfeksiyon taşımaktadırlar. Çocuklara sık sık el yıkamaları gerektiğini hatırlatmalıyız.
• GEREKİRSE MASKE TAKIN: Bizler de burun akıntısı, kırıklık ve hapşırık gibi hastalık belirtileri hissettiğimizde maske takarak çocuklarımıza enfeksiyon bulaşmasını önleyebiliriz.
• EV TOZLARINDAN KORUYUN: Alerjiden korunmanın en iyi yolu ise alerjenden yani polenlerden ve yıl boyunca ev tozlarından korunmaktır. Bu dönemde bu tür alerjileri olan kişiler dışarıya çıkmaktan kaçınmalıdırlar. Antihistaminikler de alerji semptomlarının engellenmesinde faydalı olabilir.
• YOĞURT VE KEFİR YEDİRİN: İyi ve dengeli beslenme her dönemde bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar. Yoğurt ve kefir gibi besinler, içerdiği probiyotikler sayesinde barsak florasını güçlendirir. Başta ishaller olmak üzere pek çok enfeksiyon hastalığından korunmayı sağlar. C vitamini de bağışıklık sitemini güçlendirir. Taze meyve ve sebzeler önemli C vitamini kaynaklarıdır. Yine çeşitli vitamin preparatları da C vitamini desteği sağlamaktadır.
• GÜNEŞE ÇIKARIN: D vitamini de enfeksiyonlardan korunmayı sağlar, bağışıklık sistemini güçlendirir. Güneşli havalarda güneşten hem kendimizi hem çocuklarımızı mahrum etmemeliyiz. Günde yarım saat güneşten direkt olarak faydalanmalıyız.
• MAĞAZAYA DEĞİL PARKA GÖTÜRÜN: Havalandırması iyi olmayan, kapalı ve büyük alışveriş merkezleri yerine temiz havada dolaşmayı tercih etmeliyiz. Böyle yerlerden, çok kalabalık olması nedeniyle, hafta sonları özellikle çocuklarımızı uzak tutmalıyız.
• BİSİKLETE BİNSİN YÜRÜSÜN: Egzersiz bağışıklık sistemini desteklediğinden temiz havada yürüyüş, bisiklete binmek gibi aktivitelere çocukları yönlendirmeliyiz. Tabii ki terledikten sonra giysilerini değiştirmek gerekir!
Çocuğunuzu sıcaklığa uygun olarak giydirin, terletmekten kaçının. Enfeksiyonlara karşı sık sık ellerinizi yıkayın. Eğer nezle gibiyseniz maske takın. Alerjiye karşı polenlerden ve ev tozlarından koruyun. Dengeli beslenmesini sağlayın; bolca yoğurt ve kefir yedirin. Günde yarım saat güneşe çıkarıp gezdirin.
Medical Park Bahçelievler Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Pınar Balgöz Ergül; çocuklarda bahar mevsiminde sıklığı artan hastalıklarla ve alınabilecek önlemlerle ilgili bilgi verdi:
• VİRÜSLER VE POLENLERE DİKKAT: Yazın müjdecisi bahar mevsimi, çocuklar açısından "hastalık mevsimi" olarak değerlendirilebilir. Bu aylarda hava değişimlerine, virüslere ve polenlere bağlı olarak minikleri etkileyen hastalıklar daha çok ortaya çıkıyor.
• ALERJİ VE NEZLE ARTIYOR: Bahar mevsiminin gelmesiyle beraber çocuklarda bazı hastalıklar daha sık görülür. Bunların içinde en önemlileri mevsimsel alerjik rinit ve astım gibi alerjik hastalıklardır. Ayrıca krup, nezle ve farenjit, bronşiolit gibi çoğunlukla virüslerin neden olduğu üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları, çocukluk çağında görülen döküntülü hastalıklar ve yine virüslere bağlı ishallere de bahar aylarında hayli sık rastlanır.
• KRONİK ÖKSÜRÜK ESİR ALIYOR: Yine bu dönemde astıma bağlı kronik öksürük, gece öksürüğü ve solunum sıkıntıları da artış göstermektedir. Ayrıca göz nezlesi olarak bilinen allerjik konjonktivit de bahar aylarında sıklığı artan hastalıklardandır. Genellikle alerjik rinitle birlikte görülmektedir. Gözlerde kızarıklık, sulanma, yanma ve ve batma hissi alerjik konjonktivitin belirtileridi. İltihaplı göz akıntıları enfeksiyon belirtisi olabilir. Mutlaka göz doktoru tarafından görülmelidir.
• SES KISIKLIĞI KRUP HABERCİSİ: Küçük çocuklarda görülen ve viral bir hastalık olan krup da; bu dönemde görülen ve ilerlemesi durumunda ağır solunum sıkıntısına neden olabilen bir üst solunum yolu enfeksiyonudur. Virüsler bu hastalığın etkenleridir. 2-3 günlük burun akıntısı, ses kısıklığı ve hafif ateşi takiben havlar tarzda öksürükle ortaya çıkar. Nefes alma sırasında hırıltı şeklinde solunum sıkıntısına ilerleyebilir. Bazen alerjik bir reaksiyon olarak aniden de ortaya çıkabilir. Bu dönemde hastanelerin acil servislerine başvuruların sık nedenlerinden birisi kruptur.
• NEZLESİZ BAHAR OLMAZ: Bahar mevsiminde görülen alerjik hastalıkların başında "saman nezlesi" olarak bilinen alerjik rinit gelmektedir. Alerjik rinit, bahar aylarının başlamasıyla beraber ağaç polenlerini ortaya çıkması sonucu görülen bir hastalıktır. Belirtiler nezle ile karışabilir. Ancak alerjik rinitte burunda kaşıntı, hapşırık, gözlerde sulanma ve kaşıntı hissi belirgindir. Çocuğun avuç içiyle burnunu yukarıya doğru kaşıdığı (alerjik selam) gözlenir. Virüslere bağlı nezle genellikle bir haftada iyileşirken alerjik rinit bahar ayları boyunca devam eder.
