Uzmanlar, çocuktaki kekemelik sorunu karşısında aileleri baskı yapmaması konusunda uyardı: “Çocuğunuz konuşurken dudağına bakmayın. Başkalarının yanında kekemeliğinden söz etmeyin”
Çoğu zaman 2-7 yaş arasında ortaya çıkan kekemelik sorunu karşında ebeveynler çok dikkatli davranmalı. Sözel anlatımı önemli ölçüde bozan konuşma kusurları anlamına gelen kekemeliğin, konuşmanın akıcılığının kesilmesi, kelimelerin parçalanması, seslerin tekrar edilmesi olduğunu belirten Klinik Psikolog Mustafa Sungur, “Çocuk 2-6 yaş döneminde konuşmayı öğrenir ve ne söylediğine, nasıl söylediğine dikkat edilmeye başlanır. Çocuk konuşurken duraklama ve yinelemeler yapar. Genellikle kendisi bunun farkında değildir. Ancak anne-baba ve çocuğun çevresindeki kişiler bu duraklama ve yinelemeleri olağandışı olarak değerlendirip düzeltmeye, değiştirmeye çalışırlarsa ya da çocuğa bu konuda baskı yaparlarsa, bu geçici kekemelik durumu süreğen ve kalıcı kekemeliğe dönüşebilmektedir. Genellikle çocuğun çevresindekiler bu durumu fark etmez, normal karşılar ya da çocuğun konuşmasını düzeltmeye çalışmaz, baskıda bulunmazsa, yani çocuğun dikkati konuşması üzerine çekilmezse, bu dönem 7 - 8 yaşlarına doğru düzgün konuşmayla tamamlanmaktadır” dedi.
Bunlara dikkat!
Kekemelik konusunda ailelere önemli tavsiyelerde bulunun Klinik Psikolog Mustafa Sungur, ailelere bu konudaki tavsiyelerini şöyle sıraladı:
Eğer çocuğunuz kekemelik başlangıcı veya bozukluğu yaşıyorsa, konuşmasını bölmeden, sabırla onu dinlemelidirler.
Çocuğunuz konuşurken onun dudaklarına değil yüzüne bakınız ve nasıl söylediğinden çok ne söylediğini dinleyiniz.
Başkalarının yanında kekemeliğinden söz etmeyin. Çocuğa, ‘hızlı konuş, yavaş konuş, konuşmadan önce iyi düşün, tekrar söyle’ gibi müdahaleden kaçının.
Çocuğun konuşması kesinlikle taklit edilmemelidir, başkalarının da taklit etmesine izin vermeyin.
Çocuğunuzu kardeşleriyle ve başkalarıyla kıyaslamayın.
Küçük sorumluluklar vererek başarı duygusunu yaşamasını sağlayın.
Gerekirse soruna ilişkin açıklamayı bir uzmanın yapmasını sağlayın.
(Tercüman)
Çoğu zaman 2-7 yaş arasında ortaya çıkan kekemelik sorunu karşında ebeveynler çok dikkatli davranmalı. Sözel anlatımı önemli ölçüde bozan konuşma kusurları anlamına gelen kekemeliğin, konuşmanın akıcılığının kesilmesi, kelimelerin parçalanması, seslerin tekrar edilmesi olduğunu belirten Klinik Psikolog Mustafa Sungur, “Çocuk 2-6 yaş döneminde konuşmayı öğrenir ve ne söylediğine, nasıl söylediğine dikkat edilmeye başlanır. Çocuk konuşurken duraklama ve yinelemeler yapar. Genellikle kendisi bunun farkında değildir. Ancak anne-baba ve çocuğun çevresindeki kişiler bu duraklama ve yinelemeleri olağandışı olarak değerlendirip düzeltmeye, değiştirmeye çalışırlarsa ya da çocuğa bu konuda baskı yaparlarsa, bu geçici kekemelik durumu süreğen ve kalıcı kekemeliğe dönüşebilmektedir. Genellikle çocuğun çevresindekiler bu durumu fark etmez, normal karşılar ya da çocuğun konuşmasını düzeltmeye çalışmaz, baskıda bulunmazsa, yani çocuğun dikkati konuşması üzerine çekilmezse, bu dönem 7 - 8 yaşlarına doğru düzgün konuşmayla tamamlanmaktadır” dedi.
Bunlara dikkat!
Kekemelik konusunda ailelere önemli tavsiyelerde bulunun Klinik Psikolog Mustafa Sungur, ailelere bu konudaki tavsiyelerini şöyle sıraladı:
Eğer çocuğunuz kekemelik başlangıcı veya bozukluğu yaşıyorsa, konuşmasını bölmeden, sabırla onu dinlemelidirler.
Çocuğunuz konuşurken onun dudaklarına değil yüzüne bakınız ve nasıl söylediğinden çok ne söylediğini dinleyiniz.
Başkalarının yanında kekemeliğinden söz etmeyin. Çocuğa, ‘hızlı konuş, yavaş konuş, konuşmadan önce iyi düşün, tekrar söyle’ gibi müdahaleden kaçının.
Çocuğun konuşması kesinlikle taklit edilmemelidir, başkalarının da taklit etmesine izin vermeyin.
Çocuğunuzu kardeşleriyle ve başkalarıyla kıyaslamayın.
Küçük sorumluluklar vererek başarı duygusunu yaşamasını sağlayın.
Gerekirse soruna ilişkin açıklamayı bir uzmanın yapmasını sağlayın.
(Tercüman)