Bu mevsimde havadaki elektrik yükü artıyor, sular daha çok mikrop barındırıyor. Bahar ayında dikkat edilmesi gerekenler:Ceyda Erenoğlu'nun haberi
Kış boyunca hayalini kurduğumuz güzel ve güneşli günlerin gelmesiyle, "Artık gezme ve eğlence zamanı" diyor ancak nedenini bilmediğiniz ruhsal ve bedensel değişiklikler yüzünden içinizdeki isteksizlik ve yorgunluğa bir anlam veremiyor musunuz? Bu durum genellikle değişen hava koşullarına bağlansa da uzun süren yorgunlukların ciddiye alınması ve altta yatan başka bir sorun olup olmadığından emin olunması gerekiyor. Bahar ayları aynı zamanda ağrıların arttığı, solunum ve sindirim sistemi hastalıklarının artış gösterdiği bir dönem olarak da dikkat çekiyor.
BAHARDA AĞRILAR DA ARTIYOR
Prof. Dr. Serdar Erdine, "Bahar aylarında ağrılar artar mı?" sorusuna, "Evet" yanıtını veriyor. İnsan vücudu kimyasal maddelerden oluşan bir pil gibi çalışıyor ve vücutta "Nosiseptör" adı verilen ağrı algılayıcıları bulunuyor. Ağrı, bu algılayıcılar tarafından alınıp beyne iletiliyor. Bazı insanlarda çoğu kişide bulunmayan ve "Sessiz algılayıcılar" olarak adlandırılan organcıklar bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Serdar Erdine, "Bunlar iklim ve hava değişikliklerinde harekete geçerek ağrının algılanmasına neden oluyor" diyor. Bazı kişilerin ağrılarının ilkbahar ve sonbaharda artması bu durumdan kaynaklanıyor. Ağrıya maruz kalma açısından kadınlar erkeklere oranla daha fazla risk taşıyor.
EN ÇOK BAŞIMIZ AĞRIYOR
İlkbaharda en sık görülen ağrı tipleri arasında baş ağrıları bulunuyor. Baş ağrıları içinde en çok rastlanılanların ise migren ve küme tipi ağrılar olduğu belirtiliyor. Migren hastalarının nöbetlerinin, özellikle mevsim geçişlerinde sıklaşması dikkat çekiyor. Halk arasında kulunç olarak bilinen, sırt ve bel bölgesinde yoğunlaşan ağrılar da kişide büyük rahatsızlık yaratıyor. Bahar aylarında kürek kemiğinde, boyun ve bel bölgesinde bıçak saplanmasına benzer şekilde ortaya çıkan ağrılar ise sık karşılaşılan ağrı türleri arasında yer alıyor
AĞRILARI AZALTACAK ÖNERİLER
* Ağrılı bölgelere buz uygulayın.
* Kronik ağrı hastalığınız varsa ilaçlarınızı düzenli alın.
* Migren ve diğer baş ağrısı krizlerinin tetikleyicilerini kendiniz saptayın ve yiyecek, içecek, rüzgâr gibi risk faktörlerinden kaçının.
* Kullandığınız ağrı kesicilerin dozlarını ve alış sürelerini doktorunuza danışmadan değiştirmeyin.
BU DÖNEMDE İÇME SULARINDAKİ MİKROPLARA DİKKAT
"BAHAR döneminin insanlara verdiği coşku ve dışa dönük yaşama arzusu özellikle çocukları hazırlıksız yakalıyor" diyen Prof. Dr. Ender Pehlivanoğlu, rüzgârlı park, bahçe ve deniz kenarında oynarken çok mutlu olan çocukların eve döndükten sonra kolaylıkla hastalandıklarına dikkat çekiyor.
AŞIRI ÇAĞLA VE ERİK TÜKETMEYİN
Baharda beslenme düzenimiz de değişiyor. Yeni çıkan meyve ve sebzeler aşırı miktarda tüketildiklerinde, özellikle çocuklarda sindirim sorunlarına neden oluyor. Bu mevsimde ayrıca bu tür besinlere bağlı alerjik reaksiyonlarla da sık karşılaşılıyor. Örneğin aşırı yenen çağla, badem, erik ve çilek gibi meyveler; ishal, kusma, karın ağrısı ve ciltte alerjik döküntü gibi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Bu mevsimde havanın ve suyun ısınması, kullanma ve içme sularının mikrop barındırma olasılığını artırıyor. Yüzme havuzları ve deniz suyunda koli basili çoğalması da bağırsak enfeksiyonları ve ishalli hastalıklarla karşılaşma riskinde artışa neden oluyor. "Amip" ve "Giardia" gibi parazitler ise insanlara iyi pişmemiş besinler ve temiz olmayan sular yoluyla bulaşıyor. Bu durum; Bağırsak kanamaları, ishal ve kusma gibi belirtiler veriyor.
Prof. Dr. Ender Pehlivanoğlu, bahar ve yaz besinlerinin sağlıksız ve aşırı miktarda tüketilmesinin, sindirim ve solunum sistemi hastalıklarına neden olarak; kronikleşebilen peptik hastalık, gastrit ve ülsere zemin hazırladığını söylüyor.
AŞIRI UYUKLAMA HALİ BAHAR YORGUNLUĞU BELİRTİSİ
BAHAR aylarında, havadaki elektrik yükünün artması, insan biyoritminde olumlu ve olumsuz etkiler yaratıyor. Havadaki pozitif ve negatif yüklü iyon artışının sinirleri etkileyip stresi tırmandırması bu mevsimin özellikleri arasında bulunuyor.
Prof. Dr. Birsel Kavaklı, bu durumda damarlardaki büzülmenin arttığını, bu büzülmenin midede ortaya çıkmasının ülsere yol açtığını söylüyor. Bunun yanında vücudumuzun bahar aylarında daha aktif olmayı sağlayacak hormonlar salgılamasına karşın; eğer ortada vitamin eksikliği ve beslenme bozukluğu varsa vücudun buna uyum gösteremediği durumlarda yorgunluk hissi artıyor. Yorgunluk fizyolojik olabileceği gibi bazı hastalıkların ön belirtisi olarak da ortaya çıkabiliyor.
Kansızlık, enfeksiyonlar, bağışıklık sistemi hastalıkları, tümörler, yeme bozuklukları, tiroit hastalıkları, kronik yorgunluk sendromu, fibromiyalji (yumuşak doku romatizması), uyku bozuklukları, stres ve depresyon yorgunluk yönünden araştırılması gereken sorunlar arasında bulunuyor.
Habertürk
Kış boyunca hayalini kurduğumuz güzel ve güneşli günlerin gelmesiyle, "Artık gezme ve eğlence zamanı" diyor ancak nedenini bilmediğiniz ruhsal ve bedensel değişiklikler yüzünden içinizdeki isteksizlik ve yorgunluğa bir anlam veremiyor musunuz? Bu durum genellikle değişen hava koşullarına bağlansa da uzun süren yorgunlukların ciddiye alınması ve altta yatan başka bir sorun olup olmadığından emin olunması gerekiyor. Bahar ayları aynı zamanda ağrıların arttığı, solunum ve sindirim sistemi hastalıklarının artış gösterdiği bir dönem olarak da dikkat çekiyor.
BAHARDA AĞRILAR DA ARTIYOR
Prof. Dr. Serdar Erdine, "Bahar aylarında ağrılar artar mı?" sorusuna, "Evet" yanıtını veriyor. İnsan vücudu kimyasal maddelerden oluşan bir pil gibi çalışıyor ve vücutta "Nosiseptör" adı verilen ağrı algılayıcıları bulunuyor. Ağrı, bu algılayıcılar tarafından alınıp beyne iletiliyor. Bazı insanlarda çoğu kişide bulunmayan ve "Sessiz algılayıcılar" olarak adlandırılan organcıklar bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Serdar Erdine, "Bunlar iklim ve hava değişikliklerinde harekete geçerek ağrının algılanmasına neden oluyor" diyor. Bazı kişilerin ağrılarının ilkbahar ve sonbaharda artması bu durumdan kaynaklanıyor. Ağrıya maruz kalma açısından kadınlar erkeklere oranla daha fazla risk taşıyor.
EN ÇOK BAŞIMIZ AĞRIYOR
İlkbaharda en sık görülen ağrı tipleri arasında baş ağrıları bulunuyor. Baş ağrıları içinde en çok rastlanılanların ise migren ve küme tipi ağrılar olduğu belirtiliyor. Migren hastalarının nöbetlerinin, özellikle mevsim geçişlerinde sıklaşması dikkat çekiyor. Halk arasında kulunç olarak bilinen, sırt ve bel bölgesinde yoğunlaşan ağrılar da kişide büyük rahatsızlık yaratıyor. Bahar aylarında kürek kemiğinde, boyun ve bel bölgesinde bıçak saplanmasına benzer şekilde ortaya çıkan ağrılar ise sık karşılaşılan ağrı türleri arasında yer alıyor
AĞRILARI AZALTACAK ÖNERİLER
* Ağrılı bölgelere buz uygulayın.
* Kronik ağrı hastalığınız varsa ilaçlarınızı düzenli alın.
* Migren ve diğer baş ağrısı krizlerinin tetikleyicilerini kendiniz saptayın ve yiyecek, içecek, rüzgâr gibi risk faktörlerinden kaçının.
* Kullandığınız ağrı kesicilerin dozlarını ve alış sürelerini doktorunuza danışmadan değiştirmeyin.
BU DÖNEMDE İÇME SULARINDAKİ MİKROPLARA DİKKAT
"BAHAR döneminin insanlara verdiği coşku ve dışa dönük yaşama arzusu özellikle çocukları hazırlıksız yakalıyor" diyen Prof. Dr. Ender Pehlivanoğlu, rüzgârlı park, bahçe ve deniz kenarında oynarken çok mutlu olan çocukların eve döndükten sonra kolaylıkla hastalandıklarına dikkat çekiyor.
AŞIRI ÇAĞLA VE ERİK TÜKETMEYİN
Baharda beslenme düzenimiz de değişiyor. Yeni çıkan meyve ve sebzeler aşırı miktarda tüketildiklerinde, özellikle çocuklarda sindirim sorunlarına neden oluyor. Bu mevsimde ayrıca bu tür besinlere bağlı alerjik reaksiyonlarla da sık karşılaşılıyor. Örneğin aşırı yenen çağla, badem, erik ve çilek gibi meyveler; ishal, kusma, karın ağrısı ve ciltte alerjik döküntü gibi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Bu mevsimde havanın ve suyun ısınması, kullanma ve içme sularının mikrop barındırma olasılığını artırıyor. Yüzme havuzları ve deniz suyunda koli basili çoğalması da bağırsak enfeksiyonları ve ishalli hastalıklarla karşılaşma riskinde artışa neden oluyor. "Amip" ve "Giardia" gibi parazitler ise insanlara iyi pişmemiş besinler ve temiz olmayan sular yoluyla bulaşıyor. Bu durum; Bağırsak kanamaları, ishal ve kusma gibi belirtiler veriyor.
Prof. Dr. Ender Pehlivanoğlu, bahar ve yaz besinlerinin sağlıksız ve aşırı miktarda tüketilmesinin, sindirim ve solunum sistemi hastalıklarına neden olarak; kronikleşebilen peptik hastalık, gastrit ve ülsere zemin hazırladığını söylüyor.
AŞIRI UYUKLAMA HALİ BAHAR YORGUNLUĞU BELİRTİSİ
BAHAR aylarında, havadaki elektrik yükünün artması, insan biyoritminde olumlu ve olumsuz etkiler yaratıyor. Havadaki pozitif ve negatif yüklü iyon artışının sinirleri etkileyip stresi tırmandırması bu mevsimin özellikleri arasında bulunuyor.
Prof. Dr. Birsel Kavaklı, bu durumda damarlardaki büzülmenin arttığını, bu büzülmenin midede ortaya çıkmasının ülsere yol açtığını söylüyor. Bunun yanında vücudumuzun bahar aylarında daha aktif olmayı sağlayacak hormonlar salgılamasına karşın; eğer ortada vitamin eksikliği ve beslenme bozukluğu varsa vücudun buna uyum gösteremediği durumlarda yorgunluk hissi artıyor. Yorgunluk fizyolojik olabileceği gibi bazı hastalıkların ön belirtisi olarak da ortaya çıkabiliyor.
Kansızlık, enfeksiyonlar, bağışıklık sistemi hastalıkları, tümörler, yeme bozuklukları, tiroit hastalıkları, kronik yorgunluk sendromu, fibromiyalji (yumuşak doku romatizması), uyku bozuklukları, stres ve depresyon yorgunluk yönünden araştırılması gereken sorunlar arasında bulunuyor.
Habertürk
