Kıştan bahara geçtiğimiz bugünlerde enerjinizin düşük olduğunu hissediyorsanız, beslenmenizde enerji kaynağı vitamin ve mineraller açısından zengin gıdalara yer verin. İşte vücudumuzun enerji kaynakları..Taylah Kümeli'nin haberi
FOLİK ASİT
Hücre oluşumunu sağlayan Folik Asit sağlığımız açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Vücuttaki folik asidin azalması kanser ve kansızlık riskini gündeme getirir. Özellikle anne adaylarının, folik asit eksikliğinin bebeklerinin özürlü olmasına yol açabileceğini bilmeleri ve bu konuda dikkatli davranmaları gerekmektedir. Çok fazla aspirin kullanmak, kolesterol düşürücüler, doğum kontrol hapları, sara ilaçları ve alkol vücuttaki folik asit miktarını azaltır. Yaşlılık, folik asit depolarını eriten bir başka etken olarak gösterilebilir. Karaciğer, yumurta sarısı, ıspanak, yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, portakal ve portakal suyu folik asit bakımından oldukça zengindir. Ancak folik asidin fazlasının B-12 vitaminin eksikliğinin fark edilmesini önlediği unutulmamalıdır. Bu durum, sinir sistemine zarar verebilir.
KALSİYUM
Kalsiyum, vücudumuzun en önemli destekçilerindendir. Kemiklerin ve dişlerin güçlenmesi, alınan kalsiyum miktarıyla doğru orantılıdır. Kalsiyum ayrıca, kaslar ve sinirler için de oldukça önemli bir mineraldir. Kanın pıhtılaşmasını sağlar. Kalın bağırsak kanserine karşı en güçlü silahtır. Hamilelik, emzirme ve menopoz dönemlerinde vücuttaki kalsiyum azalır. Bu dönemleri yaşayanların ve çok fazla kafein tüketenlerin, kalsiyum almaya özen göstermeleri şarttır. Süt ve süt ürünleri, mısır, sardalya balığı, kalamar, ıstakoz ve brokoli bol miktarda kalsiyum içeren besinlerdir. Gereğinden fazla alınan kalsiyumun; demir, çinko, fosfor ve magnezyumun emilmesini engelleyebileceği unutulmamalıdır.
MAGNEZYUM
Magnezyum, vücut sağlığı açısından çok önemli rolü olan bir mineraldir. Proteinlerin kana karışmasını, kasların ve sinirlerin düzenli bir şekilde çalışmasını sağlar. Yaşlılar, diyet yapanlar ve alkol kullananlar; magnezyum takviyesine ihtiyaç duyan başlıca gruplar arasında yer almaktadır. Magnezyum yetersizliği iştah kaybına, depresyona, kasların zayıflamasına ve göz kararmasına sebep olabilir. Fındık, badem, muz ve kalkabağı magnezyum açısından zengindir.
B-2 VİTAMİNİ
GERÇEK bir enerji deposu olan B-2 vitamini kanda alyuvarların oluşmasını sağladığı için derinin, özellikle de gözlerin sağlığı açısından önemlidir. Aşırı alkol, bu vitaminin en büyük düşmanıdır. Antibiyotiklerin ve sakinleştiricilerin de vücutta B-2"yi azalttığı unutulmamalıdır. B-2 vitaminini en çok elde edebileceğimiz besinler; tavuk eti, balık, süt ve süt ürünleri, turp, ıspanak, yumurta, mısır ve beyaz undan yapılmış ekmektir.
B-6 VİTAMİNİ
BAĞIŞIKLIK ve sinir sistemimizin destekçisi olan B-6 vitamini, vücudumuzun proteinleri ve yağları öğütmesine yardımcı olur. Vücuda oksijen dağıtan hemoglobin de B-6 vitamini sayesinde oluşur. Bu vitaminin işlevlerinden biri de mekanizmamızın depresyona karşı direnmesini sağlayan serotonini oluşturmasıdır. Tavuğun göğüs eti, böbrek, karaciğer, yumurta, pirinç, soya fasulyesi, yulaf, fındık, fıstık, muz, patates, avokado ve somon balığı en fazla B-6 vitamini içeren besinler arasındadır
DEMİR
KANIN oksijeni vücuda dağıtmasını sağlayan hemoglobin, demir sayesinde oluşur. Regl ve hamilelik dönemleri vücuttaki demir seviyesini azaltan faktörlerdendir. Aynı zamanda yaşlılar, diyet yapanlar ve vejetaryenler de önlem almalıdır çünkü demir eksikliği anemi (kansızlık) hastalığına neden olur. Kırmızı et, balık, kuru fasulye, kurutulmuş meyve, yumurta sarısı ve yeşil yapraklı sebzeler, demir içeren besinlerden birkaçıdır. Yüksek dozda alınan demir, kalp risklerini çoğaltır. Küçük çocuklarda çeşitli semptomlara hatta ölüme bile neden olabileceğinden, demir alırken, dozajı konusunda çok dikkatli olmak gerekir.
ÇİNKO
ÇİNKO, bağışıklık sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi bakımından bolca ihtiyaç duyulan bir mineraldir. Çinko eksikliği, vücudu enfeksiyonlara karşı dirençsiz kılar. Ayrıca tat ve koku duyularını da zayıflatır. Özellikle diyabet ve böbrek hastaları, çinko eksikliği tehlikesiyle karşı karşıyadır. Kırmızı et, yumurta, deniz ürünleri, fasulye, bezelye ve fındık bol miktarda çinko içerir. Yüksek oranda alınması ishal, saç dökülmesi, tırnak kırılması, yorgunluk ve sinir sisteminde istem dışı hareketler gibi belirtilere yol açabilir.
Habertürk / HT MAGAZİN
FOLİK ASİT
Hücre oluşumunu sağlayan Folik Asit sağlığımız açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Vücuttaki folik asidin azalması kanser ve kansızlık riskini gündeme getirir. Özellikle anne adaylarının, folik asit eksikliğinin bebeklerinin özürlü olmasına yol açabileceğini bilmeleri ve bu konuda dikkatli davranmaları gerekmektedir. Çok fazla aspirin kullanmak, kolesterol düşürücüler, doğum kontrol hapları, sara ilaçları ve alkol vücuttaki folik asit miktarını azaltır. Yaşlılık, folik asit depolarını eriten bir başka etken olarak gösterilebilir. Karaciğer, yumurta sarısı, ıspanak, yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, portakal ve portakal suyu folik asit bakımından oldukça zengindir. Ancak folik asidin fazlasının B-12 vitaminin eksikliğinin fark edilmesini önlediği unutulmamalıdır. Bu durum, sinir sistemine zarar verebilir.
KALSİYUM
Kalsiyum, vücudumuzun en önemli destekçilerindendir. Kemiklerin ve dişlerin güçlenmesi, alınan kalsiyum miktarıyla doğru orantılıdır. Kalsiyum ayrıca, kaslar ve sinirler için de oldukça önemli bir mineraldir. Kanın pıhtılaşmasını sağlar. Kalın bağırsak kanserine karşı en güçlü silahtır. Hamilelik, emzirme ve menopoz dönemlerinde vücuttaki kalsiyum azalır. Bu dönemleri yaşayanların ve çok fazla kafein tüketenlerin, kalsiyum almaya özen göstermeleri şarttır. Süt ve süt ürünleri, mısır, sardalya balığı, kalamar, ıstakoz ve brokoli bol miktarda kalsiyum içeren besinlerdir. Gereğinden fazla alınan kalsiyumun; demir, çinko, fosfor ve magnezyumun emilmesini engelleyebileceği unutulmamalıdır.
MAGNEZYUM
Magnezyum, vücut sağlığı açısından çok önemli rolü olan bir mineraldir. Proteinlerin kana karışmasını, kasların ve sinirlerin düzenli bir şekilde çalışmasını sağlar. Yaşlılar, diyet yapanlar ve alkol kullananlar; magnezyum takviyesine ihtiyaç duyan başlıca gruplar arasında yer almaktadır. Magnezyum yetersizliği iştah kaybına, depresyona, kasların zayıflamasına ve göz kararmasına sebep olabilir. Fındık, badem, muz ve kalkabağı magnezyum açısından zengindir.
B-2 VİTAMİNİ
GERÇEK bir enerji deposu olan B-2 vitamini kanda alyuvarların oluşmasını sağladığı için derinin, özellikle de gözlerin sağlığı açısından önemlidir. Aşırı alkol, bu vitaminin en büyük düşmanıdır. Antibiyotiklerin ve sakinleştiricilerin de vücutta B-2"yi azalttığı unutulmamalıdır. B-2 vitaminini en çok elde edebileceğimiz besinler; tavuk eti, balık, süt ve süt ürünleri, turp, ıspanak, yumurta, mısır ve beyaz undan yapılmış ekmektir.
B-6 VİTAMİNİ
BAĞIŞIKLIK ve sinir sistemimizin destekçisi olan B-6 vitamini, vücudumuzun proteinleri ve yağları öğütmesine yardımcı olur. Vücuda oksijen dağıtan hemoglobin de B-6 vitamini sayesinde oluşur. Bu vitaminin işlevlerinden biri de mekanizmamızın depresyona karşı direnmesini sağlayan serotonini oluşturmasıdır. Tavuğun göğüs eti, böbrek, karaciğer, yumurta, pirinç, soya fasulyesi, yulaf, fındık, fıstık, muz, patates, avokado ve somon balığı en fazla B-6 vitamini içeren besinler arasındadır
DEMİR
KANIN oksijeni vücuda dağıtmasını sağlayan hemoglobin, demir sayesinde oluşur. Regl ve hamilelik dönemleri vücuttaki demir seviyesini azaltan faktörlerdendir. Aynı zamanda yaşlılar, diyet yapanlar ve vejetaryenler de önlem almalıdır çünkü demir eksikliği anemi (kansızlık) hastalığına neden olur. Kırmızı et, balık, kuru fasulye, kurutulmuş meyve, yumurta sarısı ve yeşil yapraklı sebzeler, demir içeren besinlerden birkaçıdır. Yüksek dozda alınan demir, kalp risklerini çoğaltır. Küçük çocuklarda çeşitli semptomlara hatta ölüme bile neden olabileceğinden, demir alırken, dozajı konusunda çok dikkatli olmak gerekir.
ÇİNKO
ÇİNKO, bağışıklık sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi bakımından bolca ihtiyaç duyulan bir mineraldir. Çinko eksikliği, vücudu enfeksiyonlara karşı dirençsiz kılar. Ayrıca tat ve koku duyularını da zayıflatır. Özellikle diyabet ve böbrek hastaları, çinko eksikliği tehlikesiyle karşı karşıyadır. Kırmızı et, yumurta, deniz ürünleri, fasulye, bezelye ve fındık bol miktarda çinko içerir. Yüksek oranda alınması ishal, saç dökülmesi, tırnak kırılması, yorgunluk ve sinir sisteminde istem dışı hareketler gibi belirtilere yol açabilir.
Habertürk / HT MAGAZİN