Yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte popüler hale gelen şok diyetler ve zayıflama destek ürünlerinin insan sağlığı üzerinde neden olacağı hasarlara karşı dikkat edin.Uzman Diyetisyen Nesrin Artan, yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte popüler hale şok diyetler ve zayıflama destek ürünlerinin insan sağlığı üzerinde neden olabileceği kalıcı hasarlara karşı uyardı.
Yaz ayları yaklaşırken her yıl olduğu gibi şok diyet uygulamaları ve zayıflama destek ürünleri popülerliğini arttırıyor. Uzman Diyetisyen Nesrin Artan, kışın aldıkları kilolardan kısa zamanda kurtulmak isteyenlerin şok diyetlerden uzak durması gerektiğini ifade etti.
Bu tip diyetlerin kesinlikle sağlıklı olmadığını belirten Artan, "Sağlıklı kilo kalıcı kilodur. Çok kısa zamanda verilen kilolar asla kalıcı olmadığı gibi, kastan verilerek ileriki yaşlarda ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Cabası verilen kilolar çok kısa zamanda fazlasıyla yerine gelmektedir. En sağlıklı diyeti uygularken dahi vücuttan çok da az olsa bile belli oranda kas kaybı meydana gelir ve hiçbir zaman yeniden kilo artışı olduğunda bu kas yerine gelmez ve vücut sürekli olarak yağlanmaya devam eder. Bu nedenle kilo verme sürecini yaş, cinsiyet, aktivite, sosyal hayat, mesleki ve ailevi durum, yeme ve öğün alışkanlıkları gibi bireysel özellikleri göz önünde tutularak ayarlamak ve sağlıklı ve dengeli bir takiple kalıcı hale getirmek gerekir" dedi.
Şok diyetlerle zayıflamanın genelde 40 yaş altı ve kadınlarda yaygın olarak uygulandığına işaret eden Artan, uygulanacak diyetlerde daima 10-15 yıl sonrasının hesap edilmesi gerektiğini söyledi.
Zayıflama destek ürünlerini de değerlendiren Uzman Diyetisyen Nesrin Artan şunları söyledi:
"Kilo verirken kişinin beslenme alışkanlıkları ve bireysel tüm özellikleri, sağlık durumu göz önüne alınarak uygulan bir beslenme programı asla zayıflama destek ürünlerine ihtiyaç duyulmasını sağlamaz. Herhangi bir ilaç veya destek ürünü ile iştah azaltılarak veya yağ yakımını hızlandırarak yapılan bir beslenme programı çok yüksek oranda ürünleri bıraktığınızda çok kısa zamanda yerine gelmektedir. Bu ürünlerin en masumunun yan etkileri de cabası. Özellikle bu tür besin destekleri karaciğer ve kemikler üzerinde ileri yaşlarda sorun yaratmaktadır.
Hatta diyet yaparken bilinçli spor yapılmaması dahi sporu bıraktıktan sonra kilo artışını tetikleyebiliyor. En ideali spor yaparken günlük beslenmeye yapılan aktivitenin yüzde 20 kalorilik enerjisi kadar dengeli ekleme yapmak ve aktivite yapılmayan günlerde de aynı miktar enerjiyi günlük diyetten çıkarmaktır.
Diyetin karbonhidrat, protein ve yağ oranının bireysel ihtiyaçlara göre düzenlenmesi ve et, süt-yoğurt, sebze-meyve, ekmek, yağ-şekerden oluşan 5 grup besinin dengeli orak günlük tüketilmesinin sağlanması gerekmektedir. Daima kalıcı kilo kaybı bizim için önemli. Ne yaparsak yapalım bireysel olarak sağlıklı ve dengeli bir beslenme planını benimsemiyorsak işin daima kolay yollarına kaçmayı seçiyorsak sonuç hep fazlasıyla yeniden gelen kilolar, kan değerlerinin bozulması, bölgesel fazlalıklar bize geri dönecektir."
Kadınlar ve erkeklerin zayıflamasının da birbirinden farlı olduğunu ifade eden Artan, erkeklerin metabolizmalarının kadınlarınkinden çok daha hızlı çalıştığını belirterek, sağlıklı bir beslenme planı ile erkeklerin kadınlardan çok daha hızlı kilo verebileceğini söyledi.
Artan, "Erkeklerdeki bölgesel kilo sadece göbek çevresindedir, selülit problemleri yoktur. Sağlıklı bir diyetin hedefi yağlar olduğu için beyler kilo verdiklerinde karın çevresinden verip incelirler. Cilt altı yağdokusunun kadınlardan farklı yapıda olması nedeniyle de ciddi bir sarkma yumuşama olmadan rahatlıkla hedeflerine ulaşarak verdikleri kiloyu koruyabilirler" dedi.
Bayanlarda ise yağ dağılımının bölgesel olarak farklılık gösterdiğini kaydeden Nesrin Artan, "Kas tonularının beylerden daha az olduğu, cilt altı yağ dokularının yapıları daha fazla sarkma ve gevşemeye müsait olduğu için kilo verdikten sonra bölgesel işlemler uygulayarak sıkılaşma ve toparlama yapılması gerekmektedir. Bayanların en önemli problemlerinde birisi de selülitleridir. 8 yaşında kız çocuklarında dahi oluşabilen bu problem iyi bir dolaşım düzenleyici tedavi ile sonlandırılmalı ve maalesef hormon salınımları nedeni ile tekrarladığı içinde her 6 ayda bir vücut bakımlarına dikkat etmelidirler. Kadınların metabolizma hızları beylerden daha yavaştır ve her ay yaşanana mentüral siklüs nedeni ile hormonal değişim sürecinden etkilenerek daha yavaş ve zor bir kilo verme süreci geçirirler" diye konuştu.
Türk insanının beslenmede yaptığı temel yanlışlara da değinen Artan bunları; yağlı tüketim, hamur işleri ve tatlı tüketimi olarak sıraladı.
Özellikle bel ve karın bölgesindeki yağlanmanın pek çok insanın problemi olduğunu belirten Uzman Diyetisyen Artan, "Beslenme alışkanlıkları ve sosyal yaşantı bu konuda bence çok önemli. Günün çok uzun bir zamanını işte geçiren bir bireyin spora vakti kalmıyor. İş temposu içinde ne bulursam onu yiyorum diyen yüzlerce danışan geliyor programa başlarken. Bence her bireye aynı aile hekimi gibi aile diyetisyeni tahsis edilmeli ve evlerindeki alışkanlıklar bireysel olarak diyetisyen ve doktor kontrolü ile denetim altına alınmalı. Arkadan gerçekten obez ve sağlık riskleri ile dolu bir gençlik geliyor" dedi.
Günün önemli bir bölümünü hareketsiz geçiren ofis çalışanlarına yönelik tavsiyelerde bulunan Artan, "Sağlıklı ve dengeli bireye göre hazırlanan bir beslenme programı illaki fiziksel aktiviteyi de içine alacak ve o birey bütün gün oturuyor diye illaki kilo veremeyecek veya kilo alacak diye bir durum asla yoktur. Eğer birey fiziksel aktivite yapamıyor, istemiyor veya yapamıyorsa ona göre bir beslenme planı rahatlıkla oluşturulabilir ve sağlıklı bir yaşam sağlanabilir. Sadece biraz plan, istikrar, istek ve devam. Her şeyden önce kendine inan" şeklinde konuştu.
Sağlıklı zayıflama için bütün insanları kapsayan sadece "yavaş yemek" dışında genel bir öneri olmadığını ifade eden Artan şunları söyledi:
"Bana sadece bir hak tanırsanız bir tek öneri ver öyle işe yarasın ki sorunları büyük ölçüde çözsün derseniz 'yemek yeme zamanınızı uzatın' derim. Masaya oturduğunuzda tabağınızdaki yemeğin yarısını 20 dakikada bitirin geri kalanı ne hızla yerseniz yiyin. İnanın bitiremeyeceksiniz. Çünkü çok büyük bir hızla yenilen koca bir tabak yemeğin yarısı sizin vücudunuzun ihtiyacı gerisi gerekli değil sadece çöp."
Özellikle ağırlık sporları ile uğraşan erkeklerin kas gelişimi için kullandığı aminoasit ve proteinin bilinçsiz bir şekilde kullanılmasının böbrekler başta olma üzere diğer organlara zarar verebileceğini ifade eden Uzman Diyetisyen Nesrin Artan, "Erken ölümlere de neden olabilmektedir. Kas çalışmalarını ve antrenmanları programlayarak ve doğal besinlerdeki protein oranını artırarak daha sağlıklı ve uzun bir yaşam sağlanacağı inancındayım" dedi.
İHA
Yaz ayları yaklaşırken her yıl olduğu gibi şok diyet uygulamaları ve zayıflama destek ürünleri popülerliğini arttırıyor. Uzman Diyetisyen Nesrin Artan, kışın aldıkları kilolardan kısa zamanda kurtulmak isteyenlerin şok diyetlerden uzak durması gerektiğini ifade etti.
Bu tip diyetlerin kesinlikle sağlıklı olmadığını belirten Artan, "Sağlıklı kilo kalıcı kilodur. Çok kısa zamanda verilen kilolar asla kalıcı olmadığı gibi, kastan verilerek ileriki yaşlarda ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Cabası verilen kilolar çok kısa zamanda fazlasıyla yerine gelmektedir. En sağlıklı diyeti uygularken dahi vücuttan çok da az olsa bile belli oranda kas kaybı meydana gelir ve hiçbir zaman yeniden kilo artışı olduğunda bu kas yerine gelmez ve vücut sürekli olarak yağlanmaya devam eder. Bu nedenle kilo verme sürecini yaş, cinsiyet, aktivite, sosyal hayat, mesleki ve ailevi durum, yeme ve öğün alışkanlıkları gibi bireysel özellikleri göz önünde tutularak ayarlamak ve sağlıklı ve dengeli bir takiple kalıcı hale getirmek gerekir" dedi.
Şok diyetlerle zayıflamanın genelde 40 yaş altı ve kadınlarda yaygın olarak uygulandığına işaret eden Artan, uygulanacak diyetlerde daima 10-15 yıl sonrasının hesap edilmesi gerektiğini söyledi.
Zayıflama destek ürünlerini de değerlendiren Uzman Diyetisyen Nesrin Artan şunları söyledi:
"Kilo verirken kişinin beslenme alışkanlıkları ve bireysel tüm özellikleri, sağlık durumu göz önüne alınarak uygulan bir beslenme programı asla zayıflama destek ürünlerine ihtiyaç duyulmasını sağlamaz. Herhangi bir ilaç veya destek ürünü ile iştah azaltılarak veya yağ yakımını hızlandırarak yapılan bir beslenme programı çok yüksek oranda ürünleri bıraktığınızda çok kısa zamanda yerine gelmektedir. Bu ürünlerin en masumunun yan etkileri de cabası. Özellikle bu tür besin destekleri karaciğer ve kemikler üzerinde ileri yaşlarda sorun yaratmaktadır.
Hatta diyet yaparken bilinçli spor yapılmaması dahi sporu bıraktıktan sonra kilo artışını tetikleyebiliyor. En ideali spor yaparken günlük beslenmeye yapılan aktivitenin yüzde 20 kalorilik enerjisi kadar dengeli ekleme yapmak ve aktivite yapılmayan günlerde de aynı miktar enerjiyi günlük diyetten çıkarmaktır.
Diyetin karbonhidrat, protein ve yağ oranının bireysel ihtiyaçlara göre düzenlenmesi ve et, süt-yoğurt, sebze-meyve, ekmek, yağ-şekerden oluşan 5 grup besinin dengeli orak günlük tüketilmesinin sağlanması gerekmektedir. Daima kalıcı kilo kaybı bizim için önemli. Ne yaparsak yapalım bireysel olarak sağlıklı ve dengeli bir beslenme planını benimsemiyorsak işin daima kolay yollarına kaçmayı seçiyorsak sonuç hep fazlasıyla yeniden gelen kilolar, kan değerlerinin bozulması, bölgesel fazlalıklar bize geri dönecektir."
Kadınlar ve erkeklerin zayıflamasının da birbirinden farlı olduğunu ifade eden Artan, erkeklerin metabolizmalarının kadınlarınkinden çok daha hızlı çalıştığını belirterek, sağlıklı bir beslenme planı ile erkeklerin kadınlardan çok daha hızlı kilo verebileceğini söyledi.
Artan, "Erkeklerdeki bölgesel kilo sadece göbek çevresindedir, selülit problemleri yoktur. Sağlıklı bir diyetin hedefi yağlar olduğu için beyler kilo verdiklerinde karın çevresinden verip incelirler. Cilt altı yağdokusunun kadınlardan farklı yapıda olması nedeniyle de ciddi bir sarkma yumuşama olmadan rahatlıkla hedeflerine ulaşarak verdikleri kiloyu koruyabilirler" dedi.
Bayanlarda ise yağ dağılımının bölgesel olarak farklılık gösterdiğini kaydeden Nesrin Artan, "Kas tonularının beylerden daha az olduğu, cilt altı yağ dokularının yapıları daha fazla sarkma ve gevşemeye müsait olduğu için kilo verdikten sonra bölgesel işlemler uygulayarak sıkılaşma ve toparlama yapılması gerekmektedir. Bayanların en önemli problemlerinde birisi de selülitleridir. 8 yaşında kız çocuklarında dahi oluşabilen bu problem iyi bir dolaşım düzenleyici tedavi ile sonlandırılmalı ve maalesef hormon salınımları nedeni ile tekrarladığı içinde her 6 ayda bir vücut bakımlarına dikkat etmelidirler. Kadınların metabolizma hızları beylerden daha yavaştır ve her ay yaşanana mentüral siklüs nedeni ile hormonal değişim sürecinden etkilenerek daha yavaş ve zor bir kilo verme süreci geçirirler" diye konuştu.
Türk insanının beslenmede yaptığı temel yanlışlara da değinen Artan bunları; yağlı tüketim, hamur işleri ve tatlı tüketimi olarak sıraladı.
Özellikle bel ve karın bölgesindeki yağlanmanın pek çok insanın problemi olduğunu belirten Uzman Diyetisyen Artan, "Beslenme alışkanlıkları ve sosyal yaşantı bu konuda bence çok önemli. Günün çok uzun bir zamanını işte geçiren bir bireyin spora vakti kalmıyor. İş temposu içinde ne bulursam onu yiyorum diyen yüzlerce danışan geliyor programa başlarken. Bence her bireye aynı aile hekimi gibi aile diyetisyeni tahsis edilmeli ve evlerindeki alışkanlıklar bireysel olarak diyetisyen ve doktor kontrolü ile denetim altına alınmalı. Arkadan gerçekten obez ve sağlık riskleri ile dolu bir gençlik geliyor" dedi.
Günün önemli bir bölümünü hareketsiz geçiren ofis çalışanlarına yönelik tavsiyelerde bulunan Artan, "Sağlıklı ve dengeli bireye göre hazırlanan bir beslenme programı illaki fiziksel aktiviteyi de içine alacak ve o birey bütün gün oturuyor diye illaki kilo veremeyecek veya kilo alacak diye bir durum asla yoktur. Eğer birey fiziksel aktivite yapamıyor, istemiyor veya yapamıyorsa ona göre bir beslenme planı rahatlıkla oluşturulabilir ve sağlıklı bir yaşam sağlanabilir. Sadece biraz plan, istikrar, istek ve devam. Her şeyden önce kendine inan" şeklinde konuştu.
Sağlıklı zayıflama için bütün insanları kapsayan sadece "yavaş yemek" dışında genel bir öneri olmadığını ifade eden Artan şunları söyledi:
"Bana sadece bir hak tanırsanız bir tek öneri ver öyle işe yarasın ki sorunları büyük ölçüde çözsün derseniz 'yemek yeme zamanınızı uzatın' derim. Masaya oturduğunuzda tabağınızdaki yemeğin yarısını 20 dakikada bitirin geri kalanı ne hızla yerseniz yiyin. İnanın bitiremeyeceksiniz. Çünkü çok büyük bir hızla yenilen koca bir tabak yemeğin yarısı sizin vücudunuzun ihtiyacı gerisi gerekli değil sadece çöp."
Özellikle ağırlık sporları ile uğraşan erkeklerin kas gelişimi için kullandığı aminoasit ve proteinin bilinçsiz bir şekilde kullanılmasının böbrekler başta olma üzere diğer organlara zarar verebileceğini ifade eden Uzman Diyetisyen Nesrin Artan, "Erken ölümlere de neden olabilmektedir. Kas çalışmalarını ve antrenmanları programlayarak ve doğal besinlerdeki protein oranını artırarak daha sağlıklı ve uzun bir yaşam sağlanacağı inancındayım" dedi.
İHA