• İSHALLER YAZI BEKLEMİYOR: Kabakulak, suçiçeği ve 5. hastalık ile 6. hastalık gibi çocuklarda döküntü ile kendini gösteren bazı hastalıklar da bahar mevsiminde sıklıkla karşımıza çıkar. Ayrıca bazı virüslere bağlı (adenovirüsler) üst solunum yolu enfeksiyonlarının yanında ishallere de bu mevsimde yol açabilirler.
• ATEŞİ VARSA DOKTORA: Alerjik hastalıkların tanısı çeşitli kan testleri, allerjik cilt testleri ve burun akıntısında alerji hücrelerinin gösterlmesiyle konulabilir. Alerjinin en iyi tedavisi alerjenden kaçınmaktır. Ancak mümkün olmaması halinde hafif şikayetleri olan hastalarda antihistaminikler, daha ciddi ve inatçı vakalarda burun yolundan uygulanan steroidler kullanılmaktadır. Astımda ise inhalasyon yoluyla alınan steroidler ve bronş genişletici ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlar çeşitli yan etkileri olan ilaçlardır ve mutlaka doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Bir haftanın sonunda devam eden balgamlı öksürük, koyu renkli burun akıntısı ve yüksek ateş durumlarında mutlaka doktora başvurulması gerekir.
• KRONİK SİNÜZİTE DÖNÜŞMESİN: Tedavi edilmeyen hastalarda kronik sinüzit oluşumu en önemli komplikasyonlardan biridir. Burun içinde polipler de oluşabilmektedir. Alerjik rinitli hastaların yüzde 40"a yakın bir kısmında astım, astımlıların da yaklaşık yüzde 80"inde allerjik rinit de görülmektedir. Yine bu hastalarda kronik allerjik iltihabi reaksiyona bağlı olarak geniz eti (adenoid) büyümesi, buna bağlı olarak orta kulakta sıvı birikmesi (seröz otit), orta kulak iltihabı (otisis media), bunlara bağlı işitme kayıpları gece horlamaları ve uykuda solunum durması (obstrüktif apne sendromu) gibi komplikasyonlar gelişebilir. Gece uykularının bozulması sonucu çocuğun okul başarısında düşme ve kronik yorgunluk belirtileri de gözlenir.
AİLELERE BAHAR TAVSİYELERİ
• ÇOCUĞUNUZU TERLETMEYİN: Genellikle enfeksiyon hastalıkları, hava sıcaklıklarında ani değişme dönemlerinde ortaya çıkar. Bu dönemde çocuğun sıcaklığa uygun olarak giydirilmesi gerekir. Terleten kıyafetlerden kaçınılmalı, gerekirse terli giysiler sık sık kuru giysilerle değiştirilmelidir.
• SIK SIK ELLERİNİZİ YIKAYIN: El yıkamak her dönemde enfeksiyonlardan korunmanın en basit ve en etkili yollarından biridir. Eve geldiğimizde önce ellerimizi ve yüzümüzü yıkayıp sonra çocuklarımızla temas etmeliyiz. Okula giden büyük çocuklar, küçük kardeşlerine enfeksiyon taşımaktadırlar. Çocuklara sık sık el yıkamaları gerektiğini hatırlatmalıyız.
• GEREKİRSE MASKE TAKIN: Bizler de burun akıntısı, kırıklık ve hapşırık gibi hastalık belirtileri hissettiğimizde maske takarak çocuklarımıza enfeksiyon bulaşmasını önleyebiliriz.
• EV TOZLARINDAN KORUYUN: Alerjiden korunmanın en iyi yolu ise alerjenden yani polenlerden ve yıl boyunca ev tozlarından korunmaktır. Bu dönemde bu tür alerjileri olan kişiler dışarıya çıkmaktan kaçınmalıdırlar. Antihistaminikler de alerji semptomlarının engellenmesinde faydalı olabilir.
• YOĞURT VE KEFİR YEDİRİN: İyi ve dengeli beslenme her dönemde bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar. Yoğurt ve kefir gibi besinler, içerdiği probiyotikler sayesinde barsak florasını güçlendirir. Başta ishaller olmak üzere pek çok enfeksiyon hastalığından korunmayı sağlar. C vitamini de bağışıklık sitemini güçlendirir. Taze meyve ve sebzeler önemli C vitamini kaynaklarıdır. Yine çeşitli vitamin preparatları da C vitamini desteği sağlamaktadır.
• GÜNEŞE ÇIKARIN: D vitamini de enfeksiyonlardan korunmayı sağlar, bağışıklık sistemini güçlendirir. Güneşli havalarda güneşten hem kendimizi hem çocuklarımızı mahrum etmemeliyiz. Günde yarım saat güneşten direkt olarak faydalanmalıyız.
• MAĞAZAYA DEĞİL PARKA GÖTÜRÜN: Havalandırması iyi olmayan, kapalı ve büyük alışveriş merkezleri yerine temiz havada dolaşmayı tercih etmeliyiz. Böyle yerlerden, çok kalabalık olması nedeniyle, hafta sonları özellikle çocuklarımızı uzak tutmalıyız.
• BİSİKLETE BİNSİN YÜRÜSÜN: Egzersiz bağışıklık sistemini desteklediğinden temiz havada yürüyüş, bisiklete binmek gibi aktivitelere çocukları yönlendirmeliyiz. Tabii ki terledikten sonra giysilerini değiştirmek gerekir